İntihara neden olan öğretmenin kapanan dosyasına Anayasa Mahkemesi'nden tekrar soruşturulması kararı çıktı. 2016 yılında imam hatip lisesi öğrencisi N.'nin, okula götürdüğü telefonuna öğretmeni H.C.K. tarafından el konulması, mesajların herkesin içinde okunması ve ilişkisi olduğunun ailelere bildirilmesi sonucunda bir inşaattan atlayarak intihar etmişti.

Olayın üzerine savcılık, ailenin şikayeti üzerine, okul yönetimi ve öğretmenler, intihara yönlendirme, hakaret, duygusal şiddet, gibi pek çok suçtan soruşturuldu fakat ifadeleri aldıktan sonra delil yetersizliğinden dosyayı kapatılmıştı. 

Okulda yaşanan olayda, intihar eden öğrenci N.'nin, mesajlarını okuduktan sonra ailesinin aranmaması için talepte bulunmasına rağmen, ''Düğün var'' diye alay eden ve aileleri okula çağıran öğretmen H.C.K, buna rağmen aileleri aradı. Öğrenci N., sınıfa gönderildikten sonra yakın arkadaşına giderek, ''Annem öğrenirse intihar ederim'' demiş, okul çıkışında da arkadaşlarına çok korktuğunu, ailesinin bu konuda kendisini daha önce de uyardığını, öğrenirlerse kendisini döveceklerini belirtmişti. 

Arkadaşlarıyla okuldan çıktıktan sonra arkadaşlarıyla yürüyen N., ''Halama gideceğim'' diyerek arkadaşlarında ayrılmış, ardından bir inşaattan atlayarak intihar etmişti. 

AYM, ailenin 2017'de yaptığı başvurusunu değerlendirdi ve kötü muamele yasağının ihlal edildiğine ilişkin iddianın kabul edilebilir olduğuna, anayasa'ya güvence altına alınan kötü muamele yasağının usul boyutunun ihlal edildiğine, kararın bir örneğinin yeniden soruşturma yapılmak üzere Başsavcılığa gönderilmesine karar verdi.