Diyarbakır’dan iyi haber: Negatife döndü

Diyarbakır’dan iyi haber: Negatife döndü
''Diyarbakır'ın aslında bu morale de ihtiyacı vardı. Ne ilaç ne aşı, artık paradigma yaşadığımız bu tedavi yönteminde başarıya biz de susamıştık.''

DHA’nın geçtiği habere göre Diyarbakır’da bir ilk yaşandı. Diyarbakır Sağlık Bilimleri Üniversitesi (SBÜ) Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde, dünyada ilk kez koronavirüs tanısı konulan ve yoğun bakımda tedaviye alınan M.O.'nun akciğerlerine ve kan dolaşımına ultra viyole ışın tedavisi uygulandı. Uygulama sonrasında hastanın testi negatif çıktı.

Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne dün başvuran M.O.'ya koronavirüs tanısı konuldu. Septomlarının ilerlemesiyle yoğun bakıma alınan M.O.'ya Türk bilim insanlarınca dünyada ilk kez ultra viyole ışın tedavisi uygulandı. Türk Işın Tedavisi Türkiye Koordinatörü Prof. Dr. Hikmet Selçuk Gedik ve ekibi tarafından gerçekleştirilen ışın uygulamasının ardından bugün ağciğer derinliklerinden, kan ve solunum yolundan yapılan 3 ayrı tahlilin ardından koronavirüs testleri negatife döndü. Tedavisi süren hastanın sağlık durumunun iyi olduğu belirtildi.

Türk Işın Tedavisi Türkiye Koordinatörü Prof. Dr. Hikmet Selçuk Gedik, operasyonu gerçekleştirdikleri ekiple Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde önünde düzenledikleri basın toplantısıyla elde ettikleri başarıyı dünyaya duyurdu. 

‘’Türkiye ve dünyaya bir ses yükseldi’’

Türk Işın Tedavisi Türkiye Koordinatörü Prof. Dr. Hikmet Selçuk Gedik, şunları söyledi: "İl Sağlık Müdürümüz ve hastanemizin başhekimi, başlatmış olduğumuz Türk ışın projesinde Diyarbakır'ın merkez olması talebini ilettiklerinde bir coşkuyla evet dedik. Maalesef son zamanlarda koronavirüs hastalığıyla ilgili ön cephede olan Diyarbakır'ın aslında bu morale de ihtiyacı vardı. Ne ilaç ne aşı, artık paradigma yaşadığımız bu tedavi yönteminde başarıya biz de susamıştık. Diyarbakır'ın da buna öncülük etmesi şahsımdan öte ülkem adına benim için gurur verici bir tablo. Böylesi bir tedavinin yapılabilinmesi için ileri teknoloji altyapınız ve yetişmiş insan gücünüz olması gerekiyor. Ne mutlu bize Diyarbakır'da bunların ikisi de vardı. Bu sayede bugün Türk ışını tedavisinin en önemli aşamasını burada gerçekleştirdik. 46 yaşındaki bu hastamızın öksürük, ateş ve nefes darlığı şikayeti vardı. Türk ışın tedavisi 254 nanometre boyundaki dalga boyunun saflaştırarak, spesifik bir formatla fiber optikle insan vücuduna sokulmasına dayanan yeni bir inevasyon yöntemiydi. Burada hem damar içerisinde ki biliyoruz Covid'in yüzde 20'e yakını kanda, yüzde 80'i de solunum yollarında. İşte Diyarbakır'daki hastamızda bu şartlarda hem damar içine hem de solunum yollarına ultra viyole ışın tedavisini fiberoptik katedalle uygulayarak bu tedaviyi gerçekleştirdik. Hastanın işlem sonrasında gerek akciğerin derin noktalarında gerek solunum borusunda ve gerekse kanında aldığımız tüm PCR numuneleri 3'ü de birden negatif çıktı. Bu sonucu bugün burada elde etmemizin gurunu başta şahsımdan öte Diyarbakır ve Türk milletine armağan etmek istiyorum. Bu imkanlar kolay imkanlar değil. Diyarbakır'da bu imkanları bulabildiğimiz şartlarla Türkiye ve dünyaya bir ses yükseldi. Covidin en dip yaptığı noktada umut ışığı Diyarbakır'da çıktı."