İmamoğlu, Yüksek Seçim Kurulu'nun (YSK) gerekçeli kararına ilişkin "Bana göre hiçbir şey ifade etmiyor. Sadece 100 sayfaya yakınında ilçelerdeki isimler yazılmış. Edebiyat dersinde kompozisyona konu olarak çalışılmamışsa sayfalarca yazarsınız. YSK başkanı olmak üzere şerh yazan kişiler var. Gerekçede seçim iptali için uyumsuzluk görülmemiştir deniyor. Bir başka şerhte ise seçimin iptaline hukuki bir uyarlılık bulunmamaktadır deniyor. Türkiye tarihinde başka böyle bir örnek yok. Sandık kurulu başkanının kamu görevlisi olmaması seçmene yüklenecek bir husus değil. Kendi yaptıkları şayet bir hata ise bundan 16 milyon insanı cezalandırılıyorlar. Bu milletin vicdanına sığar mı bu anlayış." dedi.
İmamoğlu'nun açıklamaları şu şekilde:
Çıkacaklar 16 milyon insandan özür dileyecekler, yalan konuştuk iftira attık diyecekler
Gerekçeli karar değil gerekçesiz kararla insanların adalete olan duygularını yok edeceksiniz. Özür dileyecekler. Tövbe ederler mi etmezler mi bilemem kendilerine kalmış. İlk olarak çıkacaklar şimdi televizyonlara iftar sofralarında 16 milyon insandan kocaman bir özür dileyecekler. Yetmez, tövbe istiğfar edecek. İftira ettik diye. Bu iftiradır. Ben niye feryat ediyorum. Çaldılar? Kime çaldılar. Şimdi 2 kişiyiz odada çaldı diyeceğim. Kime diyeceğim? İki kişiyiz burada.
Ey YSK'daki demokrasiyi katleden insanlar: Zihinlerinizi netleştireceksiniz. Kamu görevlisi olmayan 700 küsur sandık. Sayım döküm cetveli olmayan 184 sandık. Mükerrer de olabilir. Ben 800 küsur sandık diyorum. Sonuca tesir edecek ne kadar oy var? Ben o sandıklarda 50 bin oy fark mı atmışım? Belki de sayın Yıldırım önde çıkmış.
17 gündür biz sıkıntının çok büyük olduğunu anlatıyoruz. 23 Haziran'a kadar da anlatmaya devam edeceğiz.
Keşke anlatabilecek bir şeyleri olsa ucundan hukuk adına bir karar verildi deyip sürece saygı gösterebilsem.
Sorularım çok net, 800 küsur sandıkta Ekrem İmamoğlu'nun oyu kaç, Binali Yıldırım'ın oyu kaç?
Eğer tesir varsa işinizi kolaylaştırın. Ekrem İmamoğlu kaç oy aldı sayın Binali Yıldırım kaç oy aldı? Niye farazi konuşuyorsunuz. Sayın Yıldırım'ın aldığı oy belli İmamoğlu'nun aldığı oy belli. Bunu açıklasınlar.
Toplumun umuda ihtiyacı var bu yüzden de sloganımız 'İmamoğlu varsa umut var'. 31 Mart'ta bizim yanımızda hakkımızı, hukukumuzu koruyacak biri var yanımızda dedi halk, bu ilişki orada başladı. Bu durum 18 günlük süreçte de devam etti ve umut büyüdü.
Ahmet Hakan'da ne oldu?
Benim Ahmet Hakan ile bir sorunum yok. Davet ettiği için teşekkür ediyorum. Tek tartışma konumuz bir belediye başkanının hareketlerini savunuyor pozisyonda olmasıydı ancak o kurumu aklamıyorum. Yanlış anlamayın, ben programdan önce soruları soran bir siyasetçi değilim. Kurumu aklamıyorum, niye? Birincisi Sayın Hakan bana 'süremiz doldu' dedi. Benim elimde pano var, anlatım yapıyorum. 'Anlatımımı bitireyim' dedim, 'Süremiz doldu' dedi. Bir programı yönetiyorsanız programın kararlarını kim verir? Programı sunan kişi mi reji mi yoksa rejiye telefon eden kişiler mi programın kararını verir? En azından 'sözünüzü bitirin' diyebilirlerdi. Bu programların tekrarı yayınlanır, yayınlanmadı. Beni kimden kaçırıyorsunuz? Oradaki görüntüleri kesip kesip kullandı birçok kanal, o kanal tek bir ses bile kullanmadı.
Ben siyasi münazara isterim. Her yerde söyledim, söylerim. Oturalım konuşalım, millet bizi görsün kıyaslasın.
Türkiye’de hepimizin vergileriyle bu ülkeye ihanet eden bir kurum vardır: ‘Anadolu Ajansı’
Hemşericilik üzerinden siyaset yapılmasına da karşıyım. Bizim İstanbullu olmayı öne çıkarmamız lazım. İyi yöneticiyseniz herkes sizi sever. Bazı şeyleri siyasileştirmemek lazım. Bazı şeyler üst değerdir.
Binali Yıldırım'ın açıklamalarına cevap:
'Birileri bana söyledi açıklama yaptım' gibi bir söylem İstanbul Belediye Başkanlığına aday olan birinin söyleyeceği bir şey değil. Bu açıklamayı size kim yaptırdı açıklayın. Bir adayı yanlış yönlendirmek olmaz. Ben o gece birçok açıklama yaptım, her verinin sağlamlığını test ederek, süreci tanzim, dizayn ederek kusursuz aktardım diye düşünüyorum. O yüzden bu bir bahane değil. YSK'ya kusur buluyorsunuz, atamalarla ilgili fakat siz önce kendi atadıklarınıza bakın. Mağdur olan tek şey Türkiye demokrasisidir.
FETÖ'cülük iddialarına karşı:
5 yıldır belediye başkanıyım, 5 yıl öncesi ilçe başkanlığım var. O bahsedilen sistemle hiçbir ilişkisi olan biri değilim. Spor programına çıktı diyorlar. Birçok kuruma gittim. NTV'ye, LİG TV'ye çıktım. TV NET'e çıktım. Yeni Şafak grubunun kanalıydı. Konuk olarak katıldım. Mesleği diyorlar. O zaman da eski bir Trabzonspor yöneticisi olarak davete gittim. Aynaya baksınlar. Kimsenin peşinden gitmedim, kimseden icazet alarak parti değiştirmedim.
Hakkımda açılmış tek bir dava yok Allah'ıma bin şükür. Usulsüzlükler konusunda denetlenmeye her zaman kapım açık. Defalarca teftiş geçirmiş birisiyim. Beylikdüzü Belediyesi'nde defalarca teftiş geçirmiş birisiyim. Aynı konuda 2-3 defa. Rauf Denktaş, Kıbrıs anıtı konusunda. Öğrendim ki aynı kişiyi İç İşleri bakanlığı aynı kişiyi yeniden yollamış. Ekrem İmamoğlu döneminde tüm dosyalar incelensin diye. AK Parti'nin Mersin Milletvekili. Benden önceki dönemleri de teftiş edin. Öküz altında buzağı aramak. Böyle olmaz.
Ben adaletin demokrasinin olmadığı yerde nefes alamam. Adaletin, demokrasinin olmadığı yerde çocuklarımın yaşamasını istemem. Benim mücadelem adalet demokrasi. Göreceksiniz haksız yere 16 milyonun elinden alınan emaneti bize teslim edecekler.
Binali Yıldırım'ın 'tek başıma karar veremem' demesi üzerine:
Ben 16 milyon insanın istediğine bakarım. İşte fark burada.
İBB'de israf
Halk Ekmek gibi bir kurumun ne işi var Başakşehir ile? Spor üzerinden siyasi bir mevzi oluşturmayı doğru bulmuyorum. İBB bütçesi kötü yönetiliyor. Sayıştay denetimine göre ihtiyaç dışı araç masrafı bile 120 milyon lira. 3 yılda 80 milyon lira İBB web sitesine harcanmış. Uygulanmayan fikir projelerine yüzlerce milyon lira gitmiş