Açlık grevindeki avukatlar ölüm orucuna başladıklarını duyurdu
İnternet üzerinden düzenlenen basın açıklamasına Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) Genel Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı, İnsan Hakları Derneği (İHD) Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, CHP milletvekili Turan Aydoğdu, HDP milletvekili Züleyha Gülüm, Avukat İnisiyatifi’nden Fikret İlkiz, Adalet için Hukukçular’dan Özgür Urfa, Avukatlar Sendikası’ndan Selin Aksoy, Çağdaş Avukatlar Grubu’ndan Gazi Uzun, Demokrasi İçin Hukukçular’dan Yıldız İmrek ve ÖHD Eş Genel Başkanı Ayşe Acinikli katıldı.
"Sağlıkları için endişeliyiz"
Basın açıklamasını Ümit Büyükdağ okudu. “Hukukun olmadığı, yargılamaların birer parodiye dönüştüğü, binlerce tutuklu ve hükümlünün hapishanelerde ölüme terk edildiği bir ülkede bugün avukatlar günü” diyen Büyükdağ, “Bu şartlar altında hiçbir kutlamayı kabul etmiyoruz! 8 meslektaşımız, derneğimizin başkanı da dahil olmak üzere bugün hala hapishanede. Kendileri ile görüşme olanaklarımız gün geçtikçe sınırlanıyor. 4’ü bugüne kadar açlık grevini sürdürmekteydi. Sağlıkları için endişeliyiz. Onlar da taşıdıkları yük yetmezmiş gibi bizlerin, ailelerinin, müvekkillerinin sağlıkları için endişeli. Meslektaşlarımızın talepleri çok net. İlk günden beri paylaşıyoruz. En özlü ifadesi ile adalet istiyorlar” diye konuştu.
"Kaygılıyız"
Ebru Timtik ve Aytaç Ünsal’ın, açlık grevlerini ölüm orucuna dönüştürmeye karar verdiklerini söyleyen Büyükdağ, “Bugünün özgün koşulları nedeniyle bu durumu kamuoyu ile kendilerinin paylaşabileceği bir kanal olmadığından, ÇHD olarak kamuoyunu bilgilendirme görevini üstleniyoruz. Biz kaygılıyız ama daha çok da öfkeliyiz. Bugün 5 Nisan, Ebru ve Aytaç ölüm orucunda! Hiçbir kutlamayı kabul etmiyor, 5 Nisan’ın bir mücadele günü olduğunu tüm hukuk kurumlarına anımsatıyoruz! Tüm duyarlı kamuoyuna çağrımız, ölümlere engel olmak için, adalet talebine sahip çıkmalarıdır” dedi.
Online konferansta ÇHD tarafından yapılan açıklamada, “Biz bu açıklamayı yazarken dünya genelinde koronavirüs nedeniyle hayatını kaybeden kişi sayısı 54,226 olarak açıklanmıştı. Biz bu açıklamayı yazarken baskı ve yasaklara karşı direnen Helin Bölek son nefesini vermişti. Koronavirüsünden ölenleri ve Helin'i arka arkaya saymamız ilk anda kulağınızı tırmalayabilir. Tırmalamasın. Biz bir bağlantısı olduğuna inanıyoruz. Zira koronavirüsünden hayatını kaybeden insanların ölümünü doğal ölüm olarak kabul etmiyor, azgın kapitalizmin kitlesel katliamı olarak okuyoruz. Helin'in ölümü de başka bir yerden açıklanamaz. Bu sistem bizleri, hepimizi, öyle ya da böyle katlediyor. Mücadelemizi bu bilinçle yürütmeyi avukatlık mesleğinin gereği kabul ediyoruz. Bizler ÇHD’li avukatlarız. Ve bu coğrafyada kurulduğumuz günden bu yana işçilerin, emekçilerin, ezilen halkların yanında ve zorbaların karşısında mücadele etme bilinci ile hareket ediyoruz” denildi.