Berat Albayrak açıkladı! Döviz artışı eskisine göre vatandaşı daha az etkiliyormuş!

Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak ekonomiye ilişkin açıklamalarda bulundu. Albayrak, Döviz artışının eskisine göre vatandaşı daha az etkilediğini savundu.

İşte Bakan Berat Albayrak'ın açıklamalarından satır başları:

"MALİ ANLAMDA TARİHİ BİR DÖNEMDEN GEÇİYORUZ"

* (Ekonomik kalkınma) 2018 Temmuz- Ağustos'ta yeni sistemle yeni ekonomik model lanse ettik. Türkiye çok tarihi bir dönemden geçiyor. 2013'ten itibaren baktığımızda Türkiye müthiş bir meydan okuma ile karşı karşıya. 12 bin dolar kişi başı geliri aştığı, mayısı takip eden süreçte entresan döneme girdi.

"MALİ YAPIYI DIŞ ETKENLERDEN KURTARMAYI PLANLADIK"

Türkiye çok yoğun bir ekonomik saldırıya maruz kaldığı bir süreçten geçti. Kısmen Türkiye ekonomisinin de kırılganlıkları olduğu, özellikle 15 Temmuz’dan sonraki süreçte, bir numaralı gündemin güvenlik ve terörle mücadele olduğu süreçte hakikatten Türkiye zorlu süreçten geçti. Ağustosta faizler arttı, faizler her düştüğünde sıra dışı olaylar yaşandı. Eylül ayında faizlerin yüzde 40’lara çıktığı bir dönemde yeni ekonomi programıyla daha istikrarlı bir sürece geçme adımı attık. Dengelenme sürecinin kendini göstereceği, cari açık kaleminde iyileşmeleri gördük. Faizlerin yüzde 40’tan 20’lere düşmesi ki daha düşecek. Enflasyonun artışa izin vermediği bir dalgalanma süreci.

"TÜNELİN UCUNDAKİ IŞIK BÜYÜMEYE BAŞLADI"

En kötü dönemi geride bırakıp mart nisanda istihdamın daha da artığı bir döneme giriyoruz. Geçtiğimiz 6 yıl yaşadığımız hiçbir şey dış kaynaklardan ayrıdır diyemeyiz. 15 Temmuz’da yaşadık, Gezi’de yaşadık yaşadığımız tüm bu tecrübelerle her anlamda Türkiye zorlu bir dönemden geçti. Adım adım sona doğru yaklaşıyoruz. Tünelin sonundaki ışık büyümeye başladı. Türkiye ekonomik olarak güçlü refleksler vermeye başladı. Seçime bir hafta kala ilginç bir süreç yaşadı Türkiye. Bu hafta yaşadıklarımız. Türkiye’de farklı bir hareketlenme.

"TÜRKİYE EKONOMİSİ EMİN ADIMLARLA İLERLİYOR"

"Doğu Akdeniz’de gaz aramayın!" Allah Allah. Tüm bu faktörlerin ekonomiye minimum etkisi olacak şekilde adımlar atmalıyız. Ağustostan bugüne kadar. Belediyede denir ya altyapı ve üst yapı vardır. Bahçeleri herkes görür, ancak kanalizasyonun maliyeti çok daha büyüktür, önemi büyüktür. Son 8-10 ayda çok önemli altyapı düzenlemeleri adımları attık. Dış faktörlerin ekonomiye etkisini minimize edecek adımlar attık. Türkiye ekonomisi emin adımlarla ilerliyor.

"MALİ TABLO YENİ DÜNYA DÜZENİNİN SANCILARIDIR"

(İlave tedbirler hakkında) Süreç ve zamanlama… 3 yıllık program açıkladık. 2019-2020-2021 kapsamında 2019’a baktığımızda hepsini açıkladı. Genel dengelenmede 2019’un önemli olduğunu. Enflasyon ve istihdamda başta olmak üzere dünyayı ilgilendiren travmatik bir şey yaşamadığımız süreç olursa Türkiye çok daha etkili, dengeli mikro ve makro anlamda olumlu bir dönem yaşayacak. 2020-2021 daha iyi olacak. 2018 etkilerini minimize ettiğimizde çok daha iyi sürece gireceğiz.

"MALİ TABLONUN BAŞLICA SORUMLUSU ABD DEĞİL ÇİN"

21. yüzyıl artık geçtiğimiz yüzyıl kodlarıyla okunmadığından yeni dünya düzeniyle ekonomik olarak yansıyor. Amerika Çin arasındaki ilişki buna örnek. Çoğu kişi yapay zeka kapsamında Amerika değil, Çin’in etkin olduğunu bilmiyor. Farklı birileri tarafından gaz sıkışmaları ve karın ağrıları oluşturduğunun görmekteyiz. Bu resme baktığımızda bunun yansımalarının bunun için görüyoruz. Amerika, Çin arasındaki süreç, AB ile İngiltere arasındaki süreç…

Ekonomik etkilerinin olması farklı süreçleri beraberinde getiriyor. Tarihsel kırılmadan geçilen süreçte, son 17-18 yılda Ortadoğu başta olmak üzere farklı bir sürece girdi. Terörle mücadele, Suriye’de yaşananlar, Irak… Türkiye’ye etkisi olan yaşanmışlıkların olması… Öldürmeyen acı güçlendirir noktasında, güçlendiği görünüyor.

"SALDIRI VE BASKILARA RAĞMEN TOPLUM BİLİNCİ YÜKSEK"

Net ifade edeyim. En ufak bir reformcu bakış açısından tereddüt yok. 8-10 ayda bile attığımız adımlar bu süreci ortaya koyuyor. 6 yıllık süreçte seçimlere maruz kaldı. 4 yıldan fazla seçimsiz döneme giriyor. Aslında hızlı adımlar atacağı bir dönem olacak. Tablonun en önemli noktası şu; düşünebiliyor musunuz tüm bu yaşananlara rağmen, sosyal ve ekonomik baskılara rağmen Türkiye toplumsal olarak çok net bilinç ve şuur ortaya koydu. Gezi’de, 15 Temmuz’da 15-21 Aralık’ta Türkiye gün aşırı şehit verdiğimiz dönem oldu. Sivil vatandaşlarımız da… S400 ne zaman gündeme geldi. Sınırımızda roketler atarak genç kızlarımızın atılan füzelerle ölmesini görmedik mi, güçlü bir farkındalık ve direnç ortaya koydu. Türkiye’nin reform eksikliği olarak algılamamak lazım.

“DÖVİZ ESKİSİNE GÖRE VATANDAŞI DAHA AZ ETKİLİYOR”

(Döviz kurları hakkında) Şöyle ifade edeyim; döviz kurlarını Türkiye’deki vatandaşlarımızı olumsuz etkileyecek süreç eskiye göre daha az. Yerleşik vatandaşların borçları toplam GSMH ye yüzde 14 seviyelerinde, en düşük ülkelerden biri. Toplumumuz bir bilinç oluşturdu. Bu eğitim düzeyine kavuştuğundan daha az riskli. Toplumda ve kurumlarda böyle etkisi var. Döviz ne oldu, dolar ne oldu. Önümüzdeki dönemde çok daha yoğun TL merkezli bir süreç hedefliyoruz. Dalgalanmalar tabii ki etkiliyor. İthalat firmalarımızın özellikle etkilendiği söylenebilir. Bu firmalarımızı olumsuz etkilediğinin farkındayız. 8-10 ayda en yoğun mücadele ortaya koyduğumuz süre.

“MALİ YAPISI TÜRKİYE KADAR ŞEFFAF BİR ÜLKE YOK”

Para birimlerindeki dalgalanmaları minimize edecek bir süreci ortaya koymaya çalışıyoruz. Farklı finansman enstrümanları aracılığıyla, farklı likidite bahaneleriyle… Dünyada bunu görüyoruz. 2014-2015’te Rusya, 4 yıldır piyasaların dengelenmesi, rubleye yönelik süreci… 1 dolar 30 rubleden, 82 rublelere çıktı, şimdi son dönemde 60-70 rublelere indi. Türkiye iyi niyetli kazan kazan ilişkisi ile rahat ve şeffaf bir piyasada. 2001’de IMF’in Türkiye’ye koyduğu kriterlerdir, bu kadar şeffaf, içi dışı her yeri görünüyor. Türkiye bu ilişki düzeyine, sermaye giriş çıkışı… Dünyanın en çok sermaye çekişi Çin, Türkiye’de mi daha liberal orada mı daha liberal.