Son Şam büyükelçisi Suriye'nin 2021 yılını değerlendirdi: 2022 neler getirecek?

Son Şam büyükelçisi Suriye'nin 2021 yılını değerlendirdi: 2022 neler getirecek?
2021 yılı her ne kadar kendisine yönelik “normalleşme” adımlarına sahne olmuş olsa da Suriye, Anayasa Komitesi çalışmaları ve Astana görüşmeleri sonrasında bir yılı daha belirsizliklerle kapattı.

Türkiye’nin eski ve son Şam büyükelçisi Ömer Önhon ise mültecilerin geri dönüşünün sadece Suriye’ye bağlı olduğunu belirterek "Sorunun çözümü, sığınmacıların bulundukları ülkelerde değil, Suriye’de" dedi.

Suriye’nin "hayal kırıklığı" şeklinde yorumlanan Anayasa Komitesi çalışmaları, Astana görüşmeleri ve uluslararası toplumda eleştirilere neden olan bir seçim süreci ile geçirdiği 2021 yılı, tüm bunların yanında Ortadoğu’da dengeleri değiştirecek gelişmelere de ev sahipliği yaptı.

Şam, 2021 yılını geride bırakırken diplomatik bağlarının koptuğu bazı ülkelerle ilişkilerinde ilerleme kaydetti ve 2011’den bu yana süren iç savaş döneminde en az ölüm oranlarının yaşandığı seneyi geride bıraktı.

Öte yandan Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad, yıllar sonra yeniden kurduğu diplomatik temaslarla gündeme gelerek dünyanın önde gelen dergilerinden Newsweek'in kapağında "He's back" (O geri dönüyor) başlığıyla yer aldı. Suriye’ye yönelik bu yıl gündeme gelen bir diğer önemli gelişme ise Uluslararası Kriminal Polis Teşkilatı'nın (Interpol) Beşar Esad yönetimini yeniden üyeliğe kabul etmesi oldu.

Suriye açısından bazı değişkenliklerin öne çıktığı 2021 yılının getirileri, 2022’nin Mart ayında Cezayir’de gerçekleştirilecek Arap Birliği’ne dönüş konusunu da gündeme getirdi.

Özellikle, Astana formatındaki Suriye konulu yüksek düzeyli toplantıların 17'ncisi olmak üzere tüm bu gelişmeleri ve olası sonuçlarını Şam’ın eski ve son büyükelçisi Ömer Önhon ile konuştuk.

Rusya’nın 'Türkiye askerlerini Suriye’den çekecek' iddiası

Rusya’nın Suriye Özel Temsilcisi Aleksandr Lavrentyev, 21-22 Aralık’ta Kazakistan’ın başkenti Nursultan’da yapılan Astana formatındaki Suriye konulu görüşmeler sonunda gazetecilere açıklamalarda bulunmuş ve görüşmelere katılan Türk temsilcilerin Rus tarafına, ilk fırsatta askerlerinin Suriye'den ayrılacağına dair güvence verdiklerini ifade etmişti.

Rus tarafının bu iddiasını sorduğumuz eski Büyükelçi Önhon, "Askerlerini ilk fırsatın oluşması ardından geri çekeceğine dair güvence verdi' yönündeki ifadeler bence genel bir değerlendirmedir. Şöyle açmam gerekirse, Türkiye’nin Suriye’de bulunmasının sebebi sınırdaki güvenliğin sağlanmasıdır. Bu sebeple, Rus tarafından gelen iddianın, güvenlik bir şekilde sağlandıktan sonra oradaki mevcudiyetimizin gerek kalmayacağına yönelik bir genel değerlendirme olduğunu düşünüyorum" dedi.

Önhon’a sorduğumuz 22 Aralık’ta Lavrentyev’in yaptığı "çekilme" iddiasının gündeme gelmesi ardından Dışişleri Bakanlığı’ndan da bir açıklama gelmiş ve her ne kadar Rus tarafının iddiasına direkt olarak değinilmese de mülteci konusunun gündeme taşınması dikkat çekmişti.

Mültecilerin dönüş bileti: Suriye

Astana görüşmelerinin ardından Dışişlerinin mültecilerin geri dönüş açıklamasını değerlendiren Önhon, yerinden olan insanların geri dönmesinin asıl noktasının Suriye’nin içişleri olduğunu belirtti.

Önhon, Suriye’ye geri dönecek insanlara güven verilmediği mühletçe kaldıkları ülkelerin adımlarının dönüşü tam anlamıyla sağlamayacağını ifade etti.

