Albayrak 'yeni ekonomik model'i açıkladı

Albayrak 'yeni ekonomik model'i açıkladı
Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, İstanbul'da düzenlediği toplantıyla 'yeni ekonomik modeli' açıkladı.

Toplantı Dolmabahçe Çalışma Ofisi'nde saat 14.30'da başladı. Toplantı öncesi Bakan Albayrak, saat 11.00 sıralarında buraya geldi.

Albayrak'ın açıklamalarından öne çıkan kısımlar şu şekilde:

Benim için çok heyecan verici bir gün bugün. Yeni sistemin genel çerçevesini çizeceğimiz bir gün bugün. Türkiye olarak orta gelir grubundan üst gelir grubuna çıkması için nasıl bir yol haritası çizmesi yönünde bir çok toplantı yaptık. Bugün genel yol haritasının çerçevesini çizeceğimiz bir toplantı olacak. Nasıl bir vizyonla hareket edeceğimizi sizinle paylaşacağımız bir toplantı olacak.

Gerek para, gerek maliye politikalarının birleşmesiyle çok etkin bir bakanlık olacak. Yeni bir ekonomi yaklaşımı ortaya koyalım dedik. İlk günden beri attığımız adımlarla birlikte izleyeceğimiz politikaları ekonominin tüm paydaşları ve sizlerle birlikte istişare ederek yola koyacağız. Ulusal ve uluslararası çerçevedeki her adımı ince ince döşeyerek aksiyon alacağız.

Açıklayacağımız OVP'ye yeni isimler arıyoruz. Güzel isimler de önerildi. Yeni ekonomik yaklaşımın en önemli adımlarından bir tanesi kararlı bir yaklaşım olması. Ne demek istiyorum? Bugüne kadar kararsız mıydı?

Hayır. Yeni model olarak ortaya çıkan bakanlığın koordinasyonunda çok daha kararlı bir şekilde emin adımların atıldığı yeni bir dönem başlayacak. Bir diğer fonksiyonu değişimi hedefleyen, değişimi ortaya koyacak zemini ortaya koyması lazım.

'SÜRDÜRÜLEBİLİR OLMASI GEREK'

Güçlü temelleri olacak. Esen rüzgarlara karşı ne kadar az sallanırsa o kadar güçlü olacak. Bir diğer ayar işte... Çokça söylediğimiz. Berat Albayrak bugün var yarın yok. Sürdürebilir olması gerek.

Bunları ortaya koyarken prensipleri olması lazım. Öyle bir süreç belirlemelisiniz ki... Herkes hakikaten bu prensiplerle yola çıkılırsa bu sürece ulaşırsınız diyecekler. Seven, sevmeyen, oy veren vermeyen.

Özellikle ekonomideki mevcut tablo makro göstergeler dikkate alındığında hakikaten makul mantıkla açıklanacak bir süreç değil. Siyasi sebepler, süreçler dikkate alındığında göstergeler noktasında farklı etkilere sebebiyet verecek neticeler ortaya koyuyor.

Prensiplerimizden biri tüm piyasa paydaşlarına daha etkin bir iletişim. Güvene dayalı bir süreci ortaya koymanız lazım.

Tüm süreçlerde bizi, toplumu ekonominin tüm paydaşlarını değişime zorlayacak olması. Değişime ayak uydurmak hatta rol üstlenmek bu modelde olmazsa olmaz olacak. Değişimden neyi kast ettiğimizi ilerleyen slaytlardan bahsedeceğim.

'GERÇEKÇİ, POLİTİKALARIN SEÇİLMESİ ÖNCELİKLİ OLACAK'

Gerçekçi politikaların seçilmesi öncelikli olacak. Kime göre? Güler Hanım'a göre mi Ahmet Bey'e göre mi? Ülkenin kendi dinamikleri içerisinde olması gereken politikalar özelinde bu sürecin temel prensiplerinden bahsedeceğiz.

Piyasa ve iletişimi farklı şeyler söyleyebilir. Sizin tüm bu uzlaşmacı politikalarla ilgili uzlaşmacı adımları attığınızda spekülasyonların ekonomimize etki etmesine izin vermeyip özellikle veri güvenliği, ekonominin temeli veriye dayanıyor bir de algı tarafı var. Oraya sonra geleceğiz.

Özellikle TL'ye güvenin arttırılması sürecini ve tüm bu etkileri güçlü bir şekilde yönetmeliyiz. Hele ki küresel sınavlardan geçtiğimiz bugünlerde.

