Bakan Selçuk: Gücümün yetmediği alanlar var

Bakan Selçuk: Gücümün yetmediği alanlar var
Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, “Gücümün yetmediği ve yetki alanım içinde olmayan hususlar var” dedi.

Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu’nda Bakanlığın çalışmalarıyla ilgili bilgi verdi. Göreve geldiği günden itibaren eğitimin sorunlarına ilişkin somut adım atmayan Selçuk, bu yöndeki eleştirilere, “Bir çocuk dokuz ay 10 günde doğacaksa, bekleyeceğiz” yanıtını verdi. Vizyon Belgesi’nin üç yıllık bir takvimi kapsadığını ifade eden Selçuk, “Sürpriz yapmak niyetinde değiliz. Durup dururken ani değişiklikler yapmak istemiyoruz” diye konuştu.

Birgün’den Mustafa Mert Bildircin’in haberine göre, komisyonun CHP’li üyeleri, MEB ile dini vakıf ve cemaatler arasında kurulan ilişkiyi eleştirdi. CHP Milletvekili Mustafa Adıgüzel, Bakanlığın Ensar Vakfı, Birlik Vakfı, İlim Yayma Cemiyeti, Hayrat Vakfı ve TÜGVA gibi birçok vakıfla ilişkisi olduğuna dikkati çekerek “Sadece kurs, seminer değil, eğitimle ilgili de bunlara ön açıldığı görülüyor. Eğitimin çağdaş, bilimsel normlara uygun olması gerekliliğinden hareketle bu şekilde farklı cemaatlerin bir uygulama alanı haline çevrilmemesini diliyorum. Baskı altında kaldığınızı düşünüyor musunuz? Bu konularda talepler geliyor mu?” diye sordu.

‘NEREYE KADAR GÜCÜMÜN YETTİĞİNİN FARKINDAYIM’

Bakan Selçuk dini vakıflar ile MEB arasında imzalanan işbirliği anlaşmaları ve eğitimin dinselleştirmesine ilişkin soruları yanıtsız bıraksa da dikkat çeken bazı açıklamalarda bulundu. Konuşmasını daha çok teknik konularla ilgili yaptığını belirten Selçuk, “Gücümün yetmediği ve yetki alanım içinde olmayan hususlar var” dedi. Eğitimle ilgili bazı eleştirilerin iktidarın meselesi olduğunu ifade eden Selçuk, “Ben haddimi ya da alanımı biliyorum. Nereye kadar gücümün yettiğinin farkındayım” diye konuştu.

Komisyonda dile getirilen bazı konuların güç alanının dışında kaldığını öne süren Selçuk, komisyon üyelerinin “polemik” olarak adlandırdığı bazı meselelerin TBMM’de ve toplum nezdinde konuşularak çözülmesi gerektiğini söyledi. Önceliğinin küresel rekabet olduğunu belirten Selçuk, “20 yıllık meseleleri benim çözmem mümkün değil” yorumunu yaptı.

‘MESLEKİ VE TEKNİK EĞİTİM BAŞTA GELECEK’

Mesleki ve teknik eğitime özellikle önem verdiğini anlatan Selçuk, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Eğer, ‘Selçuk döneminde ne yapıldı?’ diye sorulacaksa bunların başında mesleki ve teknik eğitim gelecek. Eğer biz orta sınıfı, herkesi yükseköğretime teşvik etmezsek ve onlara sahici şartlar sunarak istihdam stratejileri ortaya koyarsak büyük mesafe katederiz. Böylelikle herkesin yükseköğretim mezunu olduğu ve istihdam travması yaşamadığı bir ülke oluruz.”

‘TEŞVİK TAMAMEN KALKMADI’

Özel okulda okuyan öğrencilere verilen ve bu yıl kaldırıldığı açıklanan teşvikin başka bir modelle yeniden gündeme alınacağı öğrenildi. Selçuk, teşviklerin tamamen kaldırıldığı yönündeki haberlerin doğru olmadığını söyleyerek özel öğretimin devletin yükünü alması yönündeki çalışmaların sürdürüleceğini ifade etti.

‘YENİ SİSTEM İHTİYACIMIZ OLDUĞUNU GÖRÜYORUZ’

Milli Eğitim Bakanı, son dönemde sıkça tartışılan temel liseler ve özel öğretim kursları konusuna da değindi. Selçuk, dershanelerle ilgili Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bakış açısının tüm toplum tarafından bilindiğine dikkati çekerek “Sınav sistemine rehin vereceğimiz bir eğitim sisteminin içinde olamayız. YKS’deki Fizik, Matematik, Türkçe netlerine baktığımızda işlerlik açısından yeni bir sisteme ihtiyacımız olduğunu görüyoruz” şeklinde konuştu.

AKP VEKİLDEN ENSAR ÇIKIŞI

AKP'li üye Nazım Maviş ise Ensar Vakfı’nın Karaman’daki yurdunda meydana gelen çocuk istismarı vakasının münferit bir olay olduğunu iddia eden Maviş, vakfın tamamının itham edilmesinin doğru olmadığını savunarak şöyle dedi: “Eğitimin çok sayıda paydaşa ihtiyacı var. Ensar Vakfı da Birlik Vakfı da kamu yararına çalışan vakıflardır.”