Adalet Kurultayı'nda gazetecilerden önemli mesajlar: Karamsarlığa gerek yok!
CHP'nin düzenlediği büyük Adalet Kurultayı'nda basın oturumu da yapıldı.
Çanakkale'nin Eceabat Kocadere Köyü'nde düzenlenen Adalet Kurultayı'nda "Yerel Medya, İnternet Medyası ve Adalet İlişkisi" ele alındı. Kurultayda Türkiye'de gazetecilik mesleği, karşılaşılan baskılar ve engellemeler tartışıldı.
Halktv.com.tr Genel Yayın Yönetmeni Cüneyt Akman'ın da katıldığı oturumda çarpıcı değerlendirmeler yapıldı.
Sozcu.com.tr Ankara Temsilcisi Zeynep Gürcanlı, internet sitesinin Yazı İşleri Müdürü tutuklu gazeteci Mediha Olgun'un çalıştaya yolladığı mektubu okudu. Olgun, mektubunda "Adaletsizliğe uğradık ancak adalet için mücadele etmeye devam edeceğiz" dedi. Olgun, tutuklu arkadaşları Gökmen Ulu ile Mediha Olgun'un serbest bırakılmasını talep etti.
Cumhuriyet.com.tr Genel Yayın Yönetmeni Oğuz Güven ise 32 gün süren tutukluluğuna ilişkin trajikomik yanları anlattı. Çalıştayda söz alan Birgün.net editörü Hakan Demir de sitelerinin karşı karşıya kaldığı hukuksuzlukları örneklerle anlattı.
Çalıştayda özetle şunlar öne çıktı:
Daha önce sendika.org temsilcisi Ali Ergin Demirhan Gezi Parkı döneminde kurdukları Çapul TV'nin yaptığı yayınları anlatırken Halk TV'nin de Çapul TV yayınlarını ekrana taşıdığını böylece dayanışma sayesinde yayınların daha geniş kitleye ulaştığını hatırlatması üzerine Halk Tv Genel Yayın Yönetmeni Cüneyt Akman da yeni yükselen bir cins islamist faşist denecek baskı rejimine karşı demokrasi güçlerinin dayanışmasının önemine dikkat çekti.
Cüneyt Akman, bu baskı rejiminden kurtulmanın tek yolunun insanları, vatandaşları bu yolun yanlış ve değişmesi gerektiğine ikna etmek olduğunu; bunun ise insanların bu mücadeleye katılımından geçtiğini söyledi.
Akman, "İnsanlar sözle değil katılımla ikna olur. İnternet diğer medyaların tersine tek yönlü değil çift yönlü bir mecra. İnsanların sadece okuyup izlemelerine değil, fikirlerini söylemelerine, sanal ya da gerçek aktivitelere katılmalarına imkan veren bir mecra. O nedenle insanları doğru yönde ikna için potansiyeli en yüksek mecra. Zaten o yüzden bütün dünyada otoriter yönetimler en çok bu mecrayı baskı altına alıyor" dedi.
"Fakat muhalefet ve medyacılar hala eski usullere bağlı kalıyor, internetin bu özelliklerini imkanlarını yeterince kullanmıyorlar" diyen Akman, oturumun 2. bölümünde de tıpkı doğadaki "zararlı" yaratıklar gibi siyasi dünyadaki zalim yönetimlerin de sonuçta toplumsal ilerlemeyi ve evrimi hızlandırmaya yarayacağını belirtti, "O nedenle karamsar olmaya gerek yok" dedi.
Akman, "Tek tehlike bizde de örnekleri gözüken, zulüm dönemlerinde görülebilen, muhalif kesimlerdeki bir cins dejenerasyon. O da baskıcı iktidarın söyleminin muhalif kesimde de kimilerini kısmen etkisi altına alması. Söylemlerinde geri adım atma, iktidarın terminolojisine ve bakış açısına yaklaşma. Demokrasi güçleri bundan kaçınabilir ve dayanışmayı yükseltirse gelecekten korkmak için hiçbir neden yok" yorumunda bulundu.