Sözcü gazetesi yazarı Deniz Zeyrek bugünkü yazısında, "Bir berbere, AVM'ye, güzellik merkezine 09.45'te gitmekle 10:05'te gitmek arasında ne fark var? Ya da otobüsler bu kadar tıklım tıklımken, herkes kreşte, üniversitede, kamu binalarında, camide, atölyede bu kadar haşır neşirken bir tek restoranda yemek yemek mi riskli? Kaç garson, kaç usta/aşçı, kaç komi işsiz kaldı farkında mısınız? Salgının faturasını, üç kuruş uğruna sabahtan akşama ayakta çalışan bu insanlara mı kestik şimdi? Biz vicdanımızı rahatlatacağız diye işin ceremesini evine ekmek götürecek garson mu, ocakçı hasan usta mı çekecek?" düşüncesini dile getirdi. 

Zeyrek, "Kapatıyorsak, (iki hafta- bir ay hangisi gerçekten işe yarayacaksa) gerçek anlamda kapatalım ki gerçek bir sonuç alalım. Kapatmıyorsak da sistemde bir sürü delik varken koronanın faturasını lokanta/kafe/kahve esnafına ve çalışanlarına kesmeyelim!" ifadesini kullandı.

Tamamını okumak için tıklayın.