Bilim Kurulu üyelerinden uyarı: İstanbul patladı, patlayacak
Habertürk gazetesi yazarı Muharrem Sarıkaya, 'İstanbul patladı, patlayacak' başlıklı bugünkü yazısında İstanbul'da artan koronavirüs vakalarına değindi.
"Son bir hafta içinde çoğunluğu Bilim Kurulu üyesi, enfeksiyon ve mikrobiyoloji, halk sağlığı ve yoğun bakım konularında uzman hekimlerle konuşuyorum" diyen Sarıkaya, uzmanların alınması gereken önlemlerle ilgili görüşlerini aktardı.
Sarıkaya'nın yazısı şu şekilde:
"Hepsinin de İstanbul’da yaşanan son durum ile ilgili söylediği cümle benzer:
'Eğer önlem alınmazsa patladı, patlayacak. Bu sağlık sistemini de tıkar ve içinden çıkılmaz bir hale getirir. Yeniden kısıtların başlamasını da zorunlu kılar…'
Nitekim önceki gün İstanbul’da yapılan Bilim Kurulu toplantısında da benzer uyarılar bilim insanları tarafından dile getirilmiş. Yapılması gereken önlemlere ilişkin görüşler net şekilde ortaya konulmuş. Bir an önce kademeli çalışma sistemine geçilmesi, toplu taşımada gerekli önlemlerin alınması gibi öneriler sıralanmış.
"Gerçek rakam, yani vaka sayısı çok daha yüksek tedbir alınmasını gerekli kılıyor"
Nitekim Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın dün verdiği rakamdan yola çıkarsak, 128 bin 312 test yapılmış, 2 bin 305 hasta sayısına ulaşılmış.
Bunun %40’ı İstanbul’da olduğuna göre aslında 800 kişi demektir ki 20 milyon nüfuslu kent için hiçbir önemi yok; hatta herhangi bir tedbir almayı dahi gerektirmeyen bir durum. Oysa gerçek rakam, yani vaka sayısı çok daha yüksek tedbir alınmasını gerekli kılıyor. Bu da vaka sayısının bilinmesinin neden önemli olduğunu göstermeye yetiyor. Durumun hiç de öyle bir sonuç vermediği vakaları gösteren HES haritasındaki ilçelerin kıpkırmızı olmasından anlaşılıyor.
Mesai saatine düzenleme
Bilim Kurulu’nda kademeli kapatma veya Bakan Koca’nın da ifade ettiği gibi en geç 24:00’te kapatılması zorunlu olan restoran, eğlence mekanları gibi yerlerin kapanma saatinin öne çekilmesi üzerinde durulmuş.
Bir de toplu taşımadaki seyreltmeyi sağlamak için mesai saatlerinin yeniden düzenlenmesi konusu gündeme gelmiş. Aslında İstanbul Valiliği bu konuda adım attı, belirli bölgelerde mesai saatlerinin düzenlenmesine yönelik bildirimde bulundu. Ancak özellikle küçük ve orta işletmeler bu kurala uyma konusunda direnç göstermiş.
Bunun yeniden ele alınması ve toplu taşımadaki seyreltmeyi hayata geçirebilmek için daha etkin yaptırım uygulanması kararlaştırılmış. Benzer durum yukarıda da söz ettiğim gibi restoranlar, kafeler, pastaneler ve meyhaneler için de geçerli.
'İstanbul iyi değil'
Tedbirler söz konusu olunca Bilim Kurulu’nun alt grubu olarak çalışan halk sağlığı uzmanlarının ağırlıkta olduğu Kurul öne çıkıyor. Kurul’un etkin ve aktif ismi Halk Sağlığı uzmanı Prof. Dr. Levent Akın’a İstanbul’u sordum. 'İstanbul’un her yeri iyi değil, ciddi bir artış var' diye söze girdi. Bilim Kurulu toplantısına katılma olanağı bulamadığını belirtti, yükselişte faktör olan iki unsur bulunduğunun altını çizdi. Bunları, 'Toplu taşımanın çok kalabalık olması ve restoran, pazar yeri gibi yerlerde mesafenin ortadan kalkması' diye sıraladı. Bu alanlarda kalabalık seyreltilmediği anda durumun gittikçe içinden çıkılmaz bir hal alacağına da vurgu yaptı.
Hastaneleri birden dolmasına sebep olur
İstanbul’da bazı sektörlerin mesai saati ile ilgili düzenlemeye ayak direğini de belirterek, hastanelerde yatan sayısındaki artışa dikkat çekip ekledi:
'Eğer hastaneye başvuran hasta sayısında sınır değerlerde bir yükselme varsa bu 10 gün içinde yüksek oranlı bir hastanın hastaneye geleceği anlamı da taşır. O nedenle bugün olan yükselmeyi dikkate almalıyız. Hastanelerde yoğunlaşma da beraberinde sokağa çıkma yasağını getirir. O şekilde ancak önlenebilir.'
Şu an için hastanelerdeki yatak kapasitesinin sınır değerlerin çok altında olduğunu da belirtti, ancak ani zıplamanın sıkıntı yaratabileceğine de işaret etti. Restoranların bazı bölümlerinin maske takmaktan muaf tutulduğunu da anımsattı.
Prof. Dr. Akın da Bilim Kurulu’nda da ele alındığı gibi kademeli mesai uygulamasının yararlı olacağının birkaç kez altını çizdi.
Yapılabilir mi?
Bunun için Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin konuyu masaya yatırıp ona göre karar vermesi gerekiyor.
O nedenle eğer kabine toplanırsa pazartesiden önce de bir karar beklenmiyor."