Eski büyükelçi şöyle konuştu: "Suriyeli sığınmacıların kendi ülkelerine dönmelerini herkes arzu ediyor. Sanıyorum en çok da Suriyeliler istiyorlardır diye düşünüyorum. Tabii ki burada önemli olan sığınmacıların güvenli bir şekilde geri dönüşlerinin sağlanması. Çünkü kendinizi onların yerine koyduğunuzda ülkenize geri döndüğünüz zaman tutuklanmayacağınızı, öldürülmeyeceğinizi bir şekilde bilmeniz gerekiyor. Çünkü buna dair birçok haberler çıktı vaktiyle, geri dönenlerle ilgili. Suriye’nin bunu garanti etmesi gerekiyor. Bu sorunun çözümü de sığınmacıların bulundukları ülkelerde değil, Suriye’de yani esas kaynakta. Suriye’de şartlar iyi olursa mültecilerin dönüşü çok daha kolay olacaktır."

Önhon: Ölüm oranı en düşük yıl oldu

Suriye için 2021 yılı değerlendirmesi yapan eski Büyükelçi Önhon, içinde bulunduğumuz yılın iç savaşın başladığı tarihten bu yana en az ölüm oranına sahip yıl olduğunu belirtti. Önhon, "Suriye’ye son zamanlarda baktığımız zaman topyekün bir savaş hali görmüyoruz. 2021, Suriye’de 2011 yılından bu yana en az ölüm oranlarının gerçekleştiği sene olarak kayda geçti. Tabii ki yine çok fazla insan öldürüldü ama ben genel veriler üzerinden bir değerlendirme yapıyorum. 2021 yılında Suriye’de yaklaşık 3 bin 500 insan öldürüldü" ifadelerini kullandı.

"Ama hala daha Suriye’de devlet dışı çok fazla etken var, çok fazla silahlı grup var, çok fazla silah var ve sükunet ortamından bahsedemiyoruz" diyen Önhon, "Yine bir kıvılcımla çatışmaların yaşanması olası" dedi.

Suriye İnsan Hakları Gözlemevi’ne göre, sadece 2020 yılında ülkede çatışmalar sebebiyle 10 bin civarında can kaybı yaşanırken en fazla ölüm ise 2012 yılının sonu ile 2015’in Kasım ayında gerçekleşti.

Öte yandan Suriye İnsan Hakları Gözlemevi bu yıl, iç savaşta daha önce belgelenemeyen 105 bin can kaybını daha teyit etti.

Gözlemevi, "Böylece 2011’den bu yana çatışmalar sonucu ölenlerin sayısı 500 bine yaklaştı" açıklamasını yaptı. Birleşmiş Milletler (BM) ise Suriye iç savaşında ölümleri teyit edilenlerin sayısının yaklaşık 350 bin, gerçek rakamın ise bunun çok üzerinde olduğunu duyurdu.

Suriye’nin af gündemi

Suriye'nin resmi haber ajansı SANA, 23 Aralık tarihinde Suriye-Rusya koordinasyon bakanlık heyetlerinin yerinden edilmiş kişilerin dönüşüne ilişkin ortak toplantısının başladığını duyurmuştu.

Suriye'nin Yerel Yönetim ve Çevre Bakanı Hüseyin Mahluf toplantıda ülkesine dönmek isteyen mülteciler için af konusunu gündeme getirerek, "Yerinden edilen Suriyelilerin geri dönüşü devlet için bir önceliktir" diyerek, başta af kararnameleri olmak üzere kolaylıklar sağlamak, uzlaşma dosyalarının tamamlanmasını takip etmek için hiçbir çabadan kaçınmamak gibi bir dizi düzenlemeleri gündeme getirmişti.

Af konusu hakkındaki görüşlerini merak ettiğimiz Önhon ise konuya ilişkin, "Af kararının uygulanabilirliğinden emin değilim" ifadelerini kullanarak, "Yanlış hatırlamıyorsam son birkaç senedir Suriye yönetiminin gündeminde af uygulaması olduğunu hatırlıyorum. Tabii bu ne kadar uygulanabilir oldu ne kadar uygulandı bundan emin değilim. En büyük sorun Suriye yönetiminin hala güven eksikliğiyle hareket etmesidir. Yani muhaliflerin çoğu ve uluslararası camianın önemli bir kesimi Suriye’deki yönetimi çok güvenilir bulmuyor. Mahluf’un söylediği gibi af olursa ve uygulanırsa bu da geri dönüş yolunda sığınmacılara güven verecektir tabii ama neticeyi zaman gösterecek. Suriye’de bu zamana kadar söylenenlerle yapılanlar arasında farklılıklar her zaman oldu" yorumunu yaptı.

