Abdülkadir Selvi Yazdı: Özel Görüşmeleri Yeni Dönemin Habercisi Mi?
Hürriyet Gazetesi yazarı Abdulkadir Selvi, Türk siyasetinde 31 Mart seçimlerinin ardından yaşanan olumlu havayı değerlendirdi. Erdoğan-Özel ve Bahçeli-Özel görüşmelerinin siyasete sağladığı faydaları anlatırken, bu iklimi bozmaya çalışanların niyetlerine dikkat çekti. Türkiye'nin bu diyalog iklimine ihtiyacı olduğunu vurguladı.
Abdulkadir Selvi’nin yazısı şöyle;
Özgür Özel-Bahçeli görüşmesi ne sağladı?
SİYASETİN gündeminde CHP Genel Başkanı Özgür Özel ile MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin görüşmesi vardı.
Özgür Özel 8 yıl aradan sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan’la 7 yıl sonra Devlet Bahçeli ile bir araya gelen CHP Genel Başkanı oldu.
Özgür Özel, Kılıçdaroğlu’nun sert muhalefetinden sonra diyaloğu tercih eden siyasetiyle kendine ayrı bir alan oluşturdu.
Siyasi olarak saygınlık kazandı. Siyasette kendi tarzını oluşturdu.
Hem Cumhurbaşkanı Erdoğan hem MHP Lideri Bahçeli seçimlerdeki başarısından dolayı kendisini tebrik etti.
Sıkılı yumruklarla tokalaşma olmaz. Erdoğan ve Bahçeli, Özgür Özel’in uzattığı eli havada bırakmayarak diyalog zeminin oluşmasına önemli katkı yaptılar.
KUTUPLAŞMA DEĞİL KUCAKLAŞMA
Bahçeli’nin dediği gibi, “Kutuplaşma yerine kucaklaşmak lazımdır”. Çünkü siyasi hayatımız kutuplaşmanın kötü örnekleriyle doludur.
12 Eylül’den önce Ecevit ile Demirel uzlaşıp cumhurbaşkanı seçemediği için Kenan Evren bu ülkeye cumhurbaşkanı oldu. Siyasi tarihimiz boyunca siviller bir anayasa yapamadığı için 27 Mayıs’tan bu yana hep darbe anayasalarıyla yönetildik.
12 Eylül öncesinde sağcı-solcu diye birbirine kurşun sıkanlar askeri yönetimin cezaevlerinde aynı koğuşları paylaşmak zorunda kaldı.
Bu örnekleri çoğaltmak istemiyorum. Çünkü ciltler dolusu ansiklopedi yapacak kadar çok kötü örnekler paylaşabilirim.
ABD İLE ÇİN GÖRÜŞÜYOR
ABD Başkanı Biden ile Çin Devlet Başkanı Şi’nin görüşebildiği bir dünyada bizim liderlerimiz neden bir araya gelmesin?
Kutuplaşmadan, gerginlikten medet umanlar Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Özgür Özel’in görüşmesi üzerine paniklemişlerdi. Onlar MHP’den siyasi destek beklerken Devlet Bahçeli onları açığa düşürdü. Kutuplaşma değil; kucaklaşma dedi. Özgür Özel’le bir araya geldi.
Bahçeli’nin, Özgür Özel’le görüşme öncesinde MHP Grubu’ndaki konuşmasında, “Siyaset kavga arenası değil, konuşma ve düğümleri çözme sahasıdır. Sözün ateşiyle münakaşa ve muharebe etmek yerine; akıl ve ahlaki mutabakat ve müzakereyle Türkiye’mizin yükseliş sürecine herkes destek vermelidir” dedi.
BAHÇELİ’DEN DİYALOG DERSLERİ
Bahçeli’nin bu yaklaşımı diyalogdan rahatsız olanların iyot gibi ortaya çıkmasını sağladı.
Bahçeli’nin, diyalog siyasetine kredi açması da siyasi zeminin yumuşamasına önemli katkı sağladı.
Bahçeli, “Bahar aylarıyla beraber siyasette de bahar mevsiminin doğuşundan memnuniyet duyacağımızı hiçbir komplekse veya kuşkuya kapılmadan ifade etmek isterim.
Kutuplaşmak yerine kucaklaşmak lazımdır.
Ortak akılla hareket ederek ülkemizin temel meselelerine kafa yormak, milli birlik ve dayanışmanın muteber imkânlarıyla mesafe almak bizim de arzu ve amacımızdır.
Hz. Mevlana diyor ya; ‘Duydum ki kapıma gelmiş, tokmak olmadığı için kapıya vurmadan geri dönmüşsün. Bilmez misin, kalp kapısının tokmağa ihtiyacı yoktur, o ancak içeriden açılır.’
Nitekim kapımıza değil de kalbimize vuranı buyur ederiz.
