Banka çalışanları neden ölüyor?
Nadide Kısa, Esra Yenice Bayrambey, Burcu Sel, Şükrü Alpay Ergi, Şeyma Kurultak, Ahmet Öncül, Levent Turan ve son olarak Kemal Özden… Bankacılık sektöründe son 1,5 yılda birçok çalışan; kalp krizi, beyin kanaması, kanser, intihar vb. nedenlerle genç yaşta hayatını kaybetti. Bankalarda çalışma koşullarının giderek kötüleştiğine ve çalışanların hayatını tehdit eder duruma geldiğine dikkat çeken beyaz yakalı örgütleri, bu ölümlerin araştırılmasını istedi.
Son olarak Urfa’da Yapı Kredi Bankası’nda çalışan 38 yaşındaki Kemal Özden’in 8 Şubat akşamı beyin kanaması sonucu yaşamını yitirmesi, gözleri yeniden bankacılık sektöründeki çalışma koşullarına çevirdi. Plaza Eylem Platformu, Toplumcu Mühendisler ve Mimarlar Meclisi ile Politeknik, ortak açıklama yaparak, banka çalışanlarının yüz yüze olduğu tehlikelere dikkat çekti.
Türkiye’de yılda 100 binde 12-15 vakada rastlanan ve 55 yaş üstünde daha sık görülen beyin kanamasının Yapı Kredi Bankası’nda ve sektörde bu kadar sık yaşanmasının düşündürücü olduğunu vurgulayan örgütler, “Özden’in ve diğer arkadaşlarımızın kaybı, karşı karşıya olduğumuz tehlikenin ciddiyetini işaret eden sis çanlarıdır” açıklaması yaptı.
ÇALIŞMA KAYNAKLI SAĞLIK YİTİMİ
Peki, banka çalışanları neden genç yaşta hayatını kaybediyor? Örgütler bu soruyu şöyle yanıtladı:
“Son birkaç on yılda iş hayatında huzur tümüyle ortadan kalktı. Çalışanlar işletme karşısında güçsüzleştirildi, çalışma değersizleştirildi. Mobbing olgusu ortaya çıktı ve iş yaşamının temel meselelerinden biri oldu. Profesyonel meslekler itibar kaybetti; müşteri ve hizmet veren arasında fiziksel çatışmalar gündeme geldi. Bunun sonucunda çalışanlar, çalışma kaynaklı olarak zincirleme sağlık yitimine uğramaya başladı. Çalışanların bedensel ve manevi bütünlüğü tahribata uğruyor, toplumsal hayatımızı derin bir çalışma acısı kuşatıyor.
‘Bankacılık’ da itibar yitiminin hızlı yaşandığı ve çalışanların hayatının gittikçe kâbusa döndüğü sektörlerden biri. Çalışanlar intihar ve kalp krizi, beyin kanaması gibi bilimsel olarak stresle ilişkilendirilen sağlık sorunları sonucunda hayatını kaybediyor. ‘Hasta bina sendromu’, mobbing ve stres, çalışanlarda zincirleme olarak ciddi ruh ve beden sağlığı sorunları yaratıyor.”
ÇALIŞANLAR NE TALEP EDİYOR?
Açıklamada şu taleplere yer verildi:
♦ Yapı Kredi Bankası’nda çalışırken beklenmedik şekilde ve genç yaşta hayatını kaybeden çalışanların ölümleri -basına birkaç ay içinde yansımış olan Nadide, Esra, Alpay, Burcu, İbrahim ve Kemal’in vefatı başta olmak üzere- çalışma koşullarından kaynaklanan riskler açısından incelenmeli.
♦ Bu ölümler, iş müfettişleri, Meclis komisyonları ve emek ve meslek örgütlerinin oluşturacağı bağımsız denetim birimleri tarafından soruşturulmalı, çalışma koşullarıyla olası ilişkileri açığa çıkarılmalı.
♦ En az Yapı Kredi Bankası kadar sorunlu olan tüm diğer finans kuruluşlarındaki kayıplar ve sağlık yitimleri çalışma kaynaklı riskler açısından taranmalı, soruşturulmalı.
♦ İşçi sağlığı ve iş güvenliği ile ilgili mevzuatta meslek hastalıklarının kapsamı manevi bütünlüğün ihlalini ve zincirleme sağlık kayıplarını içerecek şekilde genişletilmeli. Bu riskleri önlemek amacıyla ilgili bakanlıklar harekete geçmeli, bedensel ve manevi bütünlüğün tahribatı ile “çalışma acısını” önlemeyi hedefleyen özel bir kurumsal düzenleme yapılmalı.
♦ Psikolojik desteğe gereken önem verilmeli.
♦ İşyerlerinde mobbing ve psikolojik şiddete karşı işçilerin denetiminde olan psikolojik destek komisyonları kurulmalı.
♦ Bu konularda işletmelerin ve devletin resmi düzeyde atılması gereken adımlara ayak diremesi beklenebilir. Bu adımları beklemeden emek örgütleri, meslek örgütleri ve demokratik kitle örgütleri acilen ve fiilen denetim görevlerini üstlenmeye gayret etmeli. (BirGün)