Tehlike Kuzey Kore değil: Japonya silahlanmayı artırıyor
Japonya’daki gelişmeler hayli ilginç, son derece de endişe verici. İkinci Dünya Savaşı’nda yenildiği güçlerin de baskısıyla hazırlanmış olan (değiştirmeyi planladığı) barışçıl bir anayasaya sahip Japonya, bölgesinde en hızlı silahlanan ülke durumuna geldi. İyi bir gelişme değil bu.
Uzun bir süredir savunma harcamalarını GSYİH'nin yüzde 1'i civarında tutan ülkenin 2022 yılı savunma bütçesi yaklaşık 47 milyar civarındaydı. Bu oran onu askeri harcamalar bakımından dünyanın en yüksek dokuzuncu ülkesi yapıyordu.
Yakın bir tarihte anayasasını değiştirip, "barışçıl" olmaktan çıkarma niyetini belli eden Japonya’nın silahlanmaya çok para ayırması, Eski ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi’nin kışkırtıcı Tayvan ziyareti nedeniyle Çin’in Tayvan Boğazı’nda gerçekleştirdiği askeri tatbikatların ardından geldiği için dikkat çekici. Ülkenin zaten Çin’le adalar sorunu var, o adalardaki Çin gemilerinin varlığı, Kuzey Kore’nin füze denemeleri, nihayet Rusya -Ukrayna savaşıyla değişen küresel jeopolitik manzara Japonya’nın aşırı silah harcamasının diğer nedenleri arasında. Ağustos ayı başında, Çin’in tatbikatlar sırasında fırlattığı beş balistik füzenin Japonya’nın münhasır ekonomik bölgelerine düştüğünü de anımsatalım. İki ülke arasında ciddi gerginliğe yol açmıştı bu.
Güç dengesi NATO yararına
Ülkenin savunma bütçesini beş yıl içinde iki katına çıkararak GSYH'nin yüzde 2’sine yükseltecek olan Japonya, savunma harcamalarını NATO’nun standartlarına uygun hale getirdi. NATO üyesi olmamakla beraber bölgedeki güç dengesini NATO yararına değiştireceği anlamına geliyor bu.
Savunmaya yönelik bu harcamalar Japonya'nın ABD ile ilişkilerini de geliştirecek. Tokyo, Washington'un giderek daha önemli bir güvenlik müttefiki haline geldi. Bu ABD ordusu ile daha derin işbirliği, koordinasyon demek bir anlamda.
Askeri harcamalardaki bu artış, Japonya’nın savunma sanayine milyarlarca dolar yatırım yapmasını, silah üretim kapasitesini geliştirmesini, teknolojik alt yapıyı büyütmesini de beraberinde getirecek. Bu bölge ülkeleri için de potansiyel tehdit demek. Japonya şu anda 1,000 km'den fazla menzile sahip seyir füzeleri geliştirmeyi planlıyor. Bu sayede karadan, gemilerden, savaş uçaklarından menzil içindeki rakip ülkelerdeki hedefleri vurabilecek.
Ülke içinde itirazlar
Bu gelişme ülke içinde de itirazlarla karşılanıyor tabii. Japon Anayasası'nın 9'uncu Maddesi, Japon halkının savaşı reddetmesini, uluslararası anlaşmazlıkları çözme aracı olarak güç kullanma tehdidinden de kullanımından da vazgeçmesini öngörmekte. Japonya’da düzenli bir ordu yok. Onun yerine Japonya Öz Savunma Kuvvetleri var. Anayasa bu kuvvetlerin muhafazasını garanti etmekte, kıtalararası balistik füzeler ile nükleer silahları yasaklamakta. Anayasayı hatırlatarak silahlanmaya karşı çıkan geniş bir kitle mevcut ülkede.
Japonya Savunma Bakanlığı, yüzde 2'lik hedefe ulaşmak için önümüzdeki beş yıl içinde yaklaşık 48 trilyon yen tahsis edilmesi gerektiğini açıkladı. Dolayısıyla vergiler arttırılacak, kamusal alanlarda kesintilere gidilecek. Bu Japon halkında huzursuzluk yaratabilecek bir durum.
Yani Japonya, bölgesinde ciddi bir silahlı güç haline gelerek, güvenlik açısından sorun yaratma potansiyeline sahip. Kuzey Kore’nin yıllardır Japonya dahil bölgedeki ülkelerin silahlandıklarını söyleyerek füze denemeleri yapması ya da tatbikatları arttırması haklılık taşıyor.
İstifada domino etkisi: Japonya'da bir ayda üçüncü bakan gitti