2,5 milyon mülteci geri döndü iddiası

Rusya Koordinasyon Komitesi başkanı Mikail Mizintsev Suriye'de çıkan iç savaş sonrası ülkelerini terk eden 6,6 milyon Suriyeli'den 2.338.141 milyonunun evlerine geri döndüklerini açıklamıştı. Miznitsev, "Eylül 2018'ten bu yana geri dönenlerin sayısına ilişkin istatistikler gösteriyor ki bugün, iki bakanlığın koordinasyon organının etkin çalışmaları sayesinde, yaklaşık iki buçuk milyon yerinden edilmiş insanın evlerine döndüğünü teyit ediyoruz" ifadelerini kullanmıştı.

Önhon devamında şunları söyledi: "Son dönemde Suriyeli mültecilerin geri dönmesi gerek Türkiye gerek sığınmacıların bulunduğu komşu ülkelerin hep öncelikli gündem maddesi oldu. Ürdün, Lübnan ya da diğer ülkelerdeki geri dönüşün oranlarını tam bilmemekle beraber söylenen kadar çok bir geri dönüşün olmadığını biliyorum. Geçtiğimiz günlerde Türkiye’den Suriye’ye 400 - 450 bin civarında sığınmacının geri döndüğü kaydedildi. Öyle midir değil midir, dönenlerden bir kısmı geri geldi mi Türkiye’ye bu konular da önemli tabii ki ama bir hareketlenme olduğunu kesinlikle söyleyebiliriz."

Miznitsev ise ülkelerine geri döndüğünü açıkladığı Suriyelilerin hangi ülkelerden geldiği bilgisini paylaşmamıştı. 2021 yılında Türkiye'deki Suriyeli mülteci sayısı 3,6 milyon olarak belirlenirken, 10,2 milyon nüfuslu Ürdün'de 655 binden fazla Suriyeli mülteci bulunuyor. Bunun dışında 6 milyon nüfuslu Lübnan'ın ise 1 milyondan fazla Suriyeliye ev sahipliği yaptığı tahmin ediliyor.

Arap Ligi ve geri dönüş soruları

2021 yılında Suriye için esen normalleşme rüzgarları haliyle Arap Birliği’ne dönüş tartışmalarını da beraberinde getirdi. Arap Birliği üyeliği, yaşanan iç savaşın yeni başladığı zamanlarda 2011 yılının kasım ayında askıya alınan Suriye'nin üyeliğinin aktive edilip edilmeyeceği de son normalleşme adımları ardından en çok merak edilen konulardan biri.

Suriye'nin Arap Birliği'ne dönüşünü destekleyen ülkeler, Bahreyn, Irak, Cezayir, Tunus, Birleşik Arap Emirlikleri, Sudan ve Lübnan olarak sıralanıyor. Henüz tüm Arap Birliği ülkelerince ortak bir karara varılamamış olunsa da Suriye'ye yönelik gelişmeler bu dönüşün "yakın" olduğu şeklinde yorumlanıyor.

Lübnan’da yayımlanan el-Bina gazetesinde ismi açıklanmayan diplomatik kaynakların, Cezayir’de yapılacak olan Arap Birliği toplantısının birçok bölgesel sorunun çözümü için bir katalizör etkisi yapabileceği vurgusunu yaptığı belirtildi. Sözkonusu haber, Suriye'nin Arap Birliği'ne dönüşünün Cezayir'deki toplantıyla gündeme gelebileceği iddiasını taşıyor.

Suriye’nin Arap Birliği’ne dönüşünü sorduğumuz Önhon ise, "Bir hareketlilik var" ifadelerini kullanarak, "BAE, Lübnan, Cezayir gibi ülkeler Suriye’nin dönüşüne sıcak bakıyorlar ama diğer taraftan da tam kararını vermemiş ülkeler var. Katar, Suudi Arabistan ve hatta Mısır kararsız. Bu ülkeler de Suriye’nin geri dönüşüne dair çekinceler yaşıyorlar. Her ne kadar geri dönüşe dair bir beklenti olduğunu bilsek de esas konu yine Suriye’de bitiyor. Suriye bir takım adımlar atarsa sığınmacıların dönüşü olsun Anayasa Komitesi’nin tekrar işletilmesi ve kalıcı bir siyasi çözüme yönelik bir takım gelişmeler olsun, işte o zaman Arap ülkeleri arasında çekincelere sahip olanlar da olumlu bir şekilde etkilenebilirler. Suriye’nin Arap Ligi’ne dönüşünün çantada keklik olduğunu düşünmüyorum önümüzdeki bir iki ay yaşanacak gelişmelere bakmak lazım" dedi.

