Türkiye yarın 13. Cumhurbaşkanı'nı seçmek için sandığa gidiyor. Türkiye'nin kaderini belirleyecek 28 Mayıs seçimi sonrası ekonominin durumu ise en çok merak edilenlerden biri. Ekonomist Altuğ Özaslan, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, Erdoğan'ın yeniden kazanması halinde ekonomiye ilişkin öngörülerini sıraladı.

PAZARTESİ SENDROMU!

Özaslan çok sayıda insanın gözünün çevrildiği dolar piyasasına ilişkin de veri paylaştı. Dolar kurunun artacağı birçok ekonomist tarafından öngörülüyor. Özaslan doların 25-26 TL seviyesine ne zaman çıkacağını da açıkladı.

- TL üzerindeki serbest piyasa dinamiklerine aykırı müdahale kontrollü bir şekilde serbest bırakılacak ve en geç 45 gün içerisinde kurun 25-26 seviyesine çıkmasına izin verilerek buradaki huzursuzluk/gaz kısmen giderilecektir.

— Altuğ Özaslan (@altugozaslan) May 26, 2023

Özaslan'ın paylaşımları şöyle:

*Son sözü ilk söz yapmak adetimdir, bu yüzden mevcut ekonomik paradigmanın (politika demek iktisat bilimine hakaret) devam edeceğini düşünüyorum, ufak rötuşlar olacaktır.

*TL üzerindeki serbest piyasa dinamiklerine aykırı müdahale kontrollü bir şekilde serbest bırakılacak ve en geç 45 gün içerisinde kurun 25-26 seviyesine çıkmasına izin verilerek buradaki huzursuzluk/gaz kısmen giderilecektir.

*Önemli bir isim ekonomiden sorumlu cumhurbaşkanı yardımcısı veya danışmanı olacak. Önceden bakanlıklarda görev yapmış, track record’u kabul edilen ve saygınlığı olan iki kişi hazine ve maliye bakanı ve ticaret bakanı olarak atanmak şartıyla bu önemli kişiye bağlı olacaktır.

*Cari açık ve iç tüketimi soğutmak amacıyla çok radikal tedbirler alınacaktır. Bence örnek, bazı ürünlerde kredi kartı taksitlerinin kaldırılması/düşürülmesi, lüks tüketim ürünlerine ÖTV artışı, tüketici ve araç kredisi kullanımının sınırlandırılması ve maliyetinin yükseltilmesi, kredi kartı akdi ve gecikme faiz oranlarının hesaplamasının değiştirilmesi suretiyle sert bir şekilde yükseltilmesi vb. kararların alınmasını bekliyorum.

*Ticari kredilerin, özellikle kamu bankaları öncülüğünde, kanallarının açılması ve belli sektörlere dair limit artışları dahilinde ticari krediye erişimin rahatlatılması.

*Yerel seçime kadar Rusya ve Körfez bölgesi ağırlıklı 40-70 milyar dolar fon tedarik edilmesi (Merkez Bankası’na mevduat, swap, TVF’ye ait şirketlerde pay satışları, vb.)

*Yıllık bazda 40 milyar doların üzerine çıkması muhtemel turizm geliri ve bir üst maddede bahsettiğim taze fon akışıyla TL üzerindeki baskının yönetilmesi ve yerel seçime kadar kurun kontrol altında tutulması.

*Liralaşma (ki bu tabir yanlış esasında olması gereken adı dövizi tayınlama) stratejisi ve bankacılık sektörü üzerindeki baskının rötuşlanarak devam etmesi.

*Komik ama göstermelik de olsa faiz indirimi yapılması.

*TL üzerindeki baskı hafiflediğinde, KKM getirilerinin kısıtlanması.

*BİST’in yerel seçime kadar hem reel hem de döviz bazında önemli bir getiri sağlaması (bence yakın vadenin son ralliciği olabilir).

*Özetle Mart 2024’e kadar ekonomi gemisinin yüzdürüleceğini düşünüyorum.

*Ödemeler dengesi krizi vb. bir sürü riski zaten uzun zamandır herkes gibi söylüyorum ama ayrıştığım nokta böyle bir krizin ve patlamanın yerel seçime kadar olmayacağı ve beklentinin aksine ekonomi gemisinin estek köstek yüzdürülmeye devam edeceğidir. Mart 2024 sonrası karanlık.