Ortadoğu Uzmanı Louis Fishman Halk TV’ye Konuştu: Yarın Seçim Olsa Netanyahu Seçilemez
Tarihinin en büyük krizlerinden birini yaşayan İsrail’de muhalefetin aylardır sürdüğü protestolar Başbakan Binyamin Netanyahu ve ortaklarının inadını kıramadı. Hükümet Yüksek Mahkeme’nin yürütme üzerinde denetim yetkisini kaybettiği anlamına gelen düzenlemeyle ilgili yasanın ilk bölümünü parlamentodan geçirmeyi başardı. Gelişme üzerine aylardır gösteri yapan on binlerce kişi bir kez daha sokağa döküldü. Halk TV Dış Haberler Şefi Burak Tatari, İsrail’deki son durumu ABD'deki Brooklyn Üniversitesi’nden Ortadoğu Tarihi uzmanı Doç. Dr. Louis Fishman’le konuştu.
2009’dan beri sandık krizi var
Tüm protestolara, aylar süren itirazlara rağmen Netanyahu ve ortakları yargı düzenlemesini meclisten geçirdi. Hükümet bu düzenleme için niye bu kadar ısrarcı davrandı?
İsrail’de 2009’dan bu yana sandık krizi yaşandığını görüyoruz. Ülke art arda defalarca sandık başına gitti. Netanyahu mecliste kontrolü eline almak istedi. Bu kontrolün Yüksek Mahkeme’ye kadar genişlemesini istedi. Ulusal Güvenlik Bakanı Ben Gvir, iki kez hüküm giymiş bir kişi. Netanyahu hakkında da devam eden bir yargı süreci var. Böylesi bir politik ortamda Yüksek Mahkeme’nin verdiği liberal kararlar, muhafazakar ve aşırı sağcı grupların tepkisini çekiyor. Ayrıca her kesimin Yüksek Mahkeme ile ayrı problemleri var.
Sonuçta hükümetin, bu tutumunu sürdürerek kısa bir süre içinde, ‘Başbakan yargılanamaz’ gibi bir karar bile çıkarabileceğini düşünüyorum. Ancak yeniden seçim olursa, Netanyahu’nun bu yüzdeyle yeniden seçilemeyeceğini de tahmin ediyorum.
Ana muhalefet lideri Yair Lapid, ‘Mücadele yeni başlıyor’ dedi. Peki özel olarak muhalif seçmenlerde genel olarak da vatandaşlardaki hakim duygu nedir?
Aylardır sokaklara çıkan insanların muhalefete de şüpheyle baktığını söyleyebilirim. Onların oylarıyla seçilen hükümet paramparça oldu. Muhalefet Netanyahu’yla pazarlık masasına oturdu. Protestoların bu denli büyümesi muhalefet tabanının başarıydı. Muhalefet partilerini bu kadar dik durmaya onlar zorladı.
‘Biz bu orduya hizmet etmeyeceğiz’
Toplumsal muhalefet, Cumhurbaşkanı Herzog ve hatta ABD Başkanı Biden, hükümetin görevden aldı. Eski Savunma Bakanı Yoav Gallant bu yasanın en azından ertelenmesini istedi. Buna rağmen atılan adıma ‘müesses nizam’ yanlılarının cevabı olacak mı?
Muhalefetin bir bölümü eski müesses nizam yanlılarından oluşuyor zaten. Netanyahu’nun Likud partisi yıllarca iktidarda olmasına rağmen ‘yeterli oyun alanı olmadığını’ söylüyor. Mağduru oynamayı tercih ediyor. İşçi Partisi’ni suçluyor ve bu işe yarıyor. Koalisyonu böyle oluşturdu. Muhalefet içindeki önemli bir askeri kanat, hükümete itiraz ederek, ‘Toplumsal anlaşmayı bozdunuz, biz artık orduya hizmet etmeyeceğiz’ dedi.
Peki Netanyahu kimlerden destek alıyor?
Netanyahu’nun Likud partisinden birçok kişi son yıllarda muhalefete geçti. Bu yasaya karşı çıkan, merkez sağ ve merkez soldan birçok kişi muhalefet safına geçti. Sokağa çıkanların tümünün solcu olduğunu söyleyemeyiz. Unutmayalım, solcular her zaman işgali, Filistinlilere yönelik baskıyı protesto ediyordu. Bugün sermaye sınıfının da önemli bölümü muhalefet saflarında…
Netanyahu destekçileri arasında Filistin topraklarındaki radikal yerleşimciler var. Bu kişiler özellikle son 2 haftada Filistinlilere, neredeyse sonu ‘pogrom’a varacak şekilde defalarca saldırdı. Merkezden çok fazla destekçisini kaybeden Netanyahu, aşırı sağ gruplara bağlı. Ve onların aşırı taleplerine yanıt vermek zorunda.
‘Hiç demokrasimiz olmuş muydu?’
Bu İsrail tarihinde bir dönüm noktası mı?
Kesinlikle öyle. 20-30 yıl sonra geri dönüp inceleyeceğimiz bir dönem. ‘Hepimiz kardeşiz, biz aileyiz’ miti tamamen bozuldu. İsraillilerin şu soruyu soracağı bir andayız: ‘Hiç demokrasimiz olmuş muydu?’ İsrail-Filistin çatışması ortada duruyor. Bir yere gittiği yok. İşin doğrusu, iktidar ve muhalefet liderleri arasında Filistin konusunda çok büyük farklar yok. Filistinler iki taraftan da baskı gördü. Şu an yanıt bekleyen soru şu: Yüksek Mahkeme’den yetki alan sağcı hükümet Filistin konusunda ne yapacak? Bu, İsrail toplumu ve hükümetinde çok büyük değişikliklerin başlangıcı olabilir.