Suriye’de 2021 yılında öne çıkan gelişmeler şöyle:

15 Ocak:

  • Avrupa Birliği (AB), Suriye'deki Esad yönetiminin 22 Kasım 2020'de dışişleri bakanı olarak atadığı Faysal Mikdad'ı yaptırım listesine aldı.

25-29 Ocak:

  • Birleşmiş Milletler (BM) Cenevre Ofisi'nde Suriye Anayasa Komitesi toplantılarının beşinci turu düzenlendi. Ancak görüşmeler başarısızlıkla sonuçlandı.

16-17 Şubat

  • Rusya'nın Soçi kentinde Suriye konulu 15'inci Garantörler Toplantısı, Türkiye, Rusya ve İran ile Şam yönetimi ile askeri muhalefet heyetlerinin katılımıyla gerçekleşti. Anayasa Komitesi çalışmaları ve İdlib'deki ateşkes konusu ele alındı.

21 Nisan:

  • Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) İdlib ve çevresindeki bölgeler için 53 bin 800 doz aşı gönderdi. 1 Mayıs'ta ise aşılarının uygulanmasına başlandı.

26 Mayıs:

  • Şam yönetimi, devlet başkanlığı seçimini düzenledi. Meclis Başkanı Hammuda Sabbağ, canlı konferans aracılığıyla Esad'ın oyların yüzde 95,1'ini aldığını, seçimlere katılım oranının yüzde 78,6 olduğunu duyurdu. Suriye muhalefeti oylamanın 'saçmalık' olduğunu söyledi, ABD ve Avrupa ülkeleri ise seçimlerin özgür ve adil yapılmadığını ifade etti.

7-8 Temmuz:

  • - Türkiye, Rusya ve İran heyetleri Suriye konulu 16'ncı Astana görüşmeleri için Kazakistan'ın başkenti Nur Sultan'da bir araya geldi.

9 Temmuz:

  • BMGK toplantısında alınan kararla, Hatay'daki Cilvegözü Sınır Kapısı'nın BM yardımları için yetkilendirilmesi 12 ay daha uzatıldı.

23 Ağustos:

  • Suriye'nin kuzeybatısında, Akdeniz kıyısında yer alan Banyas kentindeki Termal Santral'den petrol sızıntısı medyana geldi. Suriye kaynaklı sızıntı, AB ve Doğu Akdeniz'e kıyısı olan ülkeleri alarma geçirdi.

24 Eylül:

  • BM, Suriye iç savaşında ölümleri teyit edilenlerin sayısının yaklaşık 350 bin, gerçek rakamın ise bunun üzerinde olduğunu duyurdu.

3 Ekim:

  • Ürdün Kralı 2. Abdullah, 10 yıl aranın ardından ilk kez Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad ile telefonda görüştü.

5 Ekim:

  • Uluslararası Kriminal Polis Teşkilatının (Interpol), Suriye'de Esad yönetimini yeniden üyeliğe kabul ettiği bildirildi.

18- 22 Ekim:

  • BM Cenevre Ofisi'nde Suriye Anayasa Komitesi toplantılarının altıncı turu, BM Suriye Özel Temsilcisi Geir O. Pedersen başkanlığında gerçekleşti.

20 Ekim:

  • Esad, Abu Dabi Veliaht Prensi Muhammed bin Zayid Al Nahyan ile telefonda görüştü.

9 Kasım:

  • Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Dışişleri Bakanı Abdullah bin Zayid Al Nahyan, Suriye'de Mart 2011'de patlak veren iç savaşın başlamasından bu yana Şam'a gerçekleştirdiği ilk ziyaretinde, Esad ile bir araya geldi.

21-22 Aralık:

  • Astana formatındaki Suriye konulu yüksek düzeyli toplantıların 17'ncisinin Kazakistan'ın başkenti Nur Sultan'da düzenlendi.

Etiketler :