Davut heykeli, tek bir blok halindeki Karara mermerinden oyulmuştur.
Michelangelo’nun heykelleri genellikle anatomik açıdan doğrudur ama Davut küçük bir kusura sahip: Omurgasıyla sağ kürek kemiği arasındaki bir kas eksik. Heykeltıraş mermer kütlesindeki bir hata yüzünden o kısmı işleyememiş.
Bu tablo, kıvrılan dağ sırtları ile dalgaları gösterir. Aivazovsky denizin her yerinde aynı olduğuna inandığı sahilden gelen bu tarz bir dalgayı gözlemlemiştir ama fırtınalar sırasında açık denizde yükselen dalgalar sığ yerlerde olanlardan farklı ve konik biçimli görünür.
“Tevrat”ın yanlış bir tercümesi, Musa’nın boynuzlu bir peygamber olduğu söylentisine yol açmıştı. Aramice bir kelime olan “karnayim” ‘ışınlar’ veya ‘boynuzlar’ olarak çevrilebilirdi ve Yahudiler’in kutsal kitabındaki Hz. Musa’nın kafasından çıkan ışık demetlerinin tasviri, yanlış yorumlanmıştı.
Aynaya yakından bakarsanız, yansımanın hatalarını ayırt edebilirsiniz: Tezgahtaki şişeler yansımadakinden farklı yerleştirilmiş durumda ve barmen de başka bir tarafa bakıyor gibi görünüyor. Sanatçının çoğu zaman yaptığının aksine, uzmanlar Manet’nin bunu kasıtlı olarak yaptığına katılmıyorlar.
Bu tablo çözülmemiş bilmecelerle dolu. Yüzbaşı Frans Banning Cocq’un eldivenli sağ eliyle yine sağ el için olan diğer bir eldiveni tutması üzerine tartışmalar çıkmıştı. Birçok sanat tarihçisi bunun tabloya biraz mizah katmanın yolu olduğunu ileri sürmüştü. Başkaları ise eldivenin sol el için olduğunu ve başparmakla izleyiciler işaret edilirken yüzbaşının yüzük parmağından tuttuğunu iddia etmişlerdi.
Her ne kadar Rönesans sanatı anatomik kesinlikle nitelendirilmiş olsa da, Botticelli’nin çalışmaları realizmden sapar. Onun aşk tanrıçası göze çarpan kusurlara sahip: şiş bir ayak ve aşarı uzun bir boyun. Bir nüshaya göre, bu hatalar kusursuz kadın vücudu tasvirinden kaçınmak için yapılmış kasti bir çabaya işaret ediyor.
Dikkatli bir izleyici meyve sepetinin, masanın kenarından dışarı çıkıntı yaptığını fark edebilir ama fizik kanunlarına meydan okurcasına yere düşmez. Sanat uzmanları meyvelerin mevsimle uyuşmadığını gözlemlemiştir: bu tablo Paskalya arifesinde ortaya çıkarılmış,yani sonbahar hasadından önce. Tüm bu hatalar kasıtlı yapılmışa benziyor: sepetteki balık şeklindeki gölgeyle beraber elma ve armutlar Hristiyan sembolizmi ve İncil’e ait söylemler barındırıyor.
İlk bakışta Papa II. Sixtus’un sağ elinde 6 parmağı olduğu izlenimine kapılabilirsiniz. Daha detaylı bir incelemeden sonra, altıncı parmak olarak gördüğünüz şeyin aslında avuç içinin bir parçası olduğunu fark edeceksiniz. Meryem Ana’nın küçük ayak parmağının yanındaki çıkıntı ise çok parmaklılığın bir işareti olarak gösterilir.