İtalya’da bir öğretmenin, öğrencilerinin bir ödevde faşist İçişleri Bakanı Matteo Salvini’yi ülkenin eski diktatörü Benito Mussolini’ye benzetmesi sonrası açığa alınması büyük tepki çekti. 63 yaşındaki Rosa Maria Dell’Aria’nın işe iade edilmesi için ülke çapında eylemler düzenleniyor. Siyasetçilerden de karara tepki yağdı.

Göçmen karşıtı yasayı antisemitizmle kıyasladılar

Olay, ülkenin Sicilya adasının başkenti Palermo’daki bir lisede, ocak ayında yaşandı. 15 ve 16 yaşındaki iki öğrenci, Uluslararası Holokost’u Anma Günü için hazırladıkları projede, Salvini’nin o dönem yeni hazırladığı ve binlerce sığınmacıyı korumasız bırakan göçmen karşıtı yasa tasarısını eleştiriyordu. Öğrenciler Salvini’nin yasasını Mussolini dönemindeki ırkçı yasalara benzetiyor, İtalya’daki göçmen karşıtı atmosferi de Mussolini dönemindeki antisemitizmle kıyaslıyorlardı.

İtalya Eğitim Bakanlığı’nın ödev hakkında soruşturma açması sonucunda ise Dell’Aria’nın ‘ödevi denetlemediği’ sonucuna varıldı; öğretmene bu soruşturma sonucunda 15 gün boyunca açığa alınma cezası verildi, maaşı da yarıya düşürüldü. Bu karar, ülke çapında bir protesto dalgası başlattı.

Belediye başkanından öğretmene destek

Çok sayıda öğretmen Dell’Aria ile dayanışma için sokağa dökülürken grev çağrıları da eksik olmadı. Palermo’da binlerce öğrenci öğretmene destek olmak için yürürken, kentin göçmen yanlısı tutumuyla tanınan belediye başkanı Leoluca Orlando öğrencilerin ödevini belediyenin internet sitesinin manşet bölümünden yayınladı. Bir dizi önde gelen senatör ise Dell’Aria’yı Senato’ya çağırdı. Salvini’nin partisi Lig ile koalisyon ortağı olan Beş Yıldız Hareketi’nin lideri ve başbakan yardımcısı Luigi Di Maio’nun da öğretmeni arayarak dayanışma ifade ettiği belirtildi. Di Maio, “Bir an evvel işine dönmeli” dedi.

Öğrenciler mektup yazdı

Ödevi yapan öğrenciler de eğitim bakanlığına mektup yazarak, söz konusu karşılaştırmayı kendilerinin yaptığını ve öğretmenlerinin tarafsız davrandığını belirtti. Öğrenciler, “Sunumdaki görseller öğretmen tarafından seçilmedi” deyip, Dell’Aria’nın sadece dilbilgisi konusunda müdahale ettiğini anlattı.

‘Okullar kışlaya mı dönecek?'

Muhalefetteki Demokratik Parti de karara tepki gösterdi. Partinin lideri Nicola Zingaretti karar hakkında, “Öğretim ve ifade özgürlüğü konusundaki anayasal ilkeleri ihlal ediyor. İtalya’da aşırı sağ gruplar her istediklerini yapabiliyor ve söyleyebiliyor ama bir öğrenci bunu onaylamadığını söylemekten alıkonuyor” dedi. Partinin başkan yardımcısı Anna Ascani, “Bazı öğrenciler Salvini ile faşizm arasında bağlantı kuruyor, ki bu kendisinin de sık sık yaptığı bir şey. Bakanlık çok ağır bir karar aldı. Bundan sonraki adım [faşist gençlik örgütü] Opera Nazionale Balilla’ya geri dönüş mü? Bazı insanlar İtalyan okullarını kışlaya mı çevirmek istiyor?” tepkisini gösterdi.

Dell Aria: Çok gücendim

Dell’Aria’nın kendisi de karara tepkili. 63 yaşındaki öğretmen, The Guardian ile söyleşisinde “Çok gücendim. Ekonomik zararımdan söz etmiyorum. Okula ve çocuklara adanmış bir yaşamın ardından verilen ahlaki ve profesyonel hasardan söz ediyorum” dedi. Projeyi savunan Dell’Aria, “Siyasi bir amacı veya öğrencilerin beynini yıkama niyeti yoktu; öğrencilerim her zaman özgürce çalışmıştır” diye konuştu.

Salvini karardan memnun

Yetkililer ise tepkilere rağmen geri adım atmış değil. Eğitim Bakanlığı’nın Palermo’daki üst düzey yetkilisi Marco Anello, “Yaptığımız tek şey yasayı uygulamaktı. Güvenlik kararnamesini ırkçı bir yasaya benzetmek sadece Salvini’ye değil, İtalyan devletine de hakaret etmektir” dedi. Anello, Salvini’nin destekçisi olduğu yönündeki eleştirilere ise “Yaklaşık 20 yıldır hem sağcı hem solcu hükümetlere hizmet ettim” yanıtını verdi.

Salvini’nin kendisi de öğretmenin açığa alınmasını destekleyerek, “Bunu kimin önerdiğini, yönettiğini, emrettiğini veya ortaya attığını bilmiyorum ama birisinin İçişleri Bakanı Matteo Salvini’yi -onu sevebilir veya sevmeyebilirsiniz- Mussolini ve hatta Hitler’e benzetmek bana delice geliyor” dedi.

İtalya’da 1938 yılında çıkarılan ırkçı yasa, 6 bin 500 öğrenci ile 700 öğretmenin ihraç edilmesine yol açmıştı. Bu kişilerin birçoğu 2’inci Dünya Savaşı’nda Almanya tarafından kurulan kamplarda yaşamını yitirmişti.