Düzce depreminin unutulmaz karesi... O foto muhabiri son depremde yakınlarını arıyor

Düzce depreminin unutulmaz karesi... O foto muhabiri son depremde yakınlarını arıyor
Elindeki ekmeklerle gözyaşları içinde enkaz üzerinde yürüyen ve 1999 depreminin sembolü haline gelen Eşref Cengiz'in fotoğrafını çeken foto muhabiri Abdurrahman Antakyalı, Kahramanmaraş'ta meydana gelen ve 11 ilde yıkım yaratan depreme Antakya'da yakalanan akrabalarını arıyor.

12 Kasım 1999 Düzce depreminden sonra çekilen, kolunda ekmekler gözünde yaşlar olan bir yaşlı adamın fotoğrafı ise depremin sembolü olmuştu. Depremin simgesi olan Eşref Cengiz'in fotoğrafını çeken foto muhabiri Abdurrahman Antakyalı, Kahramanmaraş ve Hatay depremlerinin ardından sonrası kendilerinden haber alınamayan akrabalarını arıyor.

Sosyal medya hesabı Twitter'dan paylaşımda bulunan Antakyalı, "Halamın oğlunun oğlu, eşi ve iki çocuğu Antakya'da çöken apartmanlarının enkazından çıkarılmış ancak nerede olduklarını bulamıyoruz. Üzüntümüz büyük, belirsizlik acı veriyor... Tek ricamız, Hatice ablamızın evlat ve torunları için hazırlattığı aşağıdaki görselin paylaşılması" dedi.

Sembol fotoğrafın hikayesi

Düzce'de meydana gelen deprem sonrası elindeki ekmeklerle gözyaşları içinde enkazların üzerinde yürüyen Eşref Cengiz'in fotoğrafını çeken fotomuhabiri Abdurrahman Antakyalı o fotoğrafın hikayesini şu şekilde anlatmıştı:

"Çok sayıda insan vardı. Bir tane yaşlı adam oradan kopmuş ayrılmış, yürüyor ve ağlayarak gidiyordu. Hemen 20 mm objektif vardı, dedim ki çevresel portre burada önemli olacak. Çünkü arka tarafta yıkıntılar, ön tarafta elinde ekmek taşıyan, ağlayarak yürüyen bir yaşlı insan. Ne yazık ki, bunlar duygusal yoğunluğu yüksek görseller oluyor. Amcanın fotoğraflarını 7-8 kare çektim. Amca ağlayarak diyordu ki, 'hep gençler öldü, gençler' diyordu. Ne ismini aldım amcanın, ne olayı kendisinden dinledim.
Çünkü fotoğraf, kare olarak etkili bir kareydi. Olayı öğrenmek için hemen yıkıntının başına gittim. Nedir dedim durum? Türkiye’nin Polonya ile ümit milli maçı vardı o gün. Kaynaştı’nın gençleri kendi aralarında sözleşmişler, o tesisin altında maçı seyredeceklermiş. Yaşlı amcanın dediği gençler onlarmış. Yıllar sonra yaşlı amcanın adının Eşref Cengiz olduğunu öğrendim. Çünkü torunu aradı beni. Bu fotoğrafı dede de görmüş. O benim hatalarımdan biridir. Yaşadığı süre içerisinde gidip görmem, o hikayeyi kendisinden dinlemem gerekiyordu. Huzur içerisinde uyusun."