Erzurum'da düzenlenen "Depreme Dirençli Kentsel Dönüşüm Erzurum Çalıştayı"nda konuşan Prof. Dr. Selim, paleosismoloji çalışmalarının önemine vurgu yaparak, bölgedeki yerleşim alanlarının alüvyon dolguları üzerine kurulu olduğunu ve su kaynakları gibi önemli faktörlerin bu alanlarda bulunduğunu ifade etti.

'KUZEY ANADOLU BÖLGESİ'NDE AKTİF FAY'

Selim, bölgedeki deprem çalışmalarına öncelik verdiklerini ve desteklediklerini belirterek, Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde Kuzey Anadolu ve Doğu Anadolu Fayı'nın yanı sıra Kuzeydoğu Anadolu Bölgesi'ne ait birçok aktif fay bulunduğunu söyledi. Bu fayların özellikle Erzurum, Erzincan ve diğer yerleşim alanlarını çevrelediğini ve yıllardır hareket ettiğini dile getirdi.

Selim, Kuzey Anadolu ve Doğu Anadolu Fayı'nın geçtiği sismik boşluklu Yedisu Fayı'nın da önemine dikkat çekerek, bu fayın 100 kilometre uzunluğunda ve 10 kilometre derinliğinde olduğunu belirtti. Yedisu Fayı'nın sağ yanal doğrultulu atımlı bir fay olduğunu ve oldukça tehlikeli olduğunu vurguladı.

'KENTSEL DÖNÜŞÜM GEREKLİ'

Prof. Dr. Selim, bölgede 7 ve üzeri büyüklükte depremlerin meydana gelebileceğini ifade ederek, bu depremlerin yapı stokunda ve zemin koşullarında kötü olan birçok yerde hasara neden olabileceğini söyledi. Bu nedenle, zemin koşullarını iyileştirmenin ve kentsel dönüşümün önemli olduğunu belirtti.

Son olarak, Kuzey Anadolu Fayı üzerinde bulunan 24 ildeki yapıların %80'inin depremde hasar görebileceğini ve bu nedenle kentsel dönüşümün gerekliliğini vurguladı.