Sarı, şunları söyledi:
"Dipteki müsilaj çamuru devam ettiği sürece, deniz dibinde yaşayan canlıların kompozisyonlarında farklılıklar ortaya çıkmaya başladı. Tüplü kurtların miktarı arttı. Yumuşak çamurda yaşamayı seven organizmaların miktarı artarken, dil, kalkan gibi balıkların deniz dibindeki yaşam alanları daralmış oldu. Diğer taraftan 15 metreden daha derin noktalarda çamurun etkisi hala devam ediyor. Daha derinlere doğru gittiğimizde bu çamurun miktarında bir artış olacağı kesin. Çünkü kıyıdan daha derinlere doğru taşınma söz konusu. Denizle olan ilişkimizi düzeltmemiz lazım. Marmara Denizi eylem planını 'amasız' ve 'fakatsız' uygulamamız lazım. Marmara Denizi'nde müsilajı unutarak atacağımız her türlü adım, arıtma tesisleri, balıkçılık yönetimi, taşımacılık gibi, bunların hepsi yanlış olur. Müsilaj diye bir gerçeği unutmamalıyız. Müsilaj organik yapıda madde olduğu için parçalandıkça denizdeki azotun ve fosforun tekrar artışına katkı sağlıyor. Hala atıkları denize gönderdiğimiz için, ilave olarak dipteki müsilaj çamurundan ortaya çıkan inorganik elementler tekrar deniz ortamına karışıyor. Böylece müsilajın oluşma ihtimalini artırıyor."