Golcü yoksa Sergen hoca var

Şampiyonluk yolunda sahasında kritik Kayserispor maçına çıkan Beşiktaş, santrforsuz oynadığı oyunu 3 golle bitirdi en az 3 tane de kaçırdı.

Ev sahibi takım adına bence en dikkat çekici olan santrforsuz oyuna verilen iyi reaksiyondu. N’Koudou, Ghezzal kanatlarının merkezinde Ljaic en önde de Gökhan Töre santrfor olarak görev alıyordu. Töre’nin asli amacı gerye ve kenarlara doğru yapacağı boş koşularla yerleşik Kayseri savunmasını öne çekmek ve dengesini bozmaktı. Dikine yaptığı koşularda çok fazla ofsayta düşmüş olsa da geriye yaptığı koşularla çok başarılı oldu ve savunmayı dağıttı. Bu dağınıklığı da son haftaların çok eleştirilen ismi N’Koudou değerlendirdi.

Henüz ikinci dakikada Ljaic’in derin pasında ceza sahasında yerde kalan Töre takımına penaltı kazandırdı. Bu tartışmalı olacak karar sonrası Ghezzal topun başına geldi ve Beşiktaş adeta maça 1-0 önde başladı. Ancak Kayserispor çok çabuk karşılık verip eşitliği yakaladı. Maçın başında gelen 2 gol, Beşiktaş’ın asli oyun planını değiştirmedi. Hızlı kısa paslarla rakibi dağıtıp, boş alanlara sürpriz oyuncular kaçırmayı denediler ve bunu bıkmadan, usanmadan yaptılar. Ljaic’in bu kadar statik kalmasına anlam veremedim. Topu ayağına beklemek yerine Gökhan Töre’nin boşalttığı alanlara girse çok rahat gol bulabilirdi. Nitekim Sergen Yalçın’ın da beklentisi bu yönde olmalıydı. Hadi onu yapamadı. Ayağına top bekleyen oyuncu olarak oyunu da yönlendiremedi. Beşiktaş, ihtiyacı olan kısa pas trafiğini ve yüksek tempoyu Josef, Rosier, Ghezzal ve Gökhan Töre ile sağladı. Bu dörtlü arasında hızla dolaştırılan her top, boş alana hareketlenen N’Koudou ile buluşturuldu.

Kayserispor cephesi ise Lennon üzerinden hızlı ataklar geliştirerek sürpriz tehlikeler yaratmak amacındaydı. Ama bunu maç boyunca neredeyse hiç başaramadılar. En uçtaki Alibec’in görevi yüksek topları indirmek ve kanat oyuncularına koridor açmaktı. Ayrıca sık sık İlhan Parlak ile alan değiştirip, Beşiktaş savunmasının dengesini bozmaktı. Alibec de bunu yapamadı. Hal böyle olunca oyunda bir pivot santrfora da gerek kalmadı. Hamza Hoca, ikinci yarıya başlarken ilk yarıda N’Koudou koridorunu kapatmak için sol bekini değiştirdi. Bir de sahaya genç Emre Demir’i attı. Onun dinamizminden ve topla yapacağı sürpriz işlerden umutluydu. Ancak kağıt üzerindeki plan yine tutmadı. Kayserispor, Beşiktaş’ın kısa paslarla olgunlaşan yüksek tempolu hücumlarına direnemiyor, karşı hücumlar da geliştiremiyordu. Nitekim üçüncü gol gelince Kayseri’nin de gardı iyice düştü.

73’te Sergen Yalçın’ın yaptığı Ljajic – Mensah değişikliği hem Ljajic’in performansından memnun olmaması hem de dar rotasyonuna hala Mensah’ı dahil etmek istemesiyle açıklanabilir. Ancak Mensah bu maçta da bana kalırsa beklentinin çok altında kaldı. Karşısında dağılmış bir Kayseri savunması vardı. Topla yaptığı en iyi işi yapıp aralarından dikine gidebilirdi, uzun toplar atabilirdi, şut çekebilirdi. Geçtiğimiz hafta görev aldığı dakikalara göre biraz daha diri görünse de bence yine istenen seviyede değildi.

Beşiktaş, son derece eksik çıktığı Kayserispor maçını kazasız atlattı. Bence daha önemlisi Sergen Yalçın, kadro sıkıntısına rağmen alternatif oyun planı kurmak konusundaki yeteneğini de gösterdi. Gole ihtiyacı olduğu anlarda santrfor yerine stoper gönderen hocaların dahi olduğu ligimizde Sergen Yalçın’ın santrforsuz kısa paslı hızlı ataklarla boş alanlara kanat adamı kaçırması ve bunu kapanan bir rakibi açmak için kullanması bana kalırsa son derece vizyoner bir plandı.

Ligde son 6 maçı kalan Beşiktaş sakat ve cezalı oyuncularının yokluğunda Sergen Yalçın’ın B planı ile galibiyete ulaştı. Bu planın işe yaraması bence galibiyetten daha değerliydi. Ligin en iyi futbolunu oynayan takımın işe yarar bir B planının da olması, şampiyonluk yolundaki rakiplerinden onları bir adım daha ileri atıyor. Önümüzdeki maçlarda bu plan çeşitliliğini tek maç içinde de görebiliriz. Hatta Mensah biraz kendine gelse bu planın en değerli parçası olabilir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Can Durukan Arşivi