Tarımda aldığımız pay 20 yılda yüzde 38 azaldı
Tarım ve Orman Bakanlığı tarım arazisi kiralamak için Latin Amerika ve Afrika’da 10 ülkeyle temasa geçtiğini açıklarken, rakamlar tarımın bu hale gelmesinin başlıca sorumlusunun 20 yıllık AKP iktidarı olduğunu gösteriyor. 2002 yılından bu yana toplam tarım arazileri 3.1 milyon, işlenmiş tarım arazileri ise 4 milyon hektar azalırken, ülkemizin dünyadaki tarımsal üretimden aldığı pay da hızla azaldı. 2002 yılında Türkiye yarattığı 24.4 milyar dolarlık tarımsal üretimle küresel üretimden yüzde 2.11 pay alırken, 2020 yılında 48 milyar dolarla payı yüzde 38 azalarak yüzde 1.31’e geriledi.
Tarım arazisinde 11 basamak geriledik
Türkiye, tarım arazileri sıralamasında da 11 sıra geriledi. Dünya Tarım Örgütü’nün yayınladığı istatistiklere göre, 2002 yılında 41 milyon 196 bin hektar tarım arazisiyle tarım üretiminde 23’üncü sırada bulunan Türkiye, 2019 yılında 37 milyon 716 bin hektarla 11 basamak birden gerileyerek 34’üncü sıraya düştü.
CHP Genel Başkan Başdanışmanı ve Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, son 30 yılda işlenen tarım alanı miktarının 4.4 milyon dekar azaldığına dikkat çekerek, bunun 3.1 milyon dekarından AKP’nin sorumlu olduğunu söyledi. Sarıbal, “Önce tarım topraklarını işlemez hale getirdiler. Şimdi de dışarıda üretim yapmak istiyorlar. Bakanlar geliyor gidiyor anlayış değişmiyor; illaki dışarıda üretmek istiyorlar” dedi.
Bugün hububat, baklagil, endüstri bitkileri gibi birçok tarımsal üretimde ithalata bağımlı kalmasının nedeninin AKP’nin tarım topraklarını ranta açmasından kaynaklandığını ifade eden Sarıbal, “AKP tarım topraklarımızı korusaydı bugün ne savaş halindeki Ukrayna ve Rusya’dan buğday, arpa ve ayçiçeği ithal ederdik. Ne Afrika ülkelerinde ne de Venezula’da üretim yapmak için arazi bakardık” diye konuştu.
Yatırım yapılsa dışarıya muhtaç olmayız
Ülkemizde yapılacak yatırımlarla yurt içinde ülke insanın ihtiyacının karşılanacağını ifade eden Sarıbal, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bugün ülkemizde işlenmeyen 30 milyon dekar nadas ve 30 milyon dekar atıl tarım alanımız var. Atıl tarım arazilerde üretimin yapılması yanında nadas alanlarının ıslah edilerek üretime kazandırılması gerekmektedir. Yatırımlarla susuz tarlaları suyla buluşturduğumuzda verim ve rekoltede artış yaşanacaktır. Ancak AKP’nin böyle bir derdi yok. İşleri güçleri kimlere ballı maaş ödemesi yapacağız. Hangi yandaş şirkete yol vereceğiz derdindeler.”
Venezuela’nın teklifi komik
Yıllık ortalama 600 bin ton buğday ithalatı yapan Venezuela’nın teklifinin komik olduğunu söyleyen Sarıbal, “Venezuela hiçbir masrafa girmeden bizim orada üretim yapmamızı istiyor. Biz orada üretim yapacağız. Üretilenin yüzde 70’ini biz alacağız, kalan yüzde 30’u da Venezuela’da bırakacakmışız. Sonra 10 bin km yol masrafına katlanıp ülkeye getirecekmiş. Gözümüzün önündeki çiftçimiz, toprağımız dururken kalkıp Venezuela’da üretim yapmak onların işine gelir de bizimkiler bize hiçbir yararı olmayan bu işlere neden atlarlar” dedi.
Üreticinin enflasyonu mayısta yüzde 155 arttı
Bu arada enerji ve gübre fiyatlarındaki artışla üretim yapamaz hale gelen çiftçilerin durumunu Türkiye İstatistik Kurumu’nun açıkladığı mayıs ayına ilişkin tarım ürünleri üretici fiyat endeksi (Tarım-ÜFE) verileri de ortaya koydu. Tarım-ÜFE'de mayısta bir önceki aya göre yüzde 16.18, bir önceki yılın aralık ayına göre yüzde 100.17, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 154.97 artışla yeni bir rekora imza atıldı. Verilere göre, hesaplamada baz alınan 82 üründen 48'inin ortalama fiyatında artış görüldü.