Abdulkadir Selvi: Elvan ile Gül'ün yürüttüğü reform çalışmaları şekillenmeye başladı

Abdulkadir Selvi: Elvan ile Gül'ün yürüttüğü reform çalışmaları şekillenmeye başladı
Abdulkadir Selvi, ekonomi ve adalette yürütülen reform çalışmalarına ilişkin, "Yapılan toplantıların perde arkasına bakma imkânım oldu. Öyle dostlar alışverişte görsün şeklinde toplantılar değil. Somut öneriler alınmış" diye yazdı.

Hürriyet yazarı Abdulkadir Selvi, bugün "Reform süreci ne durumda?" başlıklı bir yazı kaleme aldı.  Yazısında, "Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan ile Adalet Bakanı Abdulhamit Gül’ün yürüttüğü reform çalışmaları şekillenmeye başladı. Elvan ve Gül, iş dünyasıyla toplantılar yaptı" diyen Selvi, toplantıların perde arkasına bakma imkanı olduğunu ve somut önerilerin alındığını aktardı. 

Selvi şöyle yazdı: 

"Ekonomiyle ilgili reform çalışmalarının acil ve orta vadede yapılacak işler olmak üzere ikiye ayrıldığı anlaşılıyor. Acil olarak yapılacaklarla ilgili olarak iş dünyasına, “Bütçe görüşmeleri tamamlandıktan sonra Meclis’e birbirini tamamlayacak kanun düzenlemeleri içeren paketler sevk edeceğiz. Somut önerilerini bildirin” deniliyor. Bütçe görüşmeleri bugün başlayıp, 18 Aralık Cuma günü sona erecek.

Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, ayrıca azınlık vakıfları temsilcileri ile Meclis’te İnsan Hakları Komisyonu üyeleri ve Adalet Komisyonu’yla bir araya geldi.

Adalet Bakanı toplantılarda daha çok iktidar ve muhalefet milletvekillerinden gelen önerileri not almış. Toplantılarda ağırlıklı olarak muhalefet milletvekilleri konuşmuş. Orada Adalet Bakanı’nın yaklaşımı çok önemli. “Biz şunu yapacağız, bunu yapacağız” demiyor. Aralarında HDP’lilerin, CHP’lilerin, İYİ Partililerin de bulunduğu komisyon üyelerine, “Yapılacaklar konusunda sizin önerilerinizi almaya geldim” diyor. Yani gömleğin ilk düğmesini doğru ilikliyor.

Adalet Bakanı'nın çizdiği çerçeve

Ancak orada Adalet Bakanı Gül’ün çizdiği bir çerçeve var. Gül, AK Parti’nin başta insan hakları olmak üzere reformlar yaparak gelen bir iktidar olduğunun altını çizdikten sonra, “İnsan hakları çerçevesinde atılacak adımlar üzerinde çalışıyoruz. Geçtiğimiz yıl Yargı Reformu Strateji Belgesi kamuoyuna açıklanmıştı. Oradaki hedeflerden biri de İnsan Hakları Eylem Planı’nın güncellenerek tüm idare tarafından çizilen bir çerçevede uygulanmasıdır. Bunun üzerinde çalışıyoruz” diyor.

Bu yaklaşım önemli. Ve yerinde bir yaklaşım. Adalet Bakanı ayrıntı da veriyor. Bir anlamda iş dünyasıyla yapılan toplantıların gündemini de kısmen paylaşmış oluyor.

“Mülkiyet hakkı, diğer ceza yargılamalarındaki hususlar, idarenin bu anlamda atması gereken adımlarla ilgili bize düşen görevler ve çalışmalar var. Bunları önümüzdeki dönemde yine paketler halinde insan haklarını güçlendiren, insan onurunu ayakta tutan uygulamaların artarak devam etmesi ortak dileğimizdir” diyor.

Gündeme getirilen sıkıntılar

Hem İnsan Hakları Komisyonu’ndaki hem de Adalet Komisyonu’ndaki görüşmelere baktım, iktidar ve muhalefet milletvekilleri çok parlak ya da sarsıcı çıkışlar yerine uygulamaya yönelik öneriler getirmişler.

Tutukluluk sürelerinin uzunluğu, cezaevlerinde doktor muayenesi sırasında hasta mahremiyetine uygun olmayacak şekilde görevli nezareti, kelepçeli muayene, hükmün infazının ertelenmesi müessesesinin uygulanmaması, süreli ve süresiz yayınlardan yararlanma, annesiyle yaşayan çocukların maruz kaldığı zorluklar, çocukların taşınır bir mal gibi icra yoluyla tesliminin öngörülmesi uygulamada yaşanan sorunlar gündeme getirilmiş.

AİHM ve AYM kararları 

Bunun yanı sıra hâkim ve savcıların derece yükseltmelerinde Anayasa Mahkemesi ve AİHM kararlarına uygun karar verip vermediklerinin bir kanunla düzenlenmesi, Anayasa Mahkemesi’nin kararlarının ilk derece mahkemeleri tarafından uygulanma zorunluluğunun getirilmesi, karar duruşmaları öncesindeki heyet değişikliğinin önüne geçilmesi gibi uygulamaya dönük somut öneriler getirilmiş.

Değişmeyen tek şey reform ihtiyacı 

Kürtçe konuşmanın, Kürtçe kasetin suç unsuru olduğu, cezaevi görüşünde bile annenin çocuğuyla Kürtçe konuşamadığı, türban yasağı gibi bir ayıbın yaşandığı günlerden buraya geldik. Ama “Değişmeyen tek şey değişimin kendisidir” ilkesinde olduğu gibi, değişmeyen tek şey, reform ihtiyacının devam ettiği gerçeğidir.

Etiketler :