BOĞAZİÇİ PROVOKASYONU

BOĞAZİÇİ PROVOKASYONU
Boğaziçi Üniversitesi'nde protestolar sürerken, Milli Görüşçü Anadolu Gençlik Derneği'nin Beyazıt'taki eylemlerinin ardından provokasyon tartışmaları alevlendi.

Melih Bulu’nun Cumhurbaşkanı Kararnamesi ile Boğaziçi Üniversitesi’ne kayyım olarak atanmasına yönelik protestolar sürüyor. Dün polis Boğaziçi öğrencilerinin basın açıklamasına izin vermezken 159 öğrenciyi de gözaltına aldı ve çok sayıda öğrenci de polis şiddetine maruz kaldı.

Tüm bunlar yaşanırken, aynı saatlerde Milli Görüşçü Anadolu Gençlik Derneği (AGD), Beyazıt Meydanı’nda tekbirler getirerek eylem yaptı ve basın açıklamasında bulundu. AGD, polisin herhangi bir müdahalesiyle karşılaşmadı. İYİ Parti İzmir Milletvekili Aytun Çıray, AGD’nin eylemi için ‘provokasyon’ ifadelerini kullandı.

Eylemin ardından AGD’lilerin sosyal medya paylaşımları provokasyon tartışmalarını alevlendirdi. Eylemde Kelime-i Tevhid Bayrağı (şeriat bayrağı) taşıyan bir şahıs,  “Ya var ya şu Boğaziçi’ni içindekiler ile birlikte bombalayacaksın ancak o zaman içim rahat eder” diye yazdı. Eylemden bir kare paylaşan İsa isimli kullanıcı, "Fikirse fikir kavgaysa kavga" yazdı.

muhammed-nur.pngisafirarda.jpg

Provokatif paylaşımlar tepki çekti.

Müslüman öğrencilerden açıklama

Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerinden kendilerini 'Müslüman Öğrenciler' olarak tanımlayan bir grup ise, yayınladıkları açıklamayla polis müdahalesini ve gözaltıları protesto etti.

Metni 'Müslüman öğrencilerin yer aldığı bir ortamda' oylamaya sunduklarını belirten öğrenciler, 'Çoğunluğun aynı fikirde olduğunu görünce metni paylaşmaya karar verdiklerini' söyledi.

Metinde, "Bizler Boğaziçi Üniversitesi'nden Müslüman öğrenciler olarak okulumuzda son günlerde yaşanmakta olan vahim olayları endişeyle takip ediyoruz" denildi ve şu ifadeler yer aldı:

“Eser, Müslümanlar açısından kırıcı ve incitici olsa da oluşan gerilim okulumuzda yıllardır korunan ve bizim de desteklediğimiz saygı, hoşgörü ve özgürlük ortamı çerçevesinde çözülmelidir. Dolayısıyla bu gibi uyuşmazlıkların çözümünde şiddet, tehdit, linç ve cezalandırma yollarına başvurmak asla kabul edilemez. Bu süreçte esere dair rahatsızlığını dile getiren bizler ve diğer birçok Müslüman arkadaşımız herhangi bir ayrımcılığa, lince veya fişlenmeye maruz kalmadık.

 

Öte yandan üniversitemize atanan kayyum Melih Bulu'nun sosyal medyada kullandığı ayrıştırıcı ve hedef gösterici dil, inancımızla ve Boğaziçi kültürüyle taban tabana zıttır.”

Öğrenciler, metnin sonunda taleplerini de şu ifadelerle sıraladı:

  • Tutuklu ve gözaltında olan arkadaşlarımız derhal serbest bırakılmalıdır.
  • Rektörler demokratik seçim yoluyla belirlenmelidir.
  • Kampüs içindeki ve çevresindeki polis ablukası kaldırılmalıdır.

Etiketler :