Annesi öldürülen bir genç kızın gözüyle bakın bir de...
Açelya: Annem öldürüldükten sonra en çok elbette annemin eksikliğini yaşadım fakat, bir yandan en çok da adalete ihtiyaç duydum...
İstanbul Maltepe’de yaşayan 51 yaşındaki Fatma Şengül 2019’da öldürülen yüzlerce kadından biriydi. 30 Mart 2019’da sabah evden işe gitmek için sokağa çıktığı sırada aynı iş yerinde çalıştığı Zeynel Akbaş tarafından öldürüldü. İstinaf Mahkemesi, Fatma Şengül’ü evinin önünde silahla ateş ederek öldüren Zeynel Akbaş'a “haksız tahrik altında öldürme” suçundan verilen 18 yıl hapis cezasının bozulmasına karar verdi. Yeniden hüküm kuran İstinaf Mahkemesi, sanığı “kasten öldürme” suçundan müebbet hapis cezasıyla cezalandırılmasına karar verdi.
Barış Pehlivan annesi öldürülen Açelya'nın İstanbul Sözleşmesi'nin feshedilmesinin ardından söylediklerini aktardı. "Annem öldürüldükten sonra en çok elbette annemin eksikliğini yaşadım fakat, bir yandan en çok da adalete ihtiyaç duydum" pic.twitter.com/ichy9c3NyK
— Halk TV (@halktvcomtr) March 21, 2021
Annesi Fatma Şengül öldürülen Açelya Şengül, Barış Pehlivan'ın sorularını yanıtladı.
Annesi öldürülmüş bir kadın olarak, Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden ayrılması size ne düşündürttü?
"Aslında şöyle; annesi öldürülmüş bir kadın olarak zaten İstanbul Sözleşmesi’nin ülkemizde etkin uygulanmadığını ve uygulanması gerektiği için mücadelemizin devamlı süreceğini daha önce de söyleyen bir kadınım. İstanbul Sözleşmesi etkin uygulansaydı sadece annem değil, binlerce kadın hayatta olabilirdi. İstanbul Sözleşmesi kadınların can simididir, hayat dayanağıdır. Mücadeleyle kazanılan bir hakkı, şimdi eril masalarda o mücadele hiç verilmemişçesine dillerine doluyorlar. Bunu kabul etmiyoruz, İstanbul Sözleşmesi’nden ayrılmak kadınların öldürülmesini, aile içi şiddetin tamamen meşru zeminini yaratmaktır."
Siz Türkiye’de kadın cinayetinin ne anlama geldiğini birebir tanık olarak yaşadınız. Anneniz öldürüldükten sonra en çok neyin eksikliğini hissettiniz?
Annem öldürüldükten sonra en çok elbette annemin eksikliğini yaşadım fakat, bir yandan en çok da adalete ihtiyaç duydum. Mahkeme salonlarında, annem için yapılan açıklamalarda... Eğer oradaki kolluk kuvvetleri bir kadın öldürülmeden önce olsaydı birçok kadın yaşardı. Eğer mahkeme salonlarında katil değil, annemi “belki hakaret etmiştir” diye yargılamasalardı; ben 2 sene annemin mezarına gitmeden beklemek zorunda kalmazdım adaleti.