CHP'li Özel: Can yakıcı süreçte TBMM Başkanı yetki suistimal etmemelidir
Olağanüstü çağrı gerekçesinde, “Suriye konusunda yaşanan ve yürütme tarafından savaş olarak tanımlanan gelişmeler sırasında, TBMM hiçbir şekilde bilgilendirilmemiştir. Yürütme organı kamuoyuna doyurucu bir açıklama yapmadığı gibi Anayasanın 104 ve 117. maddelerinin gereğini de yerine getirmemiştir. Yaşananlar Suriye’deki askerlerimizin can güvenliğinin sağlanması noktasında alınması gereken önlemlerin mutlaka TBMM’de ele alınmasını gerekli kılmaktadır” denildi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve milletvekilleri, İdlib’de yaşanan gelişmelerin ardından TBMM Genel Kurulu’nu yarın (29 Şubat) olağanüstü toplantıya çağırarak, İdlib konusunda yaşananların görüşülmesini talep etti. Olağanüstü toplantı çağrısının gerekçesinde, şunlar kaydedildi:
Anayasanın gereği yerine getirilmedi
“İdlib’de 27 Şubat tarihinde gerçekleşen saldırıda 33 kahraman askerimiz şehit edilmiştir. Şubat ayı başından itibaren Suriye’de gerçekleşen saldırılarda verilen şehit sayımız 51’e ulaşmıştır. Anayasamızın 92. maddesinde, silahlı kuvvetlerimizin kullanımı konusunda tek yetkili karar merci olarak Türkiye Büyük Millet Meclisi belirlenmiştir. Suriye konusunda yaşanan ve yürütme tarafından savaş olarak tanımlanan gelişmeler sırasında, TBMM hiçbir şekilde bilgilendirilmemiştir. Yürütme organı kamuoyuna doyurucu bir açıklama yapmadığı gibi Anayasanın 104 ve 117. maddelerinin gereğini de yerine getirmemiştir. Anayasanın 104. maddesinde Cumhurbaşkanının görevleri arasında ‘Türkiye Büyük Millet Meclisi adına Türk Silahlı Kuvvetlerinin Başkomutanlığını temsil eder’ hükmü bulunmaktadır. Yine Anayasanın 117. maddesinde ‘Başkomutanlık, Türkiye Büyük Millet Meclisinin manevi varlığından ayrılamaz ve Cumhurbaşkanı tarafından temsil olunur’ hükmü yer almaktadır. Buna göre Türk Silahlı Kuvvetleri konusunda gerçek ve asıl temel karar merci TBMM’dir, yani milletin temsilcileridir. İçinden geçilen süreçte yaşananların TBMM’de temsil edilen tüm siyasi partilerimizin katılımı ile değerlendirilmesi son derece önemlidir. Bu aynı zamanda milli birlik ve beraberliğimizin ortaya konulması noktasında da çok değerlidir. Yaşananlar Suriye’deki askerlerimizin can güvenliğinin sağlanması noktasında alınması gereken önlemlerin mutlaka TBMM’de ele alınmasını gerekli kılmaktadır.”
