Bakan, Vali ve Büyükelçi atamalarıyla işte "Yeni Türkiye"

Bakan, Vali ve Büyükelçi atamalarıyla işte "Yeni Türkiye"
Türkiye son zamanlarda Bakan, Vali ve Büyükelçi yapılan isimleri tartışıyor. Bu isimlerin geçmişte şeyhlerin önünde diz çökmesi, makamında cübbeleriyle ağırlaması tepkilere neden olurken, "Yeni Türkiye bu mu?" sorusunu da vatandaşa sorduruyor.

Demokratik, laik ve sosyal hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti'nde, AKP iktidarı döneminde kurumların ve makamların cemaat ve tarikat üyeleri tarafından doldurulması tartışılmaya devam ediyor. 15 Temmuz FETÖ'nün hain darbe girişimiyle, tehlike kendini açıktan gösterse de iktidarın cemaat ve tarikatlara makam ve mevki açmasının önünü kesmeyeceği yapılan son atamalarla kendini hissettiriyor.

Şeyhlerin önünde diz çöken isimlerin, devletin bakanı ve üst düzey bürokrat veya diplomat olarak liyakat tartışmalarına gündeme getirerek atanması ve bu isimlerin ortaya çıkan fotoğraflarındaki görüntü karşısında, vatandaş ister istemez şu soruya cevap arıyor: "Yeni Türkiye bu mu?"

MÜFREDAT TARTIŞMALARI

Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, yeni müfredatı açıklamasıyla birlikte Milli Eğitimde tartışmalar da başladı.  2018-2019 eğitim öğretim yılında tüm ders ve sınıflarda yeni müfredatla eğitim verilecek. Yeni müfredatta ‘cihat’ kavramı fıkıh ve temel dini bilgiler programında anlatılacak. Beden Eğitimi dersinin adı Beden Eğitimi ve Spor olacak. Ayrıca, "FETÖ", "PKK" ve "DEAŞ" kavramları anlatılacak.

Aşağıdaki resim geçen hafta Kartal'da gezmeye çıkarılan Yaz okulu öğrencilere ait. Başlarında öğretmenleri bulunan öğrenciler, sokakta tekbir getirerek gezdiriliyor.

Aşağıdaki yer alan haber bağlantısında bu karenin videosunu da izlemeniz mümkün.

FARUK ÇELİK, ŞEYHİN ÖNÜNDE DİZ ÇÖKMÜŞTÜ

Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ve Tarım, Gıda ve Hayvancılık Bakanı Bakanlığı görevini yürüten Faruk Çelik, 1 Kasım 2015 seçimleri hemen öncesinde 30 Ekim 2015 günü tekrar milletvekili adayı olduğu Şanlıurfa'da ziyaretleri kapsamında Şeyh Seyda Külliyesini ziyaret etti.

AKP, 7 Haziran 2015 seçimlerinde tek başına iktidarı kaybetmişti. Bu seçimlerde bir çok isim gibi Faruk Çelik'te 3 dönem kuralına takılmıştı. Hükumet kurulamaması üzerine tekrar seçim kararı alınmasıyla birlikte 1 Kasım 2015 seçimlerinde 3 dönem kuralına takılan isimlerin önü açılmıştı. Faruk Çelik'te bu süreçte tekrar Şanlıurfa milletvekili adayı olmuştu. AKP gibi Faruk Çelik'de seçim çalışmalarını sıkı tutmuş, bu kapsamda Şanlıurfa'da dikkat çeken temaslarda bulunmuştu. nedeniyle aday olmayan Faruk Çelik'in bu ziyareti, şeyhin önünde diz çökmesi nedeniyle çok konuşulmuştu.

15 Temmuz hain darbe girişimi sonrasında Faruk Çelik'in şeyhin önünde diz çöktüğü fotoğraf, "Gitti FETÖ, geldi Menzil" yorumlarına yol açmış, sosyal medyada yoğun paylaşıma neden olmuştu.

SAKARYA VALİSİ GÜNDEME OTURMUŞTU

AKP iktidarları döneminde devlet kurumlarında cemaat ve tarikat kadrolaşmasının kötü yüzünü Türkiye, 15 Temmuz hain darbe girişimiyle yüzleşmiş, devlet kurumlarında FETÖ hainlerin ihraç süreci başlamıştı. Bu süreçte artık benzeri hatalar yapılmaması beklenirken, benzer kadrolaşmanın başka cemaat ve tarikatlar üzerinden devam ettiği görüntüsü ortaya çıkmaya başladı.

