Akademisyenlere destek olan sanatçı, gazeteci ve yazarlara dava: İlk duruşma 23 Mayıs’ta

Medyascope'tan Canan Coşkun'un haberine göre; Güneydoğu’da 2015’te başlayan çatışmalı sürecin sonlandırılması için “Bu Suça Ortak Olmayacağız” başlıklı bildiriye imza atan akademisyenlere destek olmak için sanatçı, gazeteci ve yazarların aralarında bulunduğu çok sayıda kişi kendini savcılığa ihbar etmişti. Arat Dink, Ayşegül Devecioğlu, Bahadır Altan, Ceyda Karan, Erol Önderoğlu, Ferhat Tunç, Gürhan Ertür, Halim Bulutoğlu, Mehmet Bülent Deniz, Melek Özman, Necmi Demir, Necmiye Alpay, Nergiz Savran, Nevzat Onaran, Pınar Aydınlar, Şanar Yurdatapan ve Zeynep Tanbay bu kişilerden bazılarıydı. Bunun üzerine İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu savcılarından Necip Sarı, kendilerini ihbar eden kişilerden Zeynep Tanbay hakkında iddianame hazırladı. 

Akademisyen iddianamelerinin kopyası

İddianame, 2017’de hazırlanan Barış için Akademisyenler hakkında hazırlanan iddianamelerin birebir kopyası. Bu nedenle aksi ispatlanan bazı iddialar da bu iddianamede tekrarlanmış. Örneğin, akademisyenlerin iddianamesinde Şanlıurfa’nın Ceylanpınar ilçesinde iki polisin PKK tarafından enselerinden vurularak şehit edildiği yazıyordu. AKP hükümetinin çözüm sürecini bitirmesine neden olan bu olaya ilişkin davada PKK üyeliğiyle yargılanan dokuz kişi, 1 Mart 2018’de beraat etti. Karar, istinaf mahkemesi tarafından da onandı. 

Prof. Üstel kararına atıf

Savcı Sarı, iddianamede, geçtiğimiz günlerde cezaevine giren Prof. Füsun Üstel hakkındaki istinaf mahkemesi kararına atıf yaptı. Anayasa Mahkemesi’nin 1992’de verdiği “propaganda fiilinin belli bir amacı gerçekleştirmek ve yandaş kazanmak için düşüncelerin birden çok kişinin bilgisine ulaştırılmasını öngören bir etkileme yöntemi” olarak tanımladığı bir kararı anımsatan savcı Sarı, Tanbay’ın eyleminin bu tanıma uyduğunu öne sürdü. Tanbay ve Halim Bulutoğlu, 23 Mayıs’ta İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde hâkim karşısına çıkacak.