Çorlu tren katliamında yakınlarını kaybedenler hakkında iddianame düzenlendi

Çorlu tren katliamında yakınlarını kaybedenler hakkında iddianame düzenlendi
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Çorlu tren katliamında yakınlarını kaybeden ailelerden üç kişi ile üç avukat hakkında iddianame hazırladı.

Çorlu’da 8 Temmuz 2018 tarihinde 25 kişinin yaşamını yitirdiği tren katliamında yakınlarını kaybedenler ve yaralananlar 12 Haziran 2019’da Anayasa Mahkemesi (AYM) önünde ‘Adalet Nöbeti’ tutmak istedi. AYM önündeki açıklamaya izin vermek istemeyen polis ailelere müdahale etti.

Duvar gazetesinin haberine göre, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı AYM önünde yaşananların ardından Çorlu’daki kazada yakınlarını kaybeden Hüseyin Şahin, İsmail Kartal, Mısra Öz Sel ve mağdur avukatları Selvi Yüzbaşıoğlu, Mürsel Ünder ve Gökmen Ünder hakkında iddianame hazırladı.

Savcılık polislerin şikayeti sonrası yürüttüğü soruşturmanın ardından Çorlulu ailelerin ve avukatların, “Toplantı ve gösteri yürüyüşünde görevlendirilenlerin görevlerini yapmalarına engel olma” suçunu işledikleri gerekçesiyle hazırlanan iddianameyi Ankara Asliye Ceza Mahkemesi’ne gönderdi.

'Vazgeçmeyeceğim. Bunlarla gözdağı veremezler'

Çorlu’daki kazada 9 yaşındaki oğlu Oğuz Arda’yı kaybeden ve hakkında sosyal medya paylaşımları gerekçe gösterilerek de soruşturma başlatılan Mısra Öz Sel, AYM önünde yaşananların ardından açılan davaya ilişkin şunları söyledi:

“Anayasa Mahkemesi’nin önünde eylem değil açıklama yapmak için bulunmuştuk. 20 acılı aileydik. Bizden kat ve kat sayıda polis memuru vardı. Darp edilen bizlerdik. Tarafıma ‘Şov yapma’ diyen bir polis amiri vardı. Babam yere düşürülmüş, gaz fişeği ağzının dibinde patlamış ve ambulansla hastaneye kaldırılmıştı. Buna rağmen biz suçlanıyorsak yazıklar olsun bu ülkenin sistemine de hukuk sistemine de. Vazgeçmeyeceğim. Bunlarla gözdağı veremezler.”

 

'Bu bir ıslah etme girişimi'

AYM önünde yaşananlara ilişkin hakkında dava açılan mağdur avukatlarından Mürsel Ünder ise, “Sorumluların peşine düşmektense ailelerin ve ailelerin avukatlarının peşine düşülmüş durumda. Çorlu’daki duruşmayla ilgili olarak da Mısra Hanım’ın sosyal medya paylaşımları gerekçe gösterilerek soruşturma yürütülüyor. Demiryolları yetkilileri ve katliamın sorumlularıyla ilgili bir nebze ilerleme yaşanmıyor. Bu davayı, cezasızlık ve hak arama mücadelesi içerisinde bulunanlara devletin sopasını göstererek bir ıslah etme girişiminin parçası olarak değerlendiriyoruz” diye konuştu.​

İddianamede polislerin yaralandığı bilgisi yer alıyor

Çorlulu ailelere ilişkin Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 8 polisin şikayeti sonrasında hazırlanan iddianamede şu ifadelere yer aldı:

“Suç tarihi olan 12/06/2019 günü saat 10:00 sıralarında Tekirdağ’ın Çorlu ilçesinde meydana gelen tren kazasında hayatını kaybeden şahısların yakınlarından oluşan bir grubun Anayasa Mahkemesi önünde “ÇORLU TREN KATLİAMI AİLELERİ ADALET ARIYORUZ” adı altında gerçekleştirilen bir eylem düzenledikleri, eylem sırasında Anayasa Mahkemesi önünde bulunan bulvarın trafiğe kapandığı, Ankara İl Emniyet Müdürlüğü Çevik Şube Müdürlüğü’ne bağlı emniyet mensuplarınca trafiği açmak ve eylem yapan şahısları yolun karşı tarafına geçirmek amacıyla barikat kurulduğu, ancak eylemci şahısların barikat kuran polis memurlarına mukavemeti sonucu müşteki polis memurlarının basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde yaralandıkları, dosya içerisinde mevcut görüntülerden de anlaşılacağı üzere şüphelilerin müşteki polis memurlarına mukavemette bulunan grup içerisinde bulundukları, şüphelilerin bu şekilde üzerlerine atılı suçu gerçekleştirdikleri anlaşılmakla şüphelilerin yargılamalarının mahkemenizde yapılarak eylemlerine uyan yukarıda yazılı sevk maddeleri gereğince ayrı ayrı cezalandırılmalarına karar verilmesi kamu adına talep ve iddia olunur.”