'3 çocuk' diyen Erdoğan'a 3 meseleyi hatırlattı
Cumhurbaşkanı Erdoğan yaklaşık 18 yıl önce 'en az 3 çocuk' çağrısı yapmış ve tartışmalara neden olmuştu. Avrupa'daki Türkler için bu sayıyı 5'e çıkarsa da dönem dönem 3 çocuk çağrısını tekrarlayan Erdoğan, aile yılı tanıtımında da bu sayıya yer vermişti.
Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, partisinin Kadın Kolları programında yeniden bu çağrıyı gündeme taşıyarak kadın ve çocuğun korunamamasına dikkat çekti.

'3 ÇOCUK' DİYEN ERDOĞAN'A 3 MESELEYİ HATIRLATTI
Kadınların ihmal edildiği, haklarının gasba uğradığı, şiddete, ayrımcılığa, sömürüye, istismara maruz kaldığı bir toplumun sağlıklı gelişebilmesinin mümkün olmadığını belirten Arıkan, Erdoğan ve iktidarının "Aile Yılı" kapsamında yaptığı açıklamaları eleştirdi.
Erdoğan'ın genç nüfusun azalması nedeniyle yaptığı 3 çocuk çağrısının popülist söylemden ibaret olduğunu ifade eden Arıkan, "3 çocuk olsun' diyorsunuz, istiyorsunuz ama büyütmekten, korumaktan hatta yaşatmaktan söz etmiyorsunuz. Asıl mesele, '3 çocuk' demek değil, bu üç çocuğu büyütmektir" dedi.

Mahmut Arıkan'ın konuşmasındaki o ifadeler şu şekilde:
"Gelin bunu Türkiye’nin gerçekleriyle bir ele alalım. Çok açık bir gerçeklik var. Gençlerimiz evlenemiyor. Manevi sebeplerle birlikte maddi sebepler öne çıkıyor. Düğün masraflarından dolayı hem gençlerimiz hem ebeveynleri çaresiz kalmış durumda. Evlenebilenler de çocuk sahibi olmaktan çekiniyorlar. Orada da aynı şekilde maddi sebepler ön plana çıkıyor. Bir çocuğun masraflarını karşılamak bile çok zorken, '3 çocuk' neredeyse aileler için hayal kalıyor. Sonucunda Türkiye’nin doğum hızı çok hızlı düşüyor, genç nüfus eriyor.
'3 çocuk olsun' diyorsunuz, istiyorsunuz ama büyütmekten, korumaktan hatta yaşatmaktan söz etmiyorsunuz. Asıl mesele, '3 çocuk' demek değil, bu üç çocuğu büyütmektir. Asıl mesele, 'Bu işlerin kaderinde var' demek değil çocukların ölümündeki ihmalleri ortadan kaldırmaktır. Asıl mesele, 'Aile kutsaldır' demek değil, aileyi korumak için mücadele etmektir. Asıl mesele, 'Kadın ve çocuğa şiddete karşıyız' demek değil, kadını ve çocuğu koruyacak adımları atmaktır."