Siyasette köprü kurmak yerine duvar inşa edersek yanlışa düşeceğimizi herkesin idrak etmesinde yarar vardır.
Sıkılı yumrukların açılması, çatık kaşların normalleşmesi, sertlik yerine yumuşamanın hakim olması, bunun da sürdürülebilirliği halisane dileğimizdir” dedi.
SİYASETE CEMRE DÜŞTÜ
Erdoğan, Özgür Özel ve Bahçeli’nin yaklaşımları siyasi iklimin yumuşamasına hizmet etti. Bir anlamda siyasete cemre düştü. Dilerim bu yalancı bahar olmaz.
At gözlüğü takanlar anlamaz ama Bahçeli ile Özgür Özel görüşmesine bir de bu pencereden bakmakta yarar var.
FARKLILIKLARIMIZLA KONUŞABİLMEK
Özgür Özel’in gündeme getirdiği Gezi mahkûmları ve 28 Şubat’tan mahkûm olan eski generallerin affedilmesi konusunda Bahçeli’nin farklı düşündüğü bilinmiyor mu? Bahçeli, Özgür Özel’le görüşmesinden önce MHP Grubunda zaten bu görüşünü açıkladı. Erdoğan, Özgür Özel, Devlet Bahçeli görüşüyor diye üç lider aynı mı düşünüyor? Hayır. Aynı düşünseler aynı partilerde olurlardı. Burada önemli olan nokta farklı görüşlere rağmen liderlerin görüşebilmesi. Bu diyaloğun yaşanması önemli. Çünkü yarın ülkenin çok temel bir meselesinde liderlerin işbirliği yapması gerekebilir. 15 Temmuz darbe girişiminden sonra Kemal Kılıçdaroğlu; kamuoyu baskısı nedeniyle Erdoğan’la görüşmeyi kabul etti. CHP, Irak ve Suriye tezkeresinde, Libya tezkeresinde Türkiye’nin çıkarlarının aksine hareket etti. Şehitler verdiğimiz bir gece Meclis’te teröre karşı yayımlanan ortak bildiriye CHP katılmadı.
Bütün bunlar Kılıçdaroğlu’nun diyalogsuz muhalefetinden kaynaklandı. Liderler görüşebilse bunlar yaşanır mıydı?
Özgür Özel’le görüştü diye Bahçeli fikirlerinden vazgeçmedi. Erdoğan ve Bahçeli’yi ziyaret etti diye Özgür Özel, CHP’nin yörüngesini değiştirmedi.
YAZIMDAN ALINTILAR
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli isim vermeden yazımdan alıntılar yaptı. Seviyeli bir dille eleştirilerde bulundu. Hakaret olmadığı sürece eleştirilerden yararlanırım. Ben farklı düşünüyorum, Bahçeli farklı düşünüyor. Önemli olan farklılıklarımızla birlikte konuşabilmemiz. Netice itibariyle hepimiz bu ülkenin evlatlarıyız.
TÜRKİYE SEVDALISIYIM
Ben Kavala sevdalısı değil, Türkiye sevdalısıyım. Ülkemin çıkarlarını özgürlüklerde ve reformlarda görüyorum. Yeni dönemde yeni bir siyaset inşa etmenin gerekli olduğuna inanıyorum. Farklı düşünenler ise bunu tehlikeli bulabilir. Hakaret ve tehdit olmadığı sürece bunları tartışabiliriz.
ÖZGÜR ÖZEL’İN CUMHURBAŞKANLIĞI ADAYLIĞI
Ali Mahir Başarır’ın başlattığı cumhurbaşkanı adaylığı tartışmasına ilişkin olarak, şu dönemde Özgür Özel’e yapılabilecek en büyük kötülük cumhurbaşkanlığı tartışmasını başlatmak olur demiştim. Özgür Özel, “Seçim için şimdiden aday tartışmaları başlatmanın CHP’nin ivmesini düşürmek, gücünü azaltmak, çelme takmaktan başka bir gayreti yoktur” dedi. Böylece Özgür Özel’in de aynı kanaatte olduğunu görmüş oldum.
SON NOKTAYI KOYDU
Özgür Özel, Cumhurbaşkanı adaylığı konusunda erken başlayan tartışmalara son noktayı koydu. “Kimsenin şüphesi olmasın. CHP’nin Genel Başkanı olarak kendi adaylığımı dayatmak, CHP’nin tarihi bir fırsatı kaçırmasını sağlamak, CHP’nin birilerinin tükenmekte olan iktidarına tekrar fırsat vermek gibi bir hata yapmayacağımdan herkes emin olsun” dedi.
Bakalım buna rağmen cumhurbaşkanı adaylığını kaşıyanlar çıkacak mı? Bilin ki bunu yapanlar hem CHP’ye hem de Özgür Özel’e en büyük kötülüğü yapıyor demektir.