Sinop’un Ayancık ilçesinde, 44 yıl önce 'boşaltma' emri verilen bir köyde hala yaşamaya devam eden vatandaşlar, kendilerine yeni bir köy kurmak istiyor. Köy sakini Dursun Gürleyen, "Burada tapulu arazilerimiz var. Buraya bize devlet iskân yapacak. Burada başka mahallelerin de arazileri var. Buranın yerleşim yeri olması için onları da alması lazım. Devletten yardım bekliyoruz. Faizsiz kredi olarak devlet yardımıyla bir yer gösterilip yardım edilirse biz kendi imkanlarımızla hallederiz" dedi.
44 yıl önce 'boşaltma' emri verilmişti: Heyelen evleri yutuyor
44 yıl önce 'boşaltma' emri verilmişti: Sinop Ayancık'ta heyelen evleri yutuyor
YAYINLAMA:
GÜNCELLEME:
14
24
Sinop’un Ayancık ilçesine bağlı Avdullu köyünde, 17 hanede 85 nüfus yaşıyor. 1978 yılında yaşanan heyelanlar nedeniyle devlet tarafından 'boşaltma' emri verilen köylülere ilçe merkezinden ev gösterildi. Fakat köylülerin bir kısmı köyünden kopamadı, orada yaşamaya devam etti. Köy sakinleri, şimdi yeni bir bölgeye taşınmak için devletten yardım bekliyor.
34
Son yılların en yoğun kar yağışının ardından eriyen karlar, bölgede tekrar heyelana neden oldu. Evler kaydı, yollar çöktü, sokaklarda dev yarıklar oluştu. Resmi raporlara göre, yüksek risk bölgesi olduğundan 44 yıl önce boşaltılması gereken köyde toprağından ayrılamayıp yaşamaya devam eden kesim, tarım, hayvancılık ve ormancılık ile uğraşarak geçimini sürdürdü. Avdullu sakinleri, risksiz bir bölgede yeni köy kurmak, ormancılık ve hayvancılıkla yaşamını sürdürmeye devam etmek istiyor. Köylüler, yaşamlarını kısıtlayan heyelanlı bölgeden çıkacaklarını, fakat topraktan uzaklaşmamak için de köylerinin taşınması gerektiğini dile getirerek yardım beklediklerini söyledi.
44
Köy sakini Dursun Gürleyen, şöyle konuştu:
"Şu an da bulunduğumuz yer Avdullu köyü. Burada tapulu arazilerimiz var. Buraya bize devlet iskân yapacak. Burada başka mahallelerin de arazileri var. Buranın yerleşim yeri olması için onları da alması lazım. Devletten yardım bekliyoruz. Burası Avdullu köyünün tapulu arazi yeri. Faizsiz kredi olarak devlet yardımıyla bir yer gösterilip yardım edilirse biz kendi imkanlarımızla hallederiz. Benim, zaten aldığım bir emekli maaşım var. Zaten emekli maaşımı da verdikten sonra, çoluğum çocuğum var. Annem var, 85 yaşında. Onlara ben bakmak zorundayım. Devlet tarafından hayvan aldım. Kurbanlık dana alıyoruz, satıyoruz. Onu da koyacak damım yok. Dam da yıkıldı. Her şey yıkıldı. O yüzden devletten bir yer göstermesini istiyoruz. Bize bir oturacak, kalkacak sığınak gösterilmesini istiyoruz. Devletten destek bekliyoruz.
'Yetkililer elektrik panosunu söküyordu'
Burada yetkililer elektrik panosunu söküyordu. 'Neden söküyorsunuz' dedim. Kaymakam demiş, ‘gidin sökün’ diye. Kaymakam ‘Beni tehdit ediyorlar’ demiş. Yetkililer, ‘Elektrik panosunu sökmek zorundayız’ dediler. Panoyu buradan söküp başka direğe takmışlar. Bu köye hizmet yapmamak için gelip elektrik panosunu söktüler. Bu ay ben, 190 TL elektrik faturası ödedim. Bu olayın üstüne kaymakam 'Benim haberim yok' demiş. O zaman bu panoyu söken adamlar kendi başlarına nasıl söktüler?"