Emekliler isyanda: Açlık sınırının ve asgari ücretin neredeyse yarısı kadar bir aylıkla geçinmenin imkanı kalmadı
TÜED Genel Başkanı Kazım Ergün, bugün yaptığı yazılı açıklamada, enflasyon karşısında eriyen aylıklarla emeklinin açlığa sürüklendiğini ifade etti. En düşük emekli (kök) aylığının günün gerçeklerine uygun olarak asgari ücret seviyesine çekilmesi ve yüksek prim ödeyerek emekliliği hak etmiş vatandaşların da aynışekilde mağduriyetinin giderilmesini isteyen Ergün, şunları dile getirdi:
"SON 6 AYDA, EMEKLİ AYLIKLARI YÜZDE 31,56 ERİDİ"
"En düşük emekli ödemesinin 7 Bin 500 TL'ye yükseltildiği nisan 2023 ayında, ödenen bu rakamla emekli 6,02 gram 24 ayar altın alabiliyordu. 30 Nisan 2023 tarihinde altının gram fiyatı bin 246,26 TL idi. 30 Ekim 2023 tarihinde ise 24 ayar altının gram fiyatı bin 820,53 TL'ye yükseldi. Bu durumda en düşük emekli ödemesi olan 7 bin 500 TL ile sadece 4,12 gram altın alınabiliyor.
Yani, artışın yapıldığı Nisan 2023 ayından bu yana geçen 6 aylık süreçte emeklinin gelirinden 2 gram altın buhar olup uçmuş. Bir başka ifadeyle; en düşük emekli ödemesinin alım gücü, geçen bu 6 aylık dönemde, yüzde 31,56 oranında erimiş demektir. Yani 3'te 1'i buhar olmuş demektir.
"EMEKLİLERİMİZ AÇLIK VE SEFALETLE BOĞUŞUR HALE GELMİŞTİR"
İğneden ipliğe her şeye zam geldiği bir dönemde, temmuz ayında yapılan yüzde 25 oranındaki zammın da yaklaşık 6 milyon emeklimizin kök ücretlerini 7 bin 500 TL'nin üzerine çıkaramaması sonucu, emekli ciddi bir kayba uğramıştır. Diğer taraftan; memurlara yapılan 8 bin 77 TL tutarındaki ek ödemenin de emeklilerimize yansıtılmaması neticesinde, emeklilerimiz ne yazık ki; açlık ve sefaletle boğuşur hale gelmiştir.
"ÇALIŞAN VE BU YÜZDEN DEVLETİMİZE VERGİ VE KARŞILIĞI OLMAYAN PRİM ÖDEYEN EMEKLİLERİMİZ ADETA CEZALANDIRILMIŞTIR"
Bugünlerde ödemesi başlayan ve sadece çalışmayan emeklilere verilen 5 bin TL'lik tutar için de uyarılarda bulunmuş ve en düşük 10 bin TL olması gerektiğini ve bütün emekliler ile onların dul ve yetimlerine seyyanen ödenmesi gerektiğini ifade etmiştik. Çünkü bu ödeme, sadece 100 yılda bir yapılmış olan bir ödemedir. Adı bile konulamamış olan bu ödeme, emeklilerimiz arasında; çalışan-çalışmayan ayrımını gündeme getirmesiyle bir ayrımcılığa da sebep olmuştur. Çalışan ve bu yüzden devletimize vergi, sigorta kurumumuza karşılığı olmayan bir prim ödeyen emeklilerimiz adeta cezalandırılmıştır.
"EMEKLİLERİMİZİN BEKLEYECEK TAKATİ KALMAMIŞTIR"
Bu yaşananlar emeklilerimiz tarafından adil ve hakkaniyetli bulunmamıştır. Giderek ağırlaşan yaşam mücadelesindeki emeklilerimiz, yalnız olmadıklarını hissetmek ve yüce devletimizi, bütün siyasilerimizi yanlarında görmek istemektedirler. Temennimiz, yaşanan ekonomik krizin faturasının artık emekliye kesilmemesi, en düşük emekli (kök) aylığının, günün gerçeklerine uygun olarak asgari ücret seviyesine çekilmesi ve yüksek prim ödeyerek emekliliği hak etmiş vatandaşlarımızın da aynı şekilde mağduriyetinin giderilmesidir.
Emeklilerimizin bekleyecek takati olmadığı gibi; artık umutları da tükenmekte ve adil bir yaşam standardına erişme inancı da kalmamaktadır. Sayın Cumhurbaşkanımızdan emekli aylıklarımızın yükseltilmesi için ivedi ve etkili adımlar atmasını bekliyoruz."