Kesin olmayan resmi sonuçlara göre İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Avcılar'da halka sesleniyor.
İmamoğlu'nun açıklamaları şöyle:
Bizim hümanist duruşumuzu kimse değiştiremez. Biz burada bulunan Suriyeli insanların çektiği sıkıntıları elden geçireceğiz.
Ulusal politikala nasıl geliştirilmelidir, Suriyeli mültecilerin bu şehirlerde varlığı için anlamı ne olmalıdır? Vatanlarına nasıl ne şekilde ne zaman gitmeliler, bu konuda öncü politikalar geliştireceğiz.
Suriyeli mülteciler bu şehre ve ülkeye 3.5 milyon insan olarak mülteci kavramının ötesinde toplu bir nüfus değiştirme olarak getirilmiş olabilir. O dönemde bu kararı alanlar bugün yanlış yaptığının farklında.
Biz, Suriyeli mültecilerin vatanlarına geri dönmesini istiyoruz. Dolayısıyla, uluslararası politikaların geliştirilmesiyle alakalı susmayacağız, susan şeytanlara da şunu söyleyeceğiz: Petrolüyle ilgilenene kadar bu topraklarda barışı ve huzuru temin etmek konusunda gerekenleri yapın.
Suriye’nin petrolüyle ilgileneceğinize huzur ve demokratik ortamda yaşamalarına imkan tanıyın. Bir an önce Türkiye’de misafir ettiğimiz Suriyeli insanlar vatanlarına dönsün. Bu kadar net.
'İstanbul ittifakı dedik ve bugün gerçek oldu'
İstanbul ittifakı dedik ve bugün gerçek oldu. Herkesin bize bu süreçte gösterdiği ilgiye alakaya çok teşekkür ediyorum. Bir başka istediğim daha oldu. Artık meydanlarda yüzde 50'si 55'i kadın var. Kadın, değişimi gerçekleştirebilir.
Bu sevgi, bu kucaklama bizim sorumluluğumuzu arttırıyor. Büyükşehir Belediyesi'ne gittiğinde orada çalışan arkadaşlarım, İBB çalışanları, bakın bu adam size söz veriyor, büyükşehir belediyesi çalışanlarına alınteriyle ekmeğini kazanan, üreten, kişiye partiye değil, topluma, 16 milyona hizmet eden herkesin başımın üstünde yeri var. Bizim aynı şekilde büyükşehir belediyesine iş yapan iş insanları, müteahhitler, şirketler, orada işinizi yapmışsanız, karşılığını bu millete hizmet olarak vermişseniz siz de hiç korkmayın, sizin de yeriniz başımızın üstü.
Kimse bizden partizanlık üzerinden işler beklemesin, biz herkesi kucaklayacağız.
3 bin küsur oyla kazandık dediler. Biz "bir dakika durun dedik." Ekibimiz hala 39 ilçede nöbet tutuyor. Biz görevimize başlayana kadar görevlerine devam edecekler. Milletvekillerimiz, gönüllü arkadaşlarımız, herkes sürecin içerisinde.
Büyükçekmece'de yaşanan olaylar
Şimdi Büyükçekmece'de kapı kapı gezip seçmenleri tespit edeceklermiş. Kapı kapı geziyorlar. Polisimizi de yoruyorlar onları da rencide ediyorlar. Siz zamanında açıklamadınız mı, "seçim sistemine güvenebilirsiniz" diye. "Dünyanın en güvenilir seçim sisteminde en ufak şüphe duymasın" demediler mi?
Her gün bir şey üretiyorlar. Bakın çok yanlış. Büyükçekmece'de yapılan bu süreci durdurun. YSK, sürecin kararını hemen vermeli. O da yetmiyor, diyorlar ki Maltepe'nin de süreci elde tutalım. Say say bitmiyor. Kurul oluşturun diyoruz. Yavaş yavaş sayalım diyorlar. Zaman mı kazanıyorlar anlamış değilim. Mümkün.
En çok da benim AKP'ye oy vermiş, AKP'li hemşerilerimi ve dostlarımı rencide ediyorlar. 94 yılında, sayın Cumhurbaşkanı büyükşehir belediyesini kazandığında millet ve dönemin iktidarı görevi teslim etti mi? 2002 yılında bütün Türkiye'deki seçimi kazandılar ve o dönemin iktidarı, o dönemin karar vericileri görevi teslim ettiler mi? Ya kardeşim niye böyle yapıyorlar? AKP'li kardeşlerime soruyorum. Ben bugün o partinin adayı olsaydım acaba ne düşünürlerdi?
Ben kendimi 16 milyon insanın vicdanına, ahlakına kendimi emanet ediyorum. Bu şehirde yeni bir başlangıç var artık. Bu şehirde yeni bir dönem başlamıştır. Biz hazırız. Belediye başkanlarım hazır. Siyasi ekiplerimiz hazır. İstanbul'un 16 milyon insanı hazır. Hepimiz hazırız.
YSK'ya çağrı
YSK'ya sesleniyorum, bu milletin iradesini geciktirmeyin. Bu şehre vakit kaybettirmeyin. Bu şehri dünyaya birilerinin rezil etmesine müsaade etmeyin. YSK'ya sesleniyorum. Bir an önce kararınızı netleştirin görevimize başlayalım. Biz, kazandığımız seçimi yedirtmeyiz. Ben ilk günkü yerimde duruyorum. Bugüne, bu yaşa kadar yaptığım her işte her süreçte bir kişinin hakkını yemedim. Allah şahit. 16 milyon insan da şahit olsun. Hepinizin huzurunda söz veriyorum. Hakkınızı ve hakkımı yedirtmeyeceğim.
Bu ülkenin çocuklarına gençlerine, Cumhuriyet'in değerlerini öğreteceğiz. Bir arada yaşamayı öğreteceğiz. Kimse, bizim çocuklarımızı aldatamayacak. Gençlerimiz özgür olacaktır. Gençlerimizle bu ülkenin geleceğini hazırlayacağız. Görevimize başlayalım İstanbul'u ayağa kaldıracağız. Barış, huzur, mutluluk içerisinde, üreten bir İstanbul.