'MERKEZ BANKASI'NIN BAĞIMSIZLIĞI ÇOK KRİTİK ESASLARDAN BİRİ'

Para politikalarının tam bağımsızlığı prensip olarak bundan sonra devam etmesi gereken bir konu. Çünkü bütün bu çerçeveye baktığınızda Merkez Bankası'nın bağımsızlığı çok kritik esaslardan biri. Fiyat istikrarını çok kalıcı biçimde tüm bu adımları Merkez Bankası tarafından etkin bir şekilde koordine etmesi gereken bir süreçten söz ediyoruz.

16 yıllık iktidar döneminde bu iktidar daha somut bir mali plan dairesi çok daha güçlü bir disipline kavuşacak. Özelleştirmeyle, tek seferlik gelirle değil. Büyüyen ekonominin üreten bir formüle dönmesiyle gerçekleşecek.

Yeni ekonomik yaklaşımımızın genel bir mimarisi var. 4 tane sac ayağı var ama ben bunu 3+1 diye tanımlıyorum

2018 ve 2019 yılı içerisinde gerçekleşecek ekonomik dengelenme fazı dediğimiz birinci süreci yaşayacağız. Adımların atılmasıyla birlikte 2018 ve 2019 yıl içerisinde birinci fazı bitirip ikinci faza geçecek. Daha sonra üçüncü faza taşıyacağız. Sonunda nitelikli insan gücü ve güçlü toplum fazını ortaya koyacağız.

Enflasyonla mücadele önemli değil mi? Birinci faz enflasyonla yoğun mücadele olacak. İkinci adım mali disiplin üzerinden çok daha sıkı bir Hazine ve Maliye Bakanlığı göreceksiniz. Herkesin hayali şu cari açığı bitirse de heykelini diksek falan. Cari açığın düşürülmesiyle ilgili çok önemli bir dönem olacak.

İstikrarlı büyüme olarak adlandırdığımız bir süreçle alakalı düğmeye basacağız. Yeni dönem sağlıklı büyüme için elzem bir süreç. Üretim odaklı büyümeyi gerçekleştirecek süreci gerçekleştirirse Türkiye'yi kimse tutamaz.

Bu dönemki OVP eski kurumdaki OVP gibi olmayacak. Reel sektör burada. TOBB, TÜSİAD, akademisyenler hepsi var.

Maliye'de işimiz zor 200 yıllık geçmiş olduğu için yoğun bir kavga dövüş olacak tabii.

Kayıtdışı noktasında çok daha etkin ve performansa dayalı yoğun bir mücadele ortaya koyacağız.

Bu üçünü tamamladıktan sonra bir büyük sıçramayla ortaya koyduğu süreçle, nitelikli insan gücü ve güçlü toplum politikasıyla taçlandıracağız.

MERKEZ BANKASI İÇİN BAĞIMSIZLIK VURGUSU

Para politikalarının tam bağımsızlığının sağlanması diğer bir prensibimiz. İlk geldiğimiz günden beri para politikasının bağımsızlığı konusunda Merkez Bankası özelinde çok hassasız. Mümkün olduğunca konuşmamaya gayret ettik. Hatta hiç konuşmadık. Özellikle para politikalarının tam bağımsızlığı konusu prensip olarak bundan sonra da devam edecek. Merkez Bankası'nın bağımsızlığı çok önemli. Finansal istikrarın güçlenmesi öncelikli hedeflerimizden biri olacak. Sermaye piyasasının pasta içindeki payı artacak. Bütçe disiplini en teml dinamiklerden biri olacak.

Özellikle bahsettiğim temel prensiplerle yola çıktığımız bu süreçle birlikte 2018-19 yılında birinci fazı bitirip sağlıklı büyüme dediğimiz ikinci faza geçecek. Bu dönüşümlerle birlikte üçüncü faz dediğimiz daha adaletli paylaşım dediğimiz faza geçeceğiz. Bundan sonra nitelikli insan gücü ve güçlü toplum dediğimiz faza ulaşacağız.

İSTİKRARLI BÜYÜME HEDEFİ

Cari açığın düşürülmesi herkesin hayali. Stratejik adımların atıldığı önemli bir dönem olacak. Bununla birlikte sermaye piyasalarını derinleştirecek çok önemli 2 yıl olacak. Yeni dönemde sağlıklı büyümenin elzem olduğu bir süreç. Enflasyon mu büyüme mi? Birbirine alternatif değil bu. İstikrarlı bir büyüme hedefimiz. Katma değeri yüksek sektörler, teknolojik ürün üretimini ortaya koyacağımız sektörler. Bu dönemdeki OVP, 61'i çizip 62 yazalım olmayacak.

