Cerrahpaşa'da hastaların derilerinde değişim gözlemlendi

Cerrahpaşa'da hastaların derilerinde değişim gözlemlendi
İstanbul Üniversitesi, koronavirüs hastalarının derilerinde yaşanan değişimleri gözlemleyen bir çalışma yaptı. 

İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'nde koranavirüs döneminde hastanede tedavi gören hastalardan 210'u deri bulguları açısından incelendi ve yapılan çalışma uluslararası bir dergide de yayınlandı. 

Dergide yayımlandı

İstanbul Üniversitesi - Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesi Başhekimi ve Deri ve Zührevi Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Zekayi Kutlubay, koronavirüs salgını sırasında hastanede tedavi gören hastalardaki deri bulgularının Kovid-19 belirtisi olup olmayacağına dair yaptıkları araştırmanın detaylarını anlattı. Doç. Dr. Kutlubay, sonuçları uluslararası tıp dergilerinden Dermathologic Therapyde geçtiğimiz haftalarda yayınlanan araştırmada, 210 hastanın üç hafta boyunca deri bulguları açısından izlendiğini belirterek, "Salgın henüz ülkemize gelmeden önce İtalya'dan, İspanya'dan yapılan bildirilerde ve birtakım haberlerde, farklı deri döküntülerinin Kovid'in ilk belirtisi olabileceği ya da Kovid-19 hastalarında bazı deri bulgularının aslında çok sık ortaya çıkabileceğine dair tartışmalar vardı. Ülkemizde de Kovid-19 vakaları ortaya çıkınca hastanemizde gerek serviste, gerekse yoğun bakımda yatan hastaları biz de bu açıdan tarayalım istedik. Çalışma sonuçlarımız geçtiğimiz haftalarda uluslararası bir dergide de yayınlandı" dedi.

“Tahrişler oluştu”

Üç hafta boyunca takip ettikleri 52 hastada en sık gördükleri deri bulgusunun yüzde 30 oranla kırmızı deri döküntüleri olduğunu anlatan Doç. Dr. Kutlubay, "Kovid tedavisi gören hastalarda en çok rastlanan cilt hastalıklarını şu şekilde sıraladı Hastaların üçte birinde eritem dediğimiz kırmızımsı lekeler dikkatimizi çekti. Yer yer döküntünün de eşlik ettiği bu lekelere daha çok ellerde rastladık. Bunlar da çoğunlukla Kovid'den dolayı değildi. Aslında çok sık dezenfektan ya da kolonya kullanımına bağlı meydana gelen daha çok egzama tarzı yani alerjik deri döküntüleri şeklindeydi. İkinci sırada yüzde 23 oranında karşımıza çıkan bizim 'makülopapüler' dediğimiz, tüm vücutta 5-6 milimetre çapına ulaşabilen deriden kabarık, kısmen deri seviyesinde olan, bazen kepekli kabuklanma da yapabilen döküntülerdi. Bunlar daha çok gövdede ve kollar ile bacakların üst kısımlarında mevcuttu. Üçüncü sırada ise ürtiker yani kurdeşene rastladık" dedi.

“Deri döküntüsü de yaşanıyor”

Hataların yüzde 40’ında deri bulguları gördüğünü söyleyen Kutlubay, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bir de komorbit dediğimiz ek hastalığı olanlarda, örneğin diyabet gibi, kronik akciğer hastalığı gibi, kalp hastalığı gibi, Kovid'e cilt hastalıkları daha çök eşlik ediyor. Hatta ek hastalık sayısı arttıkça deri bulgularının çıkma oranı da yükseliyor. Mesela tek bir komorbit hastalığı olanda yüzde 30'ken, iki tane böyle ek hastalığı olanda bu oran yüzde 40-50'lere çıkıyor. Bu çalışmanın en önemli sonucu ise Kovid'e özel bir deri bulgusunun olmadığının ortaya çıkması. Yani örneğin kızamıkta, ağız içerisinde azı dişinin kenarında ufak bir döküntü olduğu zaman hemen aklımıza kızamık gelir ve testleri o yönde de ilerletiriz. Ama Kovid için bu tarz özel cilt bulgularını tespit edemedik. Yani ateş, öksürük nefes darlığı gibi Kovid'e spesifik diğer belirtiler eşlik etmiyorsa derideki belirtiler tek başına Kovid'i düşündürtmüyor."

DHA

Etiketler :