Doların 10 TL olmasının ardından Erdoğan'a tepki yağdı

Doların 10 TL olmasının ardından Erdoğan'a tepki yağdı
Dolar/TL kurunun, 10 TL'ye ulaşarak tüm zamanların en yüksek seviyesini görmesi sonrası sosyal medyada AKP iktidarına ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'a tepkiler de gecikmedi.

TL'nin yaşadığı değer kaybı hız kesmeden devam ediyor. Dolar/TL, ABD'de enflasyonun 1990'dan bu yana görülen yüksek seviyeye çıkması ve Türkiye'de enflasyon ve para politikası endişeleriyle 10 TL seviyesine yükseldi.

Doların tarihi zirveye ulaşmasının ardından sosyal medyadaki tepkiler de gecikmedi. Muhalefet kanadından bir çok siyasetçi AKP iktidarının ekonomi politikalarına tepkilerini dile getirdiler.

"Ünlü ekonomi profesörü” Erdoğan konuşuyor!"

CHP Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır, AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın dolarla ilgili geçmiş zamanlardaki sözlerinin hatırlatıldığı mizahi bir video yayımladı. Başarır, "1 dolar 10 TL “Ünlü ekonomi profesörü” Erdoğan konuşuyor!" ifadelerine yer verdi.

"Buyurunuz yetkinin etkisini!"

CHP Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun da Twitter hesabı üzerinde paylaşımda bulunarak "Tarihin en basiretsiz iktidarıyla karşı karşıyayız. #dolar10tl olmuş, kimin umrunda? “Bu kardeşinize yetkiyi verin” dediğinde şahsı, dolar 4,74 TL idi. Buyurunuz yetkinin etkisini!" dedi.

"Ekonomist bir liderin (!) yönettiği ülkemizde artık..."

CHP Aydın Milletvekili Hüseyin Yıldız, "Ekonomist bir liderin (!) yönettiği ülkemizde artık 1 dolar 10 TL Tarihte dolarda çift haneli sayıyı görmek, bu iktidara kaldı. Türk lirası daha ne kadar eriyecek, bekleyip göreceğiz" dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan geçtiğimiz yıl aralık ayında, "Ben tıp mensubu değilim, benim alanım ekonomi. Ama ülkemin başkanıyım" açıklamasını yapmıştı. Erdoğan'ın bu sözleri tepkilere neden olmuş ve o tarihten bu yana muhalefetin, iktidarın ekonomi politikalarına yönelik eleştirisinde kullandığı bir argüman haline gelmişti.

Erdoğan, yine önceki günlerde gençlere seslendiği sırada kendisini yine ekonomist ilan etmişti. Erdoğan, "Bizim 'yap-işlet-devret' diye bir prensibimiz var. Pazarlığımızı yaparız, 15 sene, 20 sene belki daha fazla, bu şehir hastanesini yaparlar, işletirler ve bu yaptığımız anlaşmaya göre de 15 sene sonra, 20 sene sonra hastaneyi nereye bırakırlar, devlete bırakırlar ve bizim cebimizden de bir kuruş çıkmaz. Bu aslında kaynak oluşturmanın yollarıdır. Ben ekonomistim, siz ne kadar kaynak oluşturursanız, devletin kasasından da bir kuruş çıkmaz, yaptığımız bu ama bay Kemal'in kafası bu işlere basmaz, anlamaz bu işlerden" ifadelerini kullanmıştı.