AKP'den seçimlere ilişkin açıklama!

AKP Sözcüsü Ömer Çelik, yerel seçime ilişkin açıklamalarda bulunuyor.

Çelik'in açıklamaları şöyle:

Bütün seçim süreçlerinin patronu YSK'dır.

ABD Dışişleri Sözcüsünün Türkiye'deki seçim süreciyle ilgili yaptığı açıklama kınanacak bir açıklamadır.

Demokratik devletlerde seçim süreçlerinin yöneticisi hukuk kurallarıdır.

İstanbul'daki itiraz süreçlerinde binde iki oranında farkı unutmamak gerekir.

Dünyada hiçbir yerde bizim dışarıdan gelen gözlemcilere gösterdiğimiz kolaylığı göremezsiniz. Sizlere sağladığımız bilgi verme mekanizmaları hiçbir yerde bu kadar güçlü ortaya konmuyor.

Hiçbir yabancı devlet Türkiye'deki seçim sürecinin meşruiyetinin kaynağı değildir.

YSK, dünyadaki pek çok demokratik ülkeye model olabilecek mekanizmalara sahiptir.

Gururlu bir demokrasimiz var ve saygı bekliyoruz. 

Getirilen iddialar ve yurtdışından ve Türkiye'nin içinden yapılan açıklamalara ilişkin değerlendirmelerimizi paylaşıyoruz.

Türkiye'de ilk defa bir tablo ile karşı karşıya kalıyoruz. İlk defa bir kişi mazbata almadan program düzenliyor. Mazbata almadan resmi bir sıfat, unvan kullanmaya kalkıyor. Gün boyunca bir sürü sözün içinde birtakım üst başlığı mazbata olan basın toplantıları düzenliyor. Bir kişi bir göreve talip olduğu zaman bu göreve talip olmanın ağırlığını taşımalıdır. Bunun da temeli hukuka saygıdır.

Vatandaşlarımızı karşı karşıya getirebilecek bir takım imalarda bulunmak doğru değildir.

Çok dikkatimizi çeken bir şey oluyor; CHP adayı konuşurken, çok sayıda cümlenin içinde hoşgörüden, çoğulculuktan, empati kurmaktan, eşitliğe saygıdan bahsediyor, bunları ima ediyor. Bunlar güzel ifadeler. Ama bunlar sadece sözden mi ibarettir yoksa bunlar gerçekten yürekten mi söylenmektedir? Bunların sözden ibaret olmadığını gösterecek şey hukuka saygıdır. Bir kişi bu cümleleri bol bol söyleyip de arkasına her seferinde hukuki sürece rahatsızlığını ortaya koyduğunda bu cümlelerin samimiyeti sorgulanmaktadır. Sempatik cümleler kurduktan sonra hukuki sürecin devam etmesinden rahatsızlık duymak sağlıklı bir yaklaşım değildir. Empatiden, milli iradeye saygıdan, çoğulculuktan bahsediliyorsa o zaman bunun en önemli göstergesi hukuka saygıdır.  

Biraz sabretmek yetecek. Vatandaş kime yetki verdiyse, mazbata ona verilecektir, bu kararı da YSK verecektir. Vatandaşımızın iradesi net olarak görüldükten sonra da hepimiz başımızın üstünde yeri var, saygı duyuyoruz, bu vatandaşımızın bize emanetidir, ve kazananı tebrik edeceğiz.

Olağanüstü durum yok, memlekette her şey yolunda. Ama sürekli olarak olağanüstü bir şey varmış gibi açıklama yapmak sağlıklı bir yaklaşım değildir.

Twitter profilinize istediğiniz unvanı yazabilirsiniz. Onu yazarken mazbata sormuyorlar. Kendisi de ifade ediyor, 'Anıtkabir herhangi bir yer değildir. Buraya yaptığımız ziyaret gelişigüzel değildir.' diyerekten. Biz de Atatürk'ün aziz hatırasına, Anıtkabir'deki ziyaret teammüllerine uygun davranmasını beklerdik. Oradaki komutaya yalan bilgi vererek sahip olmadığınız unvanı kullanarak, Anıtkabir ziyaretini, Atatürk'ün hatırasını siyaseten istismar etmek doğrusunu söylemek gerekirse kimsenin aklına gelmeyecek yakışıksız tavır ortaya çıkmıştır. İstediği kart viziti bastırabilir. Resmi bir şey değil ama Anıtkabir defterine bunu yaptığınız zaman bunun eleştirebileceğini bileceksiniz. Bu telaş herkesin gözü önünde gerçekleşiyor. Kişisel hırslara Anıtkabir ziyaretinin alet edilmesi siyasi tarihimize bir ilk olarak geçmiştir. Umarız bunlardan ders çıkarırlar ve daha sağduyulu, dengeli tavır gösterirler.

Son derece yakışıksız bulduğumuz bir tavır da, 'Hukuki süreç devam ederken, 'hukuki süreci mahsus uzatıyorlar', 'AK Parti içinde hesaplaşma var' diyerek CHP İstanbul adayı tarafından AK Parti camiasına dil uzatılmasıdır. Çok net söylüyorum; hiç kimse AK Partinin her seçimlerde gösterdiği birlik-bütünlüğün gücü konusunda bir kuşkuya sahip değildir. Normal bir hukuki süreci, AK Parti'nin iç meselesi diye siyasetin çok kirli bir tarafına yanaşacak şekilde dedikodu malzemesi yaparsanız, biz bu kürsüden buna cevap vermek durumunda kalıyoruz. Henüz mazbatasını almamış bir adayın Ankara'da, İstanbul'da normalde CHP Genel Başkanı'nın yapması gereken toplantıları yapma konusundaki iştahı tartışılıyor her tarafta. Herkesi talip olduğu makamın saygınlığına uygun davranmaya davet ediyoruz.

Bu AK Parti ile olarak AK Parti'nin ne içini, ne siyasetini analiz edebilecek birisi. Onun bakabileceği yer kendi partisidir. Bu CHP'yi ilgilendiren bir meseledir. Bir adayın, Genel Başkanın yapması gereken ziyaretleri yapması, ne manaya gelmektedir, bizi zerre ilgilendirmiyor ama ne konuşuluyor diye bakacaklarsa gitsinler bunlara baksınlar. 

Sakin bir şekilde süreç beklenecek, sonuç ortaya çıktığında hepimiz sonucu selamlayacağız.

Tüm vatandaşlarımız müsterih olsun. Her şey kendi yolunda ilerlemektedir. Demokrasimiz gücünü göstermektedir. Bırakalım YSK işini yapsın, hukuk işlesin, sonuca saygılı duyalım. 

Kazanan demokrasi olacaktır, milletimiz olacaktır. Olağanüstü bir durum yoktur. 

NATO'nun kilit bir müttefiki olan Türkiye'nin ittifak içindeki kıymetini bilsinler.

Ayrıntılar geliyor...

Yerel Seçim 2019 Haberleri