İran Cumhurbaşkanı Ruhani: Petrol satmak zorundayız

İran Cumhurbaşkanı Ruhani: Petrol satmak zorundayız
Kirman eyaleti yetkilileriyle bir araya gelen İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, yaptığı konuşmada ülkenin petrol satışı ve geliriyle ilgili açıklama yaptı.

İran’ın normal şartlara sahip olmadığını ve çok ağır bir süreçten geçtiklerini ifade eden Ruhani, “Devrimden bu yana en ağır günleri ve ayları yaşıyoruz. Şimdiye kadar petrol satışında ve bir petrol tankerinin hareketinde bu kadar sorun yaşamamıştık” diye konuştu.

PETROL SATMAK ZORUNDAYIZ

İran’a 2011-2012 yıllarında yaptırım uygulanınca petrol satışının 1 milyona düştüğünü ancak nükleer anlaşmadan sonra 2 milyon 800 bin varile çıktığını hatırlatan Ruhani, “Ekonomiden anlamayanlar, ‘petrolü satmasak da önemli değil, kapısına kilit vururuz sonra satarız yine, madencilik ve çiftçilik faaliyetlerini de durdurabiliriz sonra yaparız’ diyebilir ancak kapıları kapatmak değil açmak hünerdir. Kuyuları yeniden aktif hale getirmek için nükleer anlaşmadan sonra 800 milyon dolar harcadık” değerlendirmesinde bulundu.

İran’ın sadece ithalat için yılda yaklaşık 60 milyar dolar gerektiğini aktaran Ruhani, vergilerin ülke idaresi için ihtiyaç duyulan paranın sadece yüzde 30’unu karşıladığını ve petrolü satamamaları durumunda geriye kalan yüzde 70’inin temini için kaynak olmadığını kaydetti.

ZARİF AB’Yİ ELEŞTİRDİ

İran Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif ise, Tahran’ın nükleer anlaşmadaki taahhütlerini azaltma adımlarını eleştiren Avrupa Birliği’nin (AB), ABD’nin anlaşmadan çekilmesinin ardından hiçbir yükümlülüğünü yerine getirmediğini belirtti.

Zarif, Twitter hesabından paylaştığı mesajında, İran’ın nükleer anlaşmadaki taahhütlerini azaltma adımlarına karşı ortak açıklama yayımlayan Avrupa ülkelerine tepki gösterdi.

Kendilerinin nükleer anlaşmaya tam bağlı olduklarını açıklayan ve İran’a “anlaşma koşullarına tam ve etkili bir şekilde uyma” çağrısında bulunan Avrupa ülkelerine hitaben Zarif, “Son 18 ayda yerine getirdiğiniz bir tane taahhüdünüzü gösterin” ifadelerini kullandı.

Nükleer anlaşmanın 36’ncı maddesine dayanarak anlaşmadaki taahhütlerini azalttıklarını belirten Zarif, İran’ın anlaşmayı korumak için çaba göstermesine karşılık Avrupa’nın oyalanma siyaseti yürüttüğünü savundu.

ANLAŞMADAN ABD ÇEKİLDİ

İran ile Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin 5 daimi üyesi ve Almanya arasında 2015’te Kapsamlı Ortak Eylem Planı (KOEP) olarak adlandırılan nükleer anlaşma imzalanmış ancak ABD bu anlaşmadan tek taraflı olarak çekilmişti.

Tahran yönetimi de taraf ülkelerinin nükleer anlaşmada verdikleri sözleri yerine getirmedikleri gerekçesiyle zenginleştirilmiş uranyum seviyesi ve ağır su stokunu artırma gibi adımlar atmıştı. İran bu kapsamda geçen hafta Kum kentindeki Fordo tesisinde 1044 santrifüje gaz enjekte etmeye başlamıştı.

İngiltere, Fransa, Almanya ve AB, İran’ı nükleer anlaşmaya aykırı adımlarını geri almaya çağırmıştı.