37 kurumdan Diril mektubu: Hurmüz Diril hala kayıp
Şırnak’ın Beytüşşebap ilçesine bağlı Kovankaya köyünde yaşayan 71 yaşındaki Hurmüz ve 65 yaşındaki Şimuni Diril çiftinden 8 Ocak 2020’den itibaren haber alamayan yakınları kaçırıldıkları şüphesiyle aramalara başladı. Şimuni Diril’in cenazesi 70 gün sonra, yani 19 Mart 2020’de Hezil Çayı’nın kenarında bulundu. Hurmüz Diril’den ise o günden bu yana haber alınamıyor. Şimuni Diril’in otopsi raporu halen açıklanmadı.
Açık mektup
Mektup, Avrupa parlamentosu ve parlamenterleri, Avrupa Komisyonu ve komisyonun Ankara masası, Türkiye’deki tüm yabancı elçilikler ve tüm insan hakları kurumlarına iletildi.
Mektupta şu ifadelere yer verildi:
“İmzası bulunan kuruluşlar olarak, Türkiye’deki ve yurtdışındaki Süryani-Asuri-Keldani Hıristiyan cemaatini etkilemeye devam eden acil bir konuya ilişkin ilginizi çekmek, endişelerimizi, temyizlerimizi ve taleplerimizi paylaşmak istiyoruz. Ocak 2020’de, Hurmüz ve Şimuni Diril adında yaşlı bir çift, Türkiye’nin Güneydoğu bölgesindeki Şırnak ilinin Kovankaya köyünde kaçırıldı.
Diril çifti, İstanbul’da Keldani Katolik papazı Remzi Diril’in ebeveynleridir. Türkiye’de ve yurt dışında yaşayan Diril çiftinin çocukları, ailesi ve arkadaşları, çiftin bulunmasına ilişkin bir araştırma başlattı. Kaçırıldıkları düşünülen zamandan yaklaşık iki ay sonra 20 Mart 2020’de, Şimuni Diril’in cansız ve parçalanmış bedeni, köyünden sadece birkaç yüz metre uzaklıktaki bir vadide aile üyeleri tarafından keşfedildi. Ancak Hurmüz Diril hala kayıp.
Yerel makamların birkaç basit ifadesinin yanı sıra, Şimuni Diril’in cinayetini soruşturmak veya Hurmüz Diril’in bulunması için hiçbir adım atılmadı. Şimuni Diril’in otopsisi ve adli tıp raporları sonuçsuz. Çiftin çocukları, ailesi ve arkadaşları gerçeği öğrenmek istiyor. Diril çifti, yakın zamanda bölgede Türkler ve Kürtler arasında gelişen göreli barış nedeniyle bir zamanlar çoğunluğu Keldanilerden oluşan köylerine yeniden yerleşmişlerdi. Diril çifti, özellikle Süryani-Asuri-Keldani diasporasından gelen, Türkiye’nin Güneydoğusundaki atalarından kalma köyleriyle bağlarını yeniden kurma ve köklerine bağlı kalma çabasıyla aile mülklerini yeniden kurma girişiminde bulunan diaspora Hıristiyan topluluklarının büyüyen bir eğilimini temsil ediyor.
Şimuni ve Hurmüz Diril’in hedef alınması ve Türk yetkililer tarafından güçlendirilen cezasızlık kültürü, kalan yerli Hıristiyan toplulukları ve diasporadan dönenleri de sindirmeye neden oldu. Bu temelde endişelerimizi dile getiriyor ve Türkiye Adalet Bakanlığı’ndan Hurmüz ve Şimuni Diril davasına yönelik ciddi, kapsamlı ve şeffaf bir soruşturma başlatılmasını talep ediyor ve failleri sorumlu tutuyoruz. Ayrıca, Türk Anayasası’nın gerektirdiği üzere, Türk Adalet Bakanlığı’nı, dine bakılmaksızın hukukta eşit muamele ve adalet kurumuna öncelik vermeye çağırıyoruz.”
