Fahrettin Altun: Atama kararı Boğaziçi'ni 'kurtarılmış bölge' görenleri rahatsız etti

Fahrettin Altun: Atama kararı Boğaziçi'ni 'kurtarılmış bölge' görenleri rahatsız etti
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, "Yeni bir Gezi hareketi organize edilmeye çalışılıyor olabilir mi?" sorusuna yanıt verdi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Boğaziçi Üniversitesi Rektörlüğü'ne Prof. Dr. Melih Bulu'yu atamasıyla başlayan protestoları değerlendiren Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, protestoların ifade özgürlüğü kapsamında olmadığını söyledi. Altun, öğrencilerin rektörlük binasını işgal etmeye kalkıştığını öne sürdü. 

Hürriyet'ten Tülay Demir'e konuşan Altun, "Sizce yapılmak istenen nedir? Yeni bir Gezi hareketi organize edilmeye çalışılıyor olabilir mi? Bazı kesimler vatandaşı sokağa mı çekmeye çalışıyor dersiniz?" sorusuna "Eylemlerde gözaltına alınan gençlerden birçoğu o üniversitenin öğrencisi bile değil. Sergiledikleri vandallıkla buradan bir Gezi çıkarmaya çalışanlar hiç kuşkusuz vardır. Türkiye’nin farklı şehirlerinde “Mesele Boğaziçi değil anlamadın mı” pankartı taşıttırılıyorsa insanlara, bunları kontrol eden, bu konuyu siyasallaştırıp muhalefetin bir oyuncağı haline getirmek isteyenler olduğunu görebiliriz. Ancak buna ne bu devlet ne bu millet müsaade eder" yanıtını verdi. 

Sosyal medya platformlarıyla ilgili de konuşan Fahrettin Altun şunları söyledi: 

"Küresel sosyal medya platformları, kendilerini devlet üstü görme alışkanlığını bırakmalı ve yasalar çerçevesinde hareket etmeli. Ülkemizde dijital faşizme asla müsaade etmeyeceğiz. Temsilci atamayan sosyal ağ sağlayıcılarına yönelik “reklam yasağı” uygulaması geçen ay yürürlüğe girdi. Burada temsilci bulundurmayan, artık ülkemizden reklam da alamayacak. Temsilci belirleme ve bildirme yükümlülüğünü yerine getirmeyen sosyal ağ sağlayıcısı için yaptırımların, internet trafiği bant genişliğinin daraltılmasına kadar gideceği de ilgili kararda belirtiliyor. Buna gerek kalmadan bu platformlar tarafından gerekli adımların atılacağını umuyorum. Bizim buradaki tek derdimiz milletimizin, vatandaşlarımızın verilerini, gizliliğini ve haklarını korumak. Diğer taraftan, kendilerini “demokrasi ve ifade özgürlüğünün yegane mecrası” olarak sunan sosyal medya platformlarının siyasal ve sosyal meseleler de tarafsız olmadıklarını gördük, siyaset kurumunun ve millet temsilcilerinin sesini kısma girişimlerine şahit olduk. Bu, demokrasiye, millet iradesine ve ifade özgürlüğüne açık bir sansürdür ve asla kabul edilemez. Bu platformlar, terör örgütleri ve gayriahlaki grupları korumak için gösterdiği toleransı, bunları eleştiren paylaşımlara göstermiyor ne yazık ki. Bu platformların zihin ve değerler sömürüsüne asla izin vermeyeceğiz."