Yapılan uyarılar dikkate alınmadı
CHP grup başkanvekilleri Engin Altay, Özgür Özel ve Engin Özkoç imzalı genel görüşme önergesinde ise, Genel Başkan Kılıçdaroğlu’nun 4 Şubat günü İdlib’de yaşanan gelişmelere ilişkin 5 maddelik çağrı yaptığı anımsatılarak, “Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Suriye rejimi unsurlarının geri çekilmesi için şubat ayı sonuna kadar çağrıda bulunmuş, aksi takdirde Türk Silahlı Kuvvetleri’nin gereğini yerine getireceği açıklaması yapmıştır. Ancak, şubat ayı içinde bölgedeki askerlerimize, çeşitli saldırılar gerçekleştirilmiş, son olarak 27 Şubat akşamı meydana gelen saldırıda 33 askerimizin şehit düştüğü haberi, ülkede büyük bir acıya neden olmuştur. Bu saldırıyla birlikte, şubat ayı içinde İdlib bölgesinde 51 askerimiz şehit edilmiştir. Son saldırının, AKP Genel Başkanı’nın ‘İdlib’de gelişmeler lehe döndü. Onun yanında rejim güçlerinin kaybı çok büyük’ ifadelerinin hemen akabinde gerçekleşmiş olması, yürütme organının bölgedeki hakimiyeti sağlayamadığını ve bu kentteki askerlerimizin can güvenliğinin tehlikede olduğunu göstermektedir. Kayıplarımızın bu kadar artmasında, yürütme organının, farklı siyasi partiler ve uzmanlardan gelen yorumları dikkate almaması rol oynamış, bu gelişmeler neticesinde Türkiye’nin dış politikası Rusya ve Amerika Birleşik Devletleri arasında sürekli savrulmuştur. Sahadaki gelişmelerin hızı, İdlib'deki askerlerimizin can güvenlikleri meselesinin aciliyeti ve yukarıda belirtilen diğer konularla ilgili olarak uluslararası hukuka uygun şekilde acil tedbir alma zorunluluğu TBMM'nin olaya süratle dahlini gerekli kılmaktadır. Bu nedenlerle son gelişmelere ilişkin olarak TBMM’de temsil edilen tüm siyasi partilerin görüşlerinin de alınarak, yürütmenin attığı adımlar ile Suriye’deki askerlerimizin can güvenliklerinin sağlanması konusunda ivedilikle alınması gereken önlemlerin görüşülmesi için genel görüşme açılmasını istiyoruz” ifadeleri yer aldı.
Bu kadar can yakıcı süreçte yetki suistimal edilmemelidir
CHP’nin olağanüstü toplantı çağrısını TBMM Başkanlığı’na sunan Grup Başkanvekili Özel, çıkışta yaptığı açıklamada, “Acımız çok büyük. Toplantı talep yazımızı teslim ettik. Diğer partilerin grup başkanvekillerine, başvuruyu yapmadan önce talebimize ilişkin bilgi verdik. Cumartesi günü saat 14.00’te TBMM’yi olağanüstü toplantıya çağırıyoruz. Bu konuda dün Sayın Genel Başkanımızın Meclis Başkanı’yla yaptığı görüşmede ve benim AKP Grup Başkanı Naci Bostancı ile yaptığımız görüşmede, aldığımız izlenim, talebimizin Meclis Başkanlığı tarafından tarih ve saat belirleme yetkisi kullanılarak önümüzdeki hafta Salı günü bir kapalı oturum yapılması yönünde olduğu izlenimini aldık. Bu kadar hayati, bu kadar can yakıcı bir süreçte, olağanüstü toplantı çağrısını, bu yetkiyi kullananların yetkisini suiistimal ettiği anlamına gelir. Bunu kabul etmemiz doğru değil. Meclisin bir an önce toplanması gerekir. İçtüzük 7 günlük süre veriyor yaklaşımını doğru bulmuyoruz. Talebimizde yürütme organının gelip Meclis’e bilgi vermesi var. Oturumun kapalı yapılmasını da teklif edebiliriz. Ancak bu kapalı oturumda her şeyin konuşulmasını önemsiyoruz. Akıllarda cevaplanması gereken hiçbir sorunun bırakılmaması gerekmektedir. Anayasa’nın 104. maddesinde TSK’nın başkomutanlığını temsil eden cumhurbaşkanının bu görevi TBMM adına yaptığının altı çizilmektedir. Konu savaş olduğunda yetki yasama organındadır. Bu yetkinin kullanılmasıyla ilgili kararı verecek olan tek mercii de TBMM. Bir an önce TBMM’nin talep ettiğimiz olağanüstü toplantısını gerçekleştirmesini bekliyoruz. Sayın Şentop’un geniş zamanlar için belirlenmiş 7 günlük süreyi suiistimal etmesi yerine böyle acil bir gündemde, kaybedecek dakikaların olmadığı göz önüne alındığında Meclis’i derhal toplantıya çağırmasını bekliyoruz” ifadesini kullandı.