ONUR DURMUŞ

Yıllarca Süper Lig’de yardımcı hakemlik yapmış olan Serkan Akarca, şimdilerde yürüttüğü gözlemcilik görevinden , MHK’nın uygulamalarına tepki göstererek istifa etti. Son çıkarılan Merkez Hakem Kurulu Talimatı ile C klasman gözlemci kadrosuna indirilen Serkan Akarca, ayrılma kararının gerekçelerini halktv.com.tr’ye anlattı.

İşte Serkan Akarca'nın MHK'ya sunduğu istifa dilekçesi:

MHK'nın içerisinde sistemsizlik ve kötü yönetimin olduğunu söyleyen Akarca, 'Ayrılma kararını nasıl aldınız?' yönündeki sorumuza şöyle cevap verdi:

"Uzun yıllar Türk futboluna katkı sağlamış, Süper Lig'de uzun yıllar hakemlik yapmış birisi olarak C klasman gözlemcisi yapılmam doğru değildi. MHK'nın yanlış uygulamalarından biri bu. Sık sık değiştirilen talimatlar ile sürekli birileri haksızlığa uğruyor. Aramızda çok daha kariyerli.,donanımlı insanlar varken keyfi olarak birileri sizin üstünüzde tutuluyor ise bu büyük haksızlık. Ben ve benim gibi bu işi ciddiye alan, fikir üreten daha iyi hale gelmesi için çalışan insanlar dolayısıyla küstürülüyor. Oysa ki insanların emeklerine değer verilmeli ve en azından bir plaket ile onurlandırılmalıdır"

'Sessiz sedasız gittiler'

"Ben bunlardan yoruldum artık. Benim gibi talimat nedeniyle alt liglerde kalan  birçok hakem ve gözlemci arkadaşım var. Bu arkadaşlarım içinde bazıları, bu keyfi uygulama nedeniyle istifa ettiler ama onlar sessiz sedasız gitmeyi tercih ettiler."

İstifa etmeden önce yetkililer ile görüştünüz mü?

Elbette. Bölge sorumlusuna ulaşmak için aradım. Ancak açmadı, mesaj gönderdim cevap vermedi. İstifa sonrası hiçbir yönetici ile görüşmedim. Kaldı ki anlamsız bir görüşme olurdu. Malum İstifa tek taraflı bir müessese, bana ne diyecekti ki?

MHK'nın sık sık talimat değiştirmesinin sebebi nedir?

Talimatların sık sık değişimi ağırlıklı olarak gelen MHK’ lerin kendi görüşlerini ve mantalitelerini yerleştirmek istemeleri. Yani hakemliğin bir Anayasası yok ve oluşturmakta kimsenin işine gelmiyor. MHK’ lerin sık sık değişimi de bu sistemin her seferinde daha kötüye gitmesine neden oluyor. Tabi bir de UEFA konvansiyonu üyesi olarak bazı zorunlu değişiklikler yapılabiliyor.  Her ne kadar bu bir gelenek halini almış ise de, sezon ağustos ayında başlamasına rağmen her sene Nisan ayında bir talimat yayınlanır. Klasman yükselme ve düşmeler bu talimata göre yapılır. Yani maç başlıyor kurallar oyunun sonunda belli oluyor. Halbuki talimatı genel kabul görecek şekilde hazırlarsanız ve uzun vadeli planlama yapma şansınız olursa herkes oyunu kurallarını bilerek oynar.

MHK gözlemciler için klasman değişikliğine giderken hangi kriterlere göre değişiklik yapıyorlar?

Asıl problem burada başlıyor zaten. Bilmiyoruz ki! Eski talimatta hadi bazı kriterler vardı. Bu kriterler zaten uygulanmadı. Kriterleri de geçtim. Bir önceki sezonda Rapor cezası alan kim almayan kim bunlar bilinmiyor. Bu tür istatistikler yayınlanmıyor. Şeffaf değil. Siz sınıflandırma ölçütlerini bilmiyorsunuz. Ortada kocaman bir 5N 1K var yani. Kime göre, neye göre, adamına göre...

Bahsettiğiniz sorunların ortadan kalması için TFF'nin üzerine düşen görev nedir sizce?
 

 Futbol hatalar oyunu aslında, oyun içinde herkes hata yapıyor. Hiçbir paydaş hataları nedeniyle bu kadar eleştirilmiyor. Hakemlerin yaptığı hatalar ise mercek altında. Kameralar sayesinde saniye saniye incelenebiliyor. Kamuoyunda infial yaratan hatalar da gözlemciler tarafından bu kapsamda değerlendirilmek zorunda kalıyor. Tabii işin içine birçok faktör giriyor. Gözlemci tarafından yapılan değerlendirme farklı açıdan kamera görüntüsü sonrası yanlış olarak görülüp rapor iadesi yapılabiliyor. Bu herkesin ince eleyip sık dokumasına yol açıyor. Yani Gri pozisyonlar için hakem desteklenir dediğiniz anda yöneticiniz sizinle aynı fikirde değilse yandınız. Halbuki siz o görüntüyü izlemediniz. Hatta alt liglerde çekimler ya çok kötü ya da yok siz bir yorum yapıyorsunuz, bir başkası hayır öyle değil diyebiliyor. Tamamen nesnel karar alıyorsunuz. Her pozisyon kendi içinde farklı değerlendirilebiliyor. Aynı, tamamen benzer pozisyonlarda farklı nedenlerden dolayı bir hakem cezaya giriyor, diğeri girmiyor. Keza gözlemci içinde geçerli bu.

'TFF, adaletli ve proje üreten MHK atamalıdır'

Gözlemcinin üzerinde büyük bir yük var. Ancak o oranda değer görmüyor. Verdiğiniz notun kıymeti yok. Maça gittiğinizde bir MHK üyesi veya mentör varsa sizin görüşünüzün kıymeti haliyle kalmıyor. Elbette bu insanlar ile sizin görüşünüzün farklı olması düşünülemez. Kurallar aynı, ama dediğim gibi gri pozisyonlar için farklı düşünme şansınızda yok. Kaldı ki izlediğiniz hakem kendi bölge sorumlusu tarafından tutulan, düşünülen bir isim ise değerlendirmenizin önemi yok.

Seyahatinizde kısıtlamalar var. Alınan ücretler tatmin edici değil. Bu konularda TFF nin yapabileceği çok fazla bir şey yok, sadece adaletli ve proje üreten bir MHK atamaktır yapacakları.

Mücadeleye içeride devam edemeyeceğinizi söyleyerek istifa ettiniz. Bundan sonraki kariyer planınız nedir?

Şunu özellikle belirteyim ki bu iş benim için bir kariyer noktası değildi. Çok severek yaptığım ve yaparken de keyif aldığım bir işti. Bu noktada üzerimde emeği geçen sevdiğim büyüklerime ve tüm hakemlik yaşantımda yanımda destek olan eşime teşekkür etmek isterim. Normal yaşantımız devam edecek elbette. Eğer elime tüm yaşanılan sıkıntıları değiştirebileceğim, aklımda ki projeleri uygulayabileceğim bir fırsat geçerse mutlaka değerlendiririm. Onun dışında biraz uzak kalmam gerektiğini hissediyorum.