Boğaziçi protestolarında 8'inci gün: Rektörlüğün helvasını kavuruyoruz
AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından Boğaziçi Üniversitesi Rektörlüğü’ne AKP’li Melih Bulu'nun kayyum atanmasına karşı protestolar bugün de devam ediyor.
Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerinin protestolarına, Türkiye'nin birçok üniversitesinden dayanışma sesleri yükseliyor.
Boğaziçililerin Güney Kampüs'teki protesto programı şöyle:
- 14.00 Atatürk Enstitüsünden kayyumluğa yürüyüş
- 15.00 Rektörlüğün helvasını kavuruyoruz
- 17.00 Kayyum chanting, yoga ve meditasyon
- Gün sonunda çöplerin toplanması
Boğaziçi protestolarının 8'inci günü
Boğaziçi Üniversitesi hocaları protestoları kötü hava şartlarına rağmen sırtlarını rektörlüğe dönerek protestolarına devam etti.
"Güney Meydan'da rektörlüğün helvası kavruluyor!"
Boğaziçi Üniversitesi'nde planlanan rektör protestoları devam ediyor. Boğaziçi Direnişi sosyal medya hesabından "Tarihi bir an: Güney Meydan'da rektörlüğün helvası kavruluyor!" notuyla paylaşımda bulundu.
"Kimseler duymasın gönlümüzde sen varsın"
Öte yandan öğrenciler Temel Bilimler Fakültesi'nin önündeki Güney Kampüs Medyanı'na bakan meşhur oturma yeri olan merdivenlere "Kimseler duymasın gönlümüzde sen varsın" pankartı astı.
Pankarta, Temmuz 2016'da yapılan rektörlük seçiminde, 403 katılımcının 348'inin oyunu alan ancak atanmayan Pof. Dr. Gülay Barbarosoğlu'nun silüeti yer aldı. Yüzde 86 oy alan Barbarosoğlu atanamamış ancak 12 Kasım'da Cumhurbaşkanlığı resmî sitesinden yapılan duyuruyla rektörlüğe Mehmed Özcan'ın atandığı bildirilmişti.
"İÜ Boğaziçi'nin yanıda"
İstanbul Üniversitesi öğrencileri bugün İÜ'nin ana kapısında Boğaziçi Üniversitesi protestolarına destek vermek için bir basın açıklaması gerçekleştirdi.
Boğaziçi Üniversitesi protestolarına destek veren İÜ öğrencileri aynı zamanda kendi üniversitelerini ilgilendiren konular hakkında da açıklamalarda bulundular.
Beyazıt Meydanı'nda yapılan açılama şöyle:
Üniversiteler, demokratik yapılardan uzaklaştırılmasıyla, sermayenin ve gericiliğin hizmetinde birer iş merkezi haline getirilmek isteniyor. Üniversiteler ses çıkarmayan, iktidarın emrinde biat eden tek tipleşmiş bir kalıba sokulmaya çalışılıyor.
Ak Parti yaptığı atamalarla ve müdahalelerle üniversite bileşenlerinin öğrencilerin emekçilerin ve akademisyenlerin okul içerisinde söz söylemelerini engellemeye çalışarak bu sürecin aktörü durumundadır.
Yapılan uygulamalar üniversiteleri bile üretmeyen kendi rektörünü daha iyi seçemeyen piyasanın ve sermayedarların ihtiyaçlarına göre şekillenen yerler haline getirme girişimleridir.
Bilimsel bilginin üretim alanı olan üniversitelere yönelik gerçekleşen bu uygulamalar üniversitelerin akademik özerkliğini bilimsel özgürlüğünü ve demokratik yapısını zedelemektedir.
İstanbul üniversitesinin bölünmesinin sonrasında eleman fazlası oluştuğu gerekçesiyle 56 kantin çalışanı aynı zamanda geçen sene yemekhane eylemi döneminde işten atılan 39 işçinin iktidar ve sermaye işbirliğinin üniversitemize sirayet etmesinin sonuçlarından bir tanesidir.
İstanbul Üniversitesi öğrencileri olarak bu gidişata sessiz kalamıyor ve kendimizi bu konuya dair açıklama yapmak mecburiyetinde hissediyoruz.
Boğaziçililerin protestolarına, İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) öğrencileri yarın (12 Ocak Salı) İTÜ rektörlük binasının önünde basın açıklaması yapılacağını duyurdu.
"İTÜ öğrencileri Boğaziçi’nin yanında"
İstanbul teknik Üniversitesi öğrencileri olarak Boğaziçi Üniversitesi'nde yaşanan olaylara karşı Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerinin haklı tepkisinin ve taleplerinin yanında olduğumuzu göstermek ve İTÜ’de yaşadığımız mağduriyetleri olumsuzluklara dair temel taleplerimizi dile getirmek için 12 Ocak Salı günü saat 14:00’te İTÜ Rektörlüğü önünde bir basın açıklaması gerçekleştireceğiz. Mağduriyetlerin yaşanmadığı, öğrencilerin taleplerinin dikkate alındığı, demokratik ve özel bir üniversite için tüm İTÜ öğrencilerinin desteğini bekliyoruz. Basın açıklamasından sonra bütün sorunlarını ve taleplerimizi tartışmak neler yapabileceğimizi dair hepimizin fikrini öğrenmek adına forumda buluşuyoruz.
