İmamoğlu, ''Buradan sesleniyorum, İBB'nin önünde, sözüm ona belediye çalışanlarına miting yaptırıyorlar. Allah akıl versin bunlara. Duyuyorum ki, önümüzdeki hafta İBB, billboardlarda israf yaparak, aleyhimize propaganda yapacakmış. Ya bir hafta kaldı. 8-9 gün kaldı. Parayı boşa harcamayın. 24 Haziran'da Sultangazililer'le, hep birlikte Saraçhane'de olacağız. Saraçhane'ye gidiyoruz, Saraçhane'ye. Bütün hemşehrilerimle. Bu yapılan anlamsız ve kötü işler, devletin bazı kurumlarının ve yöneticilerinin bu sürece, bu şekilde yaklaşması kötü. Buradan İBB'nin 82 bin çalışana sesleniyorum. Diyorum ki, 'Aranızdaki 3-5 insana sakın fırsat vermeyin. Geliyoruz. 82 bin çalışanımızı da rahat ettireceğiz. Alın teriyle para kazananın asla emeğine sıkıntı vermeyiz. Onların başımızın üzerinde yeri var.'' açıklamasında bulundu.
''MÜLTECİLERİN NASIL MİSAFİR EDİLECEĞİNİN KURALLARI VARDIR''
Sultangazi'de yaşanan mülteci sorunu da değinen Ekrem İmamoğlu, "İstanbul'da yaşanan bu mülteci sorunu Türkiye adına iyi yönetilmemiştir. Dünyada mültecilerin nasıl misafir edileceğinin kuralları vardır'' dedi. İmamoğlu sözlerine şöyle devam etti:
''Biz, mazlumun yanında durmayı severiz. Bu bizim milli ruhumuzda ve gerçekten geleneklerimizde vardır. Ancak bütün şehirlere milyonlarca mülteciyi plansız dağıtmak doğru değildir. 60-70 bin mülteci Sultangazi'de yaşıyor. Mülteci sorunu, onları yok saymak anlamına gelmez. Çocukları ve kadınları, maruz kaldıkları tehditlerden korumaya varız. Bunların yanındayız. Uluslararası alanda bu sorunu anlatmaya, Türkiye'nin yalnız bırakılmaması konusunda propaganda yapmaya hazırım. Günün sonunda, kendi ülkelerine dönmeleri şarttır. Bunu, hep birlikte sağlayacağız."
İmamoğlu'nun açıklamaları şu şekilde:
''HALKTAN UZAKLAŞTILAR''
''31 Mart'ta bir seçim yaşadık. O seçimi, bu kardeşiniz anamın ak sütü gibi helal şekilde kazandık. Ancak, hak, hukuk ve adalete uygun davranmadılar. Hukuka aykırı davranarak, milletin iradesini gasp ettiler. Bunu, bir avuç insan yaptı. Bir avuç insan niye yaptı? Siyasi iradenin baskısına boyun eğdi. Ama bir şeyi unuttular. Bu millet. Bu millet, özgürlüğünü, bağımsızlığı sever, egemenliğin kayıtsız şartsız milletin olduğunu bilir. Buna kimse mani olamaz. Hep birlikte demokrasiyi tamir edeceğiz. Dertleri şu? Halktan uzaklaştılar, kibire boğuldular. Vatandaşı dinlemiyorlar. Vatandaşın gözünün içine baka baka onunla sohbet edemiyorlar. Çünkü vatandaşı düşünmüyorlar. Onların derdi bir avuç insan. Diyorlar ki, 'Bu şehri hangi kaynakla yöneteceksin?' İşte benim kadrom bu. İşte İstanbul. Doğru. Bu kardeşiniz İstanbul'u, onların bildiği kadroyla yönetmeyecek. Yani eşiyle, dostuyla, akrabasıyla, kızıyla, oğluyla, damadıyla yönetmeyecek. Biz bu şehri, bir insanın iki dudağı arasından çıkan sözlerle de yönetmeyeceğiz. Biz bu şehri, 16 milyon vatansever vatandaşıyla, İstanbul'la yöneteceğiz.''
''BU ŞEHRİ İSRAFÇILARDAN KURTARACAĞIZ''
''Bu şehri israfçılardan kurtaracağız. İstanbul'un parasını çarçur edenlerden koruyacağız. Erdemli yöneticiler olacağız. Şehre özen gösteren belediye başkanı olacağız. Hep bu şehrin sorunlarını konuştuk. Kadınların, çocukların yanında olacağız. Mahalle mahalle kreş açacağız. Kadınları üretimin içine sokacağız. Engelleri kaldıracağız. Ben, bu şehirde yaşayan herkesi barıştırmaya geliyorum. Hep ayırdılar. Gün geldi oy vermeyenlere terörist dediler. Gün geldi bize iftiralar attılar. 31 Mart öncesi beka dediler. 31 Mart'tan sonra unuttular. Biz ne diyorsak, onu söylemeye başladılar. 17 yıldır hem iktidarsın, bu şehri yönetiyorsun. 17 yılda yapmadın da bu kardeşiniz yapınca mı kıskanıyorsun. Daha yapacak çok şeyimiz var. 0-4 yaş çocuğu olan annelere ulaşımı ücretsiz yapacağız. 12 yaşa kadar ulaşım ücretsiz olacak. Bunları yapacağız. 1800 günde bunlar çıldıracaklar.''
''ÖYLE BİNALARLA ÖVÜNMEKLE OLMUYOR BU İŞ!''
''Rakibimle uğraşmıyorum. İftira atmıyor, yalan konuşmuyorum. Bizi çocuklar, anneler, teyzeler dinliyor. Ahlaklı ve erdemli siyaseti öğreteceğiz bunlara. Söylediğini yapacaksın. Bu milletin çocuklarını, kadınlarını, cebini, işini düşüneceksin. Öyle binalarla övünmekle olmuyor bu işler. Toplumu böldüler. 2 komşu birbirleriyle konuşmuyor. Neymiş? Farklı partilere oy veriyorlarmış. Bütün hücrelerimle herkese eşit bakıyorum. Her partiye oy veren vatandaşlarımın oylarını istiyorum. Bütün partiler, hepsinin. Siyasi bölünmelerin bu ülkeye faydası yok. Bir parti ülkesi değil. Partili misin? İşini halledelim. Partli misin? İşe alalım. Yok öyle şey. İBB'den, tüm partizanlığı söküp atacağım. Herkes eşit. Biz, insanına hizmet eden olacağız.''
AA