Menzil Nakşibendi tarikatının ve İsmailağa cemaatinin adları bu süreçte öne çıkarken, Sakarya Valisi İlhan Balkanlıoğlu'nun ortaya çıkan görüntüleri gündeme bomba gibi düşmüştü. Kardeşi Metin Balkanlıoğlu'nun İsmailağa cemaatinin iki numaralı ismi olduğu bilinen Sakarya Valisi, tekbir getirilen Valilik binasındaki görüntüler için 15 Temmuz anma törenleri sırasında yaşandığını açıklamıştı. Ancak makam odasında vermeye devam ettiği görüntüler de tartışmalara neden olmuş ve "Gitti FETÖ, geldi İsmailağa" tartışmasını başlatmıştı.

MERVE KAVAKÇI'NIN BÜYÜKELÇİ ATANMASI

Dışişleri Bakanlığı 2017 Yaz Büyükelçiler kararnamesiyle Merve Kavakçı'nın Büyükelçi olarak atanması yine tepkilerin odak noktası oldu. Türkiye Cumhuriyeti Devletinden gizlediği ABD vatandaşlığı, 1999'da meclise türbanlı girmesi ve şeyh Nazım önünde diz çökmesi gündeme geldi.

Fazilet Partisi’nden 18 Nisan 1999 seçimlerinde İstanbul milletvekili olarak seçilip, Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurul'a türbanıyla girdiğinde gündeme oturan Merve Kavakçı, Büyükelçi olarak atanmasıyla gündemin en önemli konusu oldu.

1999 seçimlerinde Milletvekili ant içme töreni için Meclis Genel Kurul'a, bugün FETÖ desteçisi terörist sıfatıyla yargılanan Nazlı Ilıcak ile birlikte gelmişti. Diğer partiler tarafından protesto edilen Kavakçı'yı Ilıcak adeta himayesine alarak korumaya çalışıyordu.

Kısa bir süre sonra Merve Kavakçı'nın Türkiye Cumhuriyeti Devletinden habersiz ABD vatandaşı olduğu ortaya çıkması hem milletvekilliğinin düşürülmesine hem de vatandaşlığını kaybetmesine neden olmuştur. O dönem Türkiye'nin Houston Başkonsolosluğu'nun ABD Dallas Göç ve Vatandaşlık Bürosundan temin ettiği belgelere göre Kavakçı'nın 2 Mayıs 1992 tarihinde Green Card'a hak kazandığı, 5 Mart 1999 tarihinde ise yemin ederek ABD vatandaşlığına geçtiği İsmail Cem tarafından açıklandı. Kavakçı, milletvekili adaylığı başvuru sırasında sadece Türk vatandaşıyken, seçim sürecinde ABD vatandaşlığı kazanmıştı ve bunu açıklamamıştı.

Yüksek Seçim Kurulu seçilme yeterliliği kaybının seçimlerden sonra anlaşılması üzerine Merve Kavakçı'nın milletvekilliğinin düşürülme yetki ve görevinin Anayasa'nın 84. maddesine göre Türkiye Büyük Millet Meclisine ait olduğuna oy birliği ile karar verdi. Meclis de bu dayanarak milletvekilliğini düşürdü. Kavakçı aynı 1999 yılında Türkiye'den ayrılarak ABD’ye yerleşti.

ERDOĞAN'DA DİZ ÇÖKMÜŞTÜ

Afganistan'ın Sovyetler Birliği tarafından işgali sırasında CIA, İslamcı gruplara yardım ediyordu. Bu gruplardan biri de Hizb-i İslami hareketiydi ve bunun lideri de Gulbeddin Hikmetyar'dı. 1985 yılnda İstanbul'a gelen Hikmetyar, o dönem Refah Partisi İstanbul il başkanı Recep Tayyip Erdoğan ile bir araya geldi. O buluşmadan, Türkiye tarihini yakından ilgilendiren yukarda yer alan fotoğraf çıkmıştı.

Bu fotoğraf, Erdoğan'ın siyasi hayatı boyunca defalarca gündeme getirildi, gerek Başbakanlığı sırasında, gerekse Cumhurbaşkanlığı sırasında... Dinci bir örgüt liderinin önünde Türkiye Cumhuriyeti Başbakanının ve Cumhurbaşkanının diz çökmüş görüntüsü eleştirilerin odağı olduğu kadar, bu görüntü Erdoğan'ın siyasi görüşünü yansıması olduğu bazı kesimlerce bir çok kez ifade edildi.

Türkiye'nin yakın siyasi tarihine damga vuran bu fotoğraftan sonra devletin Bakanının, Valisinin, Büyükelçisinin şeyhlerin önünde diz çökmüş görüntülerinin de ortaya çıkması, geleceği yönelik endişeleri de beraberinde getiriyor.