VERGİ SİSTEMİNDE DÖNÜŞÜM

Vergi sistemi ile ilgili ciddi dönüşüm süreci olacak. İstediğimiz Türkiye'nin mevsimsel değil, istikrarlı bir şekilde sağlanan bu büyümeyi toplumsal açıdan çok daha önemli faza taşıyacağız. 2002'den bu yana ekonomik refahı üst düzeye taşıdık. Ama bir üste daha taşımalıyız. Daha adaletli bir paylaşım sağlamalıyız."

HEDEF HAZİNE BORÇLANMASINI YIL SONU YÜZDE 100'E ÇEKMEK 

Hazinenin iki aylık borç çevirme oranı yüzde 110 oldu. 100 günlük eylem planı 2018 bütçesi içinde çözülecek. Hedef hazine borçlanmasını yıl sonu yüzde 100'e çekmek. Sadeleştireceğimiz vergi sistemiyle ilgili maliyede çok ciddi bir değişim süreci yaşanacak.Üst finansal regülasyon otoritesini getireceğiz. Bireysel emeklilik için önemli adımlar atacağız. Finansal sektöre çok kaliteli 2 tane kurumsal dönüşüm. Emlak Bankası'nı uzmanlık alanı olduğu sektörde daha da büyütecek bir yapılanma."

KAYNAKLARI DAHA ETKİN KULLANACAĞIZ

Kaynakları daha etkin kullanacağız dedik. Tek hazine sistemine geçiş süreciyle çok etkili bir adım attık. Bu iki adım sayesinde hazinemizin 2 ayrı borç çevirme oranını yüzde 110'a çektik. Sağlıklı büyüme noktasında bunlar elzem. Bütün bu noktada özellikle kısa vadedeki bu adımlar sayesinde ne yaptık? Algı ve iletişim. Altını çizeyim... 100 günlük eylem planında atacağımız adımların hepsi, ilan edilen projelerin tamamı 2018 bütçesi içerisinde.

Yap işlet devret modelinde çok daha etkin bir modele geçeceğiz. Bugün tam 30 gün geçti, 30 günde çektiğimiz fotoğrafın genel çerçevesinin bir toplantısı bu. Yıl sonuna kadar 30 milyar liralık tasarrufla bir altın vuruş yaptık. Bu yıl minimum 5 milyar lira faiz dışı fazla yıl sonunu tamamlayacağız. Bahsettiğim bu politikalar noktasında hazine borçlanmasında hedef yüzde 110'u da yüzde 100'e çekmek.

Bütçe dışı harcamaları da artık azaltmamız lazım. Çok güçlü bir irade ortaya koyuyoruz. Maaşımız 2000 lira, 5000 liralık iPhone'u nasıl taksitle alırız?.. Tüketim noktasında dengelenecek bir harcama kültürünü oluşturmak için, ve benzeri adımlar...

Türkiye'de her ürünün yerlisi var. Bir nükleer santral yok, onu da yabancılar yapıyor.

Üst finansal regülasyon otoritesini getireceğiz.

Kalkınma Bankası'nı da hemen yola koyacağımız bir noktaya taşıyacağız. Emlak Bankası ve Kalkınma Bankası daha da büyüyecek.

Türkiye çok ama çok önemli bir ülke. Türkiye, son 15 yıllık yolculuğunda çok büyük bir dönüşüm, değişim geçirdi. Bugün yeni bir dönemin başlangıcındayız. Tüm paydaşlar ve milletimiz bilmek zorundadır ki Türkiye tüm bu süreçlerden kendine özgü, güçlü temelleriyle 2023'e kadar güçlenerek çıkacak.

Elini açanlarla el sıkacak, yumruğunu sıkanlara kusura bakma diyecek. Türkiye'nin dostları, Türkiye ile kazanmaya varım diyen herkesle daha ileriye gidecek.

Türkiye’nin çok güçlü bir sermaye yapısı var. O olur, bu olur... Her senaryoya hazırlıklı bir yapı var. Devlet olarak da bankacılık sektörünün arkasında olan güçlü bir ülke var. Bu süreçler, Türkiye'nin ulaşmak istediği hedeflere alıkoymak için hiçbir şekilde başarılı olamayacak.

Kaynak: Cumhuriyet.

Etiketler :