TGB, Taliban ile görüştü

TGB, Taliban ile görüştü
Pakistan'a giden TGB heyeti, Taliban ile görüştü.

TGB Genel Başkanı Dilek Çınar ve Uluslararası İlişkiler Bürosu Başkanı Işıkgün Akfırat, 26-30 Mart tarihleri arasında Pakistan’ın Ketta kentinde düzenlenen İslami Gençlik Kurultayı’na olarak katıldı. TGB'liler burada Taliban yöneticileri ile görüştü.

TGB Genel Başkanı Dilek Çınar, “ABD emperyalizmi, 20 yıl süren işgalin sonunda, 15 Ağustos 2021’de Afganistan’da resmen yenilmiştir. Afgan halkı, Taliban önderliğinde ABD emperyalizmine ve işbirlikçilerine karşı yürüttüğü silahlı mücadelede zafer kazandı, işgalcileri kovdu. ABD’nin apar topar kargo uçaklarına binerek kaçışı ve uçakların tekerleklerine sarılan işbirlikçilerin görüntüleri zihnimizde çok tazedir” dedi.

Aydınlık'ta yer alan habere göre; Dilek Çınar “Bu görüşme bize bir kez daha öğretmiştir ki emperyalizme karşı savaşan kuvvet ilericidir. Bir kuvveti gerici yapan kıyafeti, görüntüsü, dini değil emperyalizmle konumlanışıdır. Hiç kimse başka bir ülkenin içişlerine karışma hakkına sahip değildir. Emperyalizmi defeden Taliban, Afganistan’ın ve Afgan milletinin refahı huzurunu sağlayacaktır. İnsanlığın ön cephesinde emperyalizme karşı savaşan Türkiye’nin üzerine düşen Afganistan’la işbirliğini geliştirmek ve Taliban hükümetini tanımaktır” dedi.

‘Türkiye açısından ders niteliğinde’

Çınar şöyle devam etti:

“Biz, ABD’nin hedef listesinde, Taliban yöneticilerinden biri olan Sayın Başkonsolos Gul Hassan ile yaptığımız görüşmede bu fikirleri çürüten önemli bilgiler ve deneyimler elde ettik. Bunlar Türkiye açısından da ders niteliğindedir.

Birincisi, Afganistan’ın geleceğini ABD işgalcilerini kovan güç karartmaz. ABD işgalini sürdürmeyi savunanlar karartır. Başkonsolos Gul Hassan’ın şu sözleri, ABD’nin postallarını parlatmak için kuyruğa giren değme sözümona ilericiden daha ileridir: ‘Afganistan mazlum bir millettir. Biz Amerikan işgaline karşı savaştık ve muzaffer olduk. ABD ve NATO hala nasıl yenildiklerini düşünüyor, yönetimsel bir hata mı yaptık diye konuşuyor. Anlamadıkları şey şudur ki bu imanı boğamazlar. Biz imanımızla savaştık. Bu sayede, aynen bu sözcüklerle ifade ettiler, istiklalimizi, hürriyetimizi, geleceğimizi kazandık.’

İkincisi, çağdışı dedikleri Afganistan hükümeti, ABD’nin işgal hükümetinde çalışanlara, ABD’den para alanlara, hatta Taliban’a karşı savaşıp cinayet işleyenlere dahi af çıkarmıştır. Taliban yönetimi Afgan milletinin her bir ferdini kazanmaya çalışmaktadır. Başkonsolos Hassan, ‘Kin gütmediklerini, intikam ile hareket etmediklerini, Afganistan’ın geleceğini, yeniden inşasını ve halkın insani krizden kurtarılmasını düşündüklerini’ anlattı. Ayrıca Sayın Gul Hassan, binlerce kişinin yanı sıra ağabeyinin katili olan kişinin af mazbatasını bizzat kendisi imzalamış. Bu, kendilerine çağdaş deyip Ortaçağ’daki cadı avları zihniyetiyle insanlardan intikam almak isteyenlerden çok daha ileri bir felsefenin temsilcisidir. Bu sözlerin doğruluğuna, bizimle birlikte İslami Gençlik Kurultayı’nda bulunan ve daha önce devrilen Eşref Gani hükümetinde çalışmış olan bir gençlik temsilcisinin etkinliğin sonunda Afganistan’ın başkenti Kabil’e geri dönmesiyle bizzat tanık olduk.

Üçüncüsü, 40 yıldır önce Sovyet, sonra ABD işgaline savaşmak ve sonunda başarılı olmak ancak halkçı bir bakışçısıyla mümkün olabilir. Bunun, Taliban liderliğinin yönetim anlayışına yansıdığını da görüyoruz. Başkonsolos Hassan, bize şunları söyledi: ‘Bizim İslam anlayışımıza göre kullar arasında rütbeler yoktur. Sermayedar ile işçi, yönetici ile memur, üst rütbeli ile alt rütbeli, hatta Cumhurbaşkanı ile vatandaş, Allah’ın huzurunda kul olmak bakımından eşittir. Kulları diğerlerinden daha önemli, VIP kılacak bir hiyerarşi yoktur. Kullar ancak yaptıkları işlerle, salih amelleriyle Allah katında değer kazanır. Bunun adı ‘takva’dır. Bu açıdan bir insan Cumhurbaşkanı olup, sade bir vatandaştan takvada geri olabilir. Bunun neticesi de bu dünyada değil, ancak Allah katında belli olur.’” dedi.