Izgara (Hippodamik) planda kurulmuş olan kentte yapılan kazılarla; ana giriş kapısı, Doğu-Batı Caddesi (Decumanus Maximus), tiyatro, Kuzey-Güney Caddesi (Cardo Maximus), Forum, Augustus Tapınağı, Atriumlu ev, Nympheum, Su Kemerleri, Hamam, Palestra gibi imparatorluk dönemine ait yapılar ile Hıristiyanlık dönemine ait 4 kilise açığa çıkarıldı. St. Paul Kilisesi, turizmde kentin çekim merkezini oluşturuyor.
Kazı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Özhanlı, 'Geleceğe Miras' projesi kapsamında 75 kişilik ekiple soğuk kış günlerinde dahi kazı çalışmalarının devam ettiğini, bu çalışmalarla Doğu- Batı Caddesi’nin kenarındaki portiko ve dükkanların büyük bölümünün açıldığını ve farklı dönemlere ait zengin arkeolojik, epigrafik buluntuların ele geçtiğini belirtti.
DAĞIN ZİRVESİ TAMAMEN KUTSAL ALAN
Prof. Dr. Özhanlı, Antiokheia’nın kutsal alanı olan Men Tapınağı’nın çok önemli bir yere sahip olduğunu söyledi. Antik kentlerin hemen hepsinden heykeller çıkarılabildiğini, ancak Pisidia Antiokheia Antik Kenti’nin diğerlerinden farklı olduğunu ifade eden Prof. Dr. Özhanlı, Men Tapınağı'nın çok farklı olduğunu aktardı. Prof. Dr. Özhanlı, tapınağı çevreleyen 70 metre uzunluğunda, 6 metre yüksekliğindeki temenos duvarının cephesinin tapınak alınlıklı, hilal betimlemeli adak stelleri ile süslendiğini, buna benzer başka bir örneğin olmadığını, bu tür adak stellerinin yoğunlukla Antiokheia’da bulunduğunu kaydetti. 1600 metre yüksekliğindeki dağın zirvesinin tamamının kutsal alan olarak kabul edildiğini belirten Prof. Dr. Özhanlı, "Alanda 750’ye yakın tapınakla ilintili yapılar görülmektedir. Tapınak, milattan sonra 4’üncü yüzyılda yıkılıp, malzemesi kutsal alana inşa edilen kilisede kullanılıyor" dedi.