Bakanlık önünde sağlık emekçileri için düzenlenecek anmaya engel

Bakanlık önünde sağlık emekçileri için düzenlenecek anmaya engel
Ankara’daki sağlık meslek ve emek örgütleri olarak pandemi sürecinde hayatını kaybeden sağlık emekçilerini anmak ve 1 dakikalık saygı duruşunda bulunmak için Sağlık Bakanlığı önünde gerçekleştireceği eyleme izin verilmedi.

Ankara'da Sağlık Bakanlığı önünde sağlık meslek ve emek örgütlerinin koronavirüs pandemisi sürecinde hayatını kaybedenleri 1 dakikalık saygı duruşu ile anmak için düzenlenen buluşmaya izin verilmedi.  Ankara Diş Hekimleri Odası , Ankara Tabip Odası, Devrimci Sağlık İşçileri Sendikası, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası, Sosyal Hizmet Uzmanları Derneği, Tüm Radyoloji Teknisyenleri ve Teknikerleri Derneği, Türk Hemşireler Derneği  anmanın ardından taleplerini içerek dilekçeleri Sağlık Bakanlığı'na sunacaklardı. 

İzin verilmedi

Polis ekipleri anmaya koronavirüs tedbirlerini gerekçe göstererek yapılacak olan anmaya izin vermedi. Sağlık çalışanlarına fiziki müdahale edilirken, basın mensuplarının görüntü almaması için kalkanlar ile barikat kuruldu. Ankara Tabip Odası Başkanı Ali Karakoç, "Peki neden biz ölüyoruz. Bakın bizim pandemi öncesinde de sıkıntılarımız vardı ama pandemiyle birlikte bizim sıkıntılarımız katlanarak arttı. Her gün bir tane sağlık emekçisi hayatını kaybetmekte. 50'şer 50'şer hastalanıyoruz. İş yoğunluğumuz çok fazla, mesaimiz sürekli artıyor. Bu taleplerimizi biz sağlık bakanlığına iletmek istiyoruz. Basın yoluyla ilettik sosyal medya ile ilettik ama duymadılar. En yakınlarına gelip bu taleplerimizi dilekçe ile vermek istiyoruz. İzin vermiyorlar." diye konuştu. 

Basın açıklaması ise şu şekilde;
 
Sağlık alanındaki emek ve meslek örgütleri olarak süreç içerisinde binlerce arkadaşımızın Covid 19 ile enfekte olmasının üzüntüsünü, 236 arkadaşımızı kaybetmenin acısını yaşıyoruz. Pandemi süresince başta Cumhurbaşkanlığı Genelgeleri ve Hıfzıssıhha Kurul Kararları kapsamında;

Dönüşümlü çalışma, daraltılmış mesai, idari izinler, ücretli izinler gibi kendimizi, ailemizi ve toplumu korumaya yönelik hiçbir düzenlemeden faydalandırılmadık. Bu düzenlemelerden faydalanmadığımız gibi, haksız hukuksuz görevlendirmeler, artırılmış mesailer (nöbet, icap vb), 7 gün 24 saat kesintisiz hizmet ve filyasyon gibi görev tanımımızda olmayan yeni düzenlemelerle birlikte izin, emeklilik, istifa ve çekilme gibi Anayasal  haklarımızın gasp edilmesiyle daha fazla enfeksiyon riskine maruz kaldık. Bu süreçte sağlık ve sosyal hizmet emekçilerinin süregelen hiçbir sorunu çözülmediği gibi Covid 19'un meslek hastalığı olarak kabul edilmesine yönelik düzenleme de pandemide 9. aya gelmemize rağmen bir türlü yapılamadı. Sağlık emek ve meslek örgütleri olarak, meslek hastalığı düzenlemesinin, bu süreçte ortaya koyduğumuz ve ifade ettiğimiz şekilde değil de, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının yapacağı ikincil düzenlemeler ile çıkarılacağını medyaya yansıyan haberlerden öğrendik. Düzenleme ile ilgili Sağlık Bakanlığı tarafından  söz söylenmediği gibi bizim de konuya ilişkin görüşlerimiz bugüne kadar alınmamıştır. Korkumuz ve endişemiz, düzenlemenin dar kapsamlı ve biz Emek ve Meslek Örgütlerinin taleplerini karşılamayacak düzeyde olmasıdır. Bugün itibarıyla sağlık emekçilerinin sıkıntılarının pandemi süresince daha da arttığını ve sorunların, muhatapları olan idareciler tarafından çözülmediği gibi bu idarecilerin üç maymunu oynadığını gördük. Sahada acil çözüm gerektiren sorunlar olduğu ve sağlık çalışanlarının gücünün sonsuz olmadığı konusunda idarecileri uyarıyor, aşağıda vurguladığımız sorunların ivedilikle çözülmesini istiyoruz.
 
*Salgın süreci bilimsel yöntemlerle, emek ve meslek örgütleri ile birlikte demokratik ve katılımcı bir anlayışla, şeffaf şekilde yönetilmelidir,
 
*Covid 19'un iş kazası ve meslek hastalığı olarak kabul edilmesine yönelik düzenlemede illiyet bağı aranmamalı, düzenleme tüm işyerlerini ve tüm sağlık emekçilerini kapsamalıdır.
 
*Covid 19’un ileriki dönemde hastaların bedeni üzerinde oluşturacağı hasar seyrinin bilinmemesi nedeniyle ortaya çıkacak ilişkili sorunlar da bu kapsamda değerlendirilmeli, tüm pandemiler bu kapsama alınmalıdır,
 
*Covid 19 ile ilgili aşı çalışmaları hakkında doğru ve şeffaf bilgilendirme yapılmalı, halk sağlığı açısından da büyük tehlike oluşturan aşı karşıtlığının önüne geçilmelidir,
 
* Sağlıkta şiddetin önlenmesi için çok boyutlu çalışmalar yürütülmeli, yıllardır beklentimiz olan “Sağlıkta Şiddet Yasası” biz emek ve meslek örgütlerinin talepleri doğrultusunda çıkarılmalıdır,
 
*Sağlık emekçilerinin ekonomik talepleri, insan onuruna yakışan bir yaşam sürdürmeye yetecek ve emekliliğe yansıyacak güvenceli gelir şeklinde karşılanmalıdır,  
*Yıllardır ifade ettiğimiz fiili hizmet zammı kapsamı genişletilmelidir,
 
*Her sağlık tesisinde 7/24 ücretsiz kreş olanağı sağlanmalıdır,
 
*Sağlık hizmetlerinde işçi sağlığı ve güvenliği mevzuatı eksiksiz uygulanmalıdır,
 
*Amasız, fakatsız yoğun bakımlarda acil servislerde hizmeti kesintisiz sürdüren bizlerin; sağlıklı, düzenli ve yeterli beslenme ihtiyacı sağlanmalıdır,
 
*Sağlık emekçilerinin Anayasal hakları gasp edilmemeli, izin, ücretsiz izin, emeklilik ve istifa hakları önündeki yasaklama kararı kaldırılmalıdır,
 
*Göreve başlamak için atama bekleyen, haksız ve hukuksuz şekilde KHK’larla işinden edilen sağlık emekçileri ivedilikle kadrolu olarak istihdam edilmelidir.
 
*Şehir Hastaneleri gibi sağlık hizmetleri ile örtüşmeyen projeler yerine ülkenin geneline yayılan ve kapsayıcı sağlık hizmetleri örgütlenmesi sağlanmalı, şehir merkezlerinde kapısına kilit vurup kapatılan hastanelerimiz daha fazla gecikmeden açılmalıdır,
 
*Kronik hastalığı olan, engelli ve hamile (24 haftadan küçük hamilelikler de dahil)  sağlık emekçilerine idari izin hakkı tanınmalıdır,
 

 

Etiketler :