Bu sefer de Ensar Vakfı İstanbul Sözleşmesi’ni hedef aldı

Bu sefer de Ensar Vakfı İstanbul Sözleşmesi’ni hedef aldı
Karaman’da 45 çocuğun cinsel istismar ve saldırıya maruz bırakılması skandalıyla hatırlanan Ensar Vakfı, İstanbul Sözleşmesi’ni hedef alarak açıklama yaptı.

İstanbul Sözleşmesi’ne karşı çıkan gerici vakıf tarafından “Sözleşmenin 3. maddesinde yer alan ‘aile’ kavramının içine ‘birlikte yaşayan bireyler’ de dâhil edilmektedir” denildi. Yapılan açıklamada "Rahatsız olduğumuz bazı konular yer almaktadır" denildi. 45 çocuğun istismara maruz bırakıldığı Ensar Vakfı "milli ve manevi değerlerimizin yoğurduğu aile kavramını her zeminde kutsayacak ve koruyacak, kadına yönelik şiddeti önleyecek yeni çalışmalar yapılmalıdır." ifadelerine yer verdi. Sözleşmenin 3. maddesini ve 4. maddesini hedef alan 'vakıf', "Toplumun tepki gösterdiği, dinimiz tarafından yasaklanmış tercihlere zımnen müsamaha gösterilecek bir oluşum içerisinde olamayız." dedi. 

İstanbul Sözleşmesi nedir?

İstanbul Sözleşme'si imzacı devletlerden toplumsal cinsiyet eşitliği ekseninde kapsayıcı hüviyette politikalar üretip uygulaması, bunu sağlamak adına daha fazla ekonomik kaynak tesis edilmesi, kadına yönelik şiddetin boyutu hakkında istatistik verilerinin toplanması ve kamuoyu ile paylaşılması, şiddeti önleyecek toplumsal zihniyet değişikliğinin yaratılması sorumluluğunu yüklemektedir. Bu yükümlülükteki temel beklenti ve koşul bunun hiçbir şekilde ayrım yapılmadan tesis edilmesi yönündedir. Bu kapsamda taraf devletler şiddeti önlemek için farkındalık yaratmalı, Sivil toplum kuruluşları ve ilgili kurumlarla işbirliği yapmalıdırlar (Madde 13-8). Ayrıca eğitim (Madde 14), uzman kadroların kurulması (Madde 15), önleyici müdahale ve tedavi süreçleri (Madde 16), özel sektör ve medyanın dahli (Madde 17), mağdur kişilerin hukuki yardım alma hakkı (Madde 57) ve izleme kurulu (Madde 66) mekanizmalarının sağlanmasını taraf devletlerin sorumluluğu altındadır.

Sözleşme ağırlıkla kadına yönelik şiddeti önleme amacı gütse de Madde 2'de belirtildiği üzere hane halkının tüm üyelerini kapsamaktadır. Buna göre Sözleşme sadece kadınlara yönelik değil çocuklara karşı şiddet ve çocuk istismarının önlenmesini de amaçlamaktadır. 26. Madde bu kapsamda belirlenmiştir ve maddeye göre taraf devletler şiddet mağduru olan çocukların haklarını korumalı ve yaşanan menfi duruma karşı yasal düzenlemeler ile psiko-sosyal danışmanlık hizmetleri sağlamalı, tedbirler almalıdır. 37. Madde ise çocuk yaşta evliliği ve zorla evlendirilmelerin suç sayılması için yasal dayanaklar oluşturulması yükümlülüğünü belirtmektedir.

12 bölüme ayrılmış 80 maddeden oluşan Sözleşme genel olarak Önleme, Koruma, Yargılama/Kovuşturma ve Bütüncül Politikalar/Destek Politikaları ilkelerini savunmaktadır.