Kerküklü Türkmen gazeteci yazdı: Diren Kerkük ama nasıl?
Irak ve Kuzey Irak'la ilgili Halk TV'de zaman zaman canlı bağlantılarla gelişmeleri aktaran Kerküklü Türkmen gazeteci Özdemir Hürmüzlü, Mesud Barzani'nin ısrarla gerçekleştirmek istediği referanduma ilişkin düşünceleri HalkTV.com.tr'ye yazarak aktardı.
Türkmen gazeteci Özdemir Hürmüzlü şunları yazdı:
"Bu aralar tüm dünya, 25 Eylül'de kuzey Irak'ta yapılması planlanan sözde bağımsızlık referandumu konuşuyor. Bu referandum Irak Anayasası’na aykırıdır. Çünkü, Anayasanın hiç bir maddesinde, bir etnik gruba ya da bir mezhebe böyle hak tanınmıyor.
Ama referandum konusunda tartışmaların alevlenmesi, Kerkük Vilayet Meclisi’nde valinin ısrarı üzerine kentin referanduma katılma kararının alınmasıyla ortaya çıktı.
Kerkük, Anayasaya göre, merkezi yönetime bağlı bir kentti. 2014 yılında IŞİD terör örgütü komplosu ortaya çıktıktan sonra Bağdat yönetimi Kentin kontrolü tamamen kaybetti.
Şu anda Kerkük'te Bağdat yönetimi ve Türkiye dışında herkes kol geziyor.
Bu gelişmelerini neticesinde Irak Parlamentosu önce referandumu tanımayacağını ve ülkenin toprak birliğinin korunması için Başbakan Abadi'ye gereken icraatın yapılması için yetki verilmesini oy çoğunlukla karara bağladı. Ardından Irak Başbakanın isteği üzere Kerkük valisini görevden aldı ve böylece 2003'ten bu yana ilk kez Bağdat yönetimi Kerkük'te boy gösterdi.
Ayrıca, Kerkük valisinin görevden alınmasının arkasında siyasi nedenlerin değil, yolsuzluk dosyalarının durduğunu da hatırlatmakta fayda var.
Irak'ta Türkmenler dışında herkes uluslararası destek alıyor. Başlangıçta Türkmenler az da olsa Bağdat yönetiminden destek alıyordu ama Türkiye -Irak arasında Suriye krizi ve Başika kampı yüzünden ilişkilerin bozulmasıyla Bağdat yönetimi Türkmenleri cezalandırmaya başladı.
Uluslararası destek derken Türkmenlerin aklına Türkiye gelir ama ne yazık ki, Türkiye Türkmenleri desteklemekte çok geri kaldı.
Daha önceden anlatmaya çalıştık... Kerkük, Türkiye'nin milli güvenlik sorunudur ve bu referandum herkesten fazla Türkiye'yi ilgilendirir.
Ama yine de Türkiye'nin referandum konusunda tavrı Türkmenleri memnun etmedi, zira kaotik durum neticesinde en büyük kayba uğrayan Türkmenler olur ve Türkiye’nin ise toprak birliği tehlikeli bir vaziyete girer.
Referandumun iptal edilmesi ya da ertelenmesi konusunda gösterilen girişimler şu ana kadar sonuç vermemiştir. Çünkü, girişimde bulunan ülkeleri bu konuyu fazla ciddiye almıyorlar. Nedeni de belli zaten, bölge ülkelerinde Türkiye dışında kimseyi pek ilgilendirmiyor.
Geç kalınmasına rağmen bundan sonra “Türkiye ne yapmalıdır?” sorusu soran olursa yanıt şu şekilde olacak:
“Uluslararası yasalar, Türkiye'nin Irak'ta yaşayan soydaşlarını koruma hakkı veriyor. Şayet birisinin burnu kanarsa hesabını ağır sorarım” diyen bir siyasi iktidar çıkarsa, sadece Irak'ta değil tüm bölgede dengeler değişir! Ki, Türkiye'nin böyle bir tavır göstermeye gücü var.
Artık gözler 22 Eylül’de Ankara'da yapılacak MGK toplantısına çevrildi. Bu toplatıdan çıkacaksonuçlar hem Türkiye için, hemde Türkmenler için belki de son şans ama sakın, bir kere de olsun beklentilerimizi suya düşürmeyen ne olur.
Özdemir Hürmüzlü/Kerkük"