İmamoğlu’nun konuşmasından satır başları şöyle;
“Ben bugün ekranda çantaları görünce zannettim ki makam sahibi olan insanlar pılını pırtını topladı bir yere gidiyorlar. Meğerse o çantalarıyla itirazı götürüyormuş. Bu çantalarla beraber daha önce adliyeye gidenleri hatırlıyorsunuz. Vatanseverlerimizin canına mal olan o kumpası hazırlayan anlayışı hatırlıyorsunuz değil mi? İşte o çantayı taşıyan kişiler aynı kafa… Ama bu millet bu kumpasa gelmedi gelmeyecek. Ben kimsenin hakkını yemedim, 16 milyon insanın hakkını da yedirmeyeceğim.”
'YSK'ya sesleniyorum'
"Bu çantalarla delil taşındı diyen insanlara diyorum ki akıl tutulması var herhalde sizde. Bu millete yazık etmeyin. Bu yerel seçim Türkiye Cumhuriyeti’nin demokrasi tarihinin belkide en değerli en önemli süreçlerinden bir tanesi. Bu akşam sayım bitiyor. Kanun gereği İstanbul İl Seçim Kurulu’nun tutanağımızı netleştirip ondan sonra 16 milyon insanımızın mazbatasını vermesi şarttır. Bakın sizin halkın iradesi sandığa yansımıştır. Bu ciddi meseleyi lütfen sayım biter bitmez halledin. Yetmez… Bir de YSK’ya sesleniyorum. YSK’nın önünde olağanüstü itirazlar olabilir. Sürecin ilk gününden bugüne on binlerce insan İstanbul’da 16 milyon oya sahip çıkmıştır. Her birine teşekkür ediyorum.”
'Saraçhane'de buluşmak istiyorum'
İğne deliği kadar bir boşluğu yoktur bu sürecin. Seçimden önce, dünyanın en güvenilir seçim sistemi bizde diyenler… Seçimden önce, seçmen listesinden kimsenin şüphesi olmasın diyenler… Bugün şaibe naraları atıyor, bugün kumpaslar uydurmaya çalışıyor. Bugün yüzyılın medya iletişim rezilliğini yaratan Anadolu Ajansı ve onun gibilerini kullanarak kendilerine delil üretmeye çalışıyorlar. Bütün bu süreçten sonra YSK üyeleri lütfen gereğini yapın bir an önce bu olağanüstü itirazı netleştirin işimize bakalım. 16 milyon insan hizmet bekliyor. Şu güzel çocuklarımızla, gençlerle, kadınlarımızla her birinizle Saraçhane’de buluşmak istiyorum.”
Kimse canınızı sıkamaz. Ben bu şehre hizmet etmeye geldim mi? (Evet sesleri) Dolayısıyla efendim neymiş öbürü onun yol arkadaşıymış. Yahu kardeşim ben bu şehre belediye başkanı seçildim mi? (Evet sesleri) Sayın cumhurbaşkanın da Ankara’da görevi var mı. Biz birbirimizin bu millet adına yol arkadaşıyız.”