AKP'nin içinden yeni seçmen grubu: Huzursuz muhafazakârlar

AKP'nin içinden yeni seçmen grubu: Huzursuz muhafazakârlar
İstanbul Ekonomi Araştırma’nın kurucusu Can Selçuki’ye göre; 'huzursuz muhafazakâr' bir seçmen grubu ortaya çıktı. Araştırmaya göre, huzursuz muhafazakârlar, AKP ile elde ettikleri kazanımları kaybettiklerini düşünüyor.

İstanbul Ekonomi Araştırma’nın kurucusu Can Selçuki’ye göre AKP içinde yeni bir seçmen grubu oluştu. Bu grup Erdoğan’ın liderliğinde sistemin merkezine geldiler. Belirli bir kamu hizmeti standardına alıştılar. Ama şimdi kazanımlarından kaybetmeye başladılar.Bu kesim İşlerin iyi gitmediğinin farkında. Huzursuz muhafazakar, AKP seçmeninin son çeperinde yer alıyor, toplamın yaklaşık yüzde 10-15’ini oluşturuyorlar.

Cumhuriyet'ten İpek Özbey'in röportajından başlıklar şöyle:

Bugün seçim olsa karşımıza bizi şaşırtacak bir tablo çıkar mı?

Hayır çıkmaz. Baktığımızda Cumhur İttifakı’nın yüzde 48 civarında bir oyu var. Araştırmalarımıza göre kararsızlar, yüzde 6.5-7, Millet İttifakı ise yüzde 47-48 civarında. Aslında şu anda tam ortadan bölünmüş, hiçbir yere kıpırdamayan bir durum var. Yani bu Pazar seçim olsa, çok farklı bir sonuç ortaya çıkacağını beklemiyorum. - Seçmen davranışında bir değişiklik yok mu?

Kesinlikle var. Muhalefetten başlayalım. Geçtiğimiz 10 yılda muhalefeti ‘endişeli modernler’ tanımlıyordu. Kültürel olarak AKP döneminde kaybettiklerine, sistem dışında kalacağına inanan bir gruptu.

Hâlâ endişeliler, değil mi?

Hâlâ varlar ama seneler içinde şunu anladılar: Endişelerinde haklı ama yöntemlerinde hatalıydılar…

Hata nerede?

Çok üst perdeden bir kültürel ve ahlaki üstünlük pozisyonundan bir şey anlatmaya çalışıyorlardı karşı mahalleye. Bir türlü karşılık bulmuyordu. “Biz ahlaki ve kültürel olarak doğru yerdeyiz. Herkesin bu noktaya gelmesi” gibi bir bakış açısı vardı, o yürümedi. Bir kısmı işin ucunu bıraktı. Bir kısmı Urla’ya, bir kısmı yurt dışına gitti, bir kısmı da keyfine bakıyor. Ama metottaki hatayı anlayanlar 31 Mart’a giden süreci oluşturdular ve ilk defa farklı bir yöntemle sahaya çıktılar ve kazandılar…

AKP’nin yöntemiyle mi?

Hayır, değil. Kendi inançlarına, kendi hayat görüşlerine sadık kalarak ama daha yüksek empati yapma becerisiyle bunu yaptılar ve karşılık buldu. Türkiye’de seçmen şöyle bir değerlendirme yapıyor: “Bu aday seçilirse, benim canıma okur mu, okumaz mı?” İmamoğlu’na baktı, “Muhalefet ama bu adam bana zarar vermez” dedi, gitti oy verdi.

İktidar seçmenini konuşursak…

Asıl yeni sözü o taraf için söyleyebiliriz. Yeni bir seçmen grubu oluştu. Bu gruba, ‘Huzursuz muhafazakârlar’ demek doğru olur.

Kimdir huzursuz muhafazakâr?

Son 20 yıldır Erdoğan’ın liderliğinde zaferden zafere koştular. Ekonomik ve sosyal olarak sistemin merkezine geldiler. Belirli bir kamu hizmeti standardına alıştılar. Ama şimdi huzursuzlar.

AKP’nin seçmeni içinde ne kadarlık bir kesimi oluşturuyorlar?

AKP seçmeninin son çeperinde yer alan, yaklaşık yüzde 10-15’ini oluşturan, nispeten şehirli bir seçmen grubundan bahsediyoruz.

AKP’nin elitleri mi yani?

Diyemeyiz, homojen bir demografi.

Neden huzursuzlar?

Çünkü şu anda bu kazanımlarından kaybetmeye başladılar. Artık Erdoğan’ın AKP’sinin onları eski günlere döndürebileceğine olan inançları azaldı.

Bir yandan bakarsak, AKP hâlâ iktidarda ve o bahsettiğiniz ekonomik ve sosyal olarak merkezde olma durumunu sürdürmüyorlar mı?

Evet ama heyecanla peşine takıldıkları Erdoğan ve AKP ile bugünkü arasında fark görüyorlar. Huzursuzluğun bir de böyle bir manevi sebebi var. İşlerin iyi gitmediğini görüyorlar. Bundan önce işler iyiye gitmezken suçlayacakları birileri vardı. “Kemalist yapı, devletçi solcular bizi sistemin dışına atıyorlardı ve katı bir devletle karşı karşıyaydık” diyorlar. Ama yıllar geçti, baktılar ki aynı anlayış bir şekilde geri geldi. Ve iktidarda kendi oy verdikleri parti var. Zaten bu huzursuzluktan aslında iki yeni parti çıktı. DEVA ve Gelecek Partisi.

Bu grup, seçmen olarak nasıl bir değişim yaşadı?

Beş sene önce Erdoğan’dan başkasının söylediği sözlere kulakları tıkalıydı. Şimdi dinliyorlar. Bugünden yarına oy verme davranışında bir değişiklik olacağını söylemiyorum ama Davutoğlu ve Babacan ne demiş diye bakıyorlar. İstanbul özelinde İmamoğlu ne diyor diye baktılar örneğin ve ikna oldular